Bir süredir sıcakların bastırmasıyla beraber sinema salonlarını ihmal eder olmuştuk… Son haftalarda vizyona giren yeni filmlerin durumunu şöyle bir gözden geçirip, toparlama yapalım! * Bizi sevgili
Johnny Depp'le kavuşturan
"The Lone Ranger/ Maskeli Süvari" gerçekten eğlenceli bir film… Vahşi Batı'dan bir Kızılderili öyküsü perspektifinde açgözlülük, hırs, yozlaşma gibi mevzuları sorgulayan filmin yönetmen koltuğunda,
"Karayip Korsanları" serisinden tanıdığımız
Gore Vebrinski var. Günümüz aksiyon sineması olanaklarından faydalanıp, üzerine de mizah unsurunu ekleyen bir kovboy filmi düşünün!
Tavsiye ediyorum… * 2000 yılında
"Altıncı His" ile kalbimize giren yönetmen
Night Shyamalan, başrollerini baba oğul
Will Smith ve
Jaden Smith'in paylaştıkları
"After Earth/ Dünya: Yeni Bir Başlangıç"ta temposu hiç düşmeyen, görselliği kuvvetli ve teknolojiden ziyadesiyle yararlanan bir bilimkurgu öyküsü anlatıyor.
Sorunlu baba oğul ilişkisinin, doğaya ve ölüme karşı verilen mücadele sürecinde çözülmesi gibi
klişe bir Amerikan sineması dinamiğine dayanan film sadece iyi bir
haftasonu eğlenceliği… Ama bizim Shyamalan'dan beklentilerimiz daha büyük doğrusu! * Malum, son yıllarda
Ryan Gosling deyince akan sular duruyor… Sadece kadınlar için değil, bence tüm sinemaseverler için durum aynı. Çünkü adam çekici bir tip olduğu kadar da
sıradışı ve sürprizli bir oyuncu. Her performansıyla insanı şaşırtıyor; canlandırdığı her karakterde yüzünün ayrı bir ifadesini, farklı bir anını keşfedebiliyorsunuz… Gosling bu hafta, daha önce de "Sürücü"de birlikte çalıştığı yönetmen
Nicolas Winding Refn'in yeni filmi
"Only God Forgives/ Sadece Tanrı Affeder"in başrolünde. Ancak belirtmeliyim ki film çok zayıf ve kendi girdabında Gosling'in yeteneklerini de alabora ediyor… * Vizyondaki en sıcak filmlerden biri bence çevreci mesajı ve hissettirdiği doğa sevgisiyle
"Promised Land/ Kayıp Umutlar"… Çoğu eleştirmene göre yönetmen
Gus Van Sant'ın filmografisindeki en zayıf halka… Ama olsun, en azından net olarak iyi bir yönetmenin sağlam öykü anlatımı ve sinema diline emanetsiniz. Özellikle de başrolde
Matt Damon'ı izlemek çok keyifli. Özlemişiz… Gerçekten iyi oyuncu! * Fransızlar'ın kesinlikle bir
"ezik ağız fetişi" var…
Juliette Binoche, Audrey Tautou, Marion Cotillard! Yanlış anlaşılmasın hepsini çok beğenirim, burada sadece bir anatomik kesişme noktasından bahsediyorum. Listeye bir de geçen hafta vizyona giren
"La Strategie de La Pousette/ Aşk Taktikleri"ndeki Charlotte Le Bon eklendi. Ezik ağız kadında çekici bir gülüş yaratıyor sanırım… Fransızlar diyorsa, doğrudur!