Haber Müdürümüz Temel Eren nöbetçi olan eczanelerin durumuyla ilgili bir sorunu aktardı köşemize. Bizde yayınlıyoruz. Adana 4. Bölge Eczacılar Odası Başkanı sanırım konuya duyarlılık gösterir ve çözüm bulur. Olayı olduğu gibi aktarıyoruz. "29 Ekim saat 04.28. Bir hastamızı Özel Adana Hastanesi Acil Servisi'ne götürdük. Doktor İbrahim Karaaslan hastayı taburcu ettikten sonra bir reçete yazdı. Eve giderken Hastaneler Kavşağı'ndaki nöbetçi eczaneye (Birlik Eczanesi)gittik. Bizden önce bir hasta daha vardı reçetesini yaptırmak isteyen. Hasta 140 doz ilaç arıyordu, eczanede ise 100 doz olanı vardı. Hasta yakını çaresiz çıkarken, 'Başka hangi eczane var' diye sordu. Eczacı kalfası (eczacıyı bulmak mümkün değil) 'Dışarıdaki listeye bakın' diye başından savdı. Reçetemi uzattım, uzun uzun baktı. Sanki zor bir matematik problemi çözer gibi kafasını iki yana salladı, bilgisayarı açtı, program kilitledi, biraz sonra açtı, listeye baktı ve nihayet beklenen yanıtı verdi: Bu ilaçlar bizde yok. Oradan çıktık. Turgut Özal Bulvarı üzerinde ikinci nöbetçi eczaneye gittik. (Nimet Eczanesi). Nöbetci Eczane olduğunu gösteren ışıklı panolar vardı ama eczanede kimse yoktu. Işıklar kapalıydı. Camda bir kağıt yapıştırılmıştı: Zile basın. Ama bunu görmek için eczanenin kapısına kadar gelmeniz gerekiyordu. Sonuçta reçetemizi yaptıramadık. Nedeni de eczanede basit bir ağrı kesicinin olmamasıydı. Eğer basit bir ağrı kesici eczanelerde bulunmayacaksa o zaman nöbetçi olmanın bir anlamı yoktu. Gerçi nöbetçi eczacıyı eczanede bulmak ta mümkün değildi ya!...."