İyi
bir sporcu olmanın en önemli özelliği kendini iyi tanımaktan geçer. Egzersiz sonrası tüm vücudu ve kasları dinlendirmek egzersiz öncesi durumuna getirmek gerekir. Bir sporcu antrenman yaparken değil, dinlenirken güçlenir. Buna göre sporcu kendini iyi tanıyor ve dinlenmesine dikkat ediyorsa başarılı olacaktır. Başarı için antrenmanlarda limitleri zorlamak ama aşmamak gerekir. Fazla antrenman yapan sporcunun bedeni bu değişime ayak uyduramaz. Bunun sonucu sporcunun bedeninde uzun süreli dinlenme isteği, çalışmaları aksatmaya, gelişimi yavaşlatmaya başlar. Yorulmak ama bunun karşılığı dinlenmek başarıya giden sporcunun ana yolu olmalıdır. Her sporcunun bedeninin ayrı bir fizyolojik sınırı vardır. Çalışan kasların eski gücüne dönebilmesi için belirli bir zamana ihtiyaç vardır. Bir sporcu kondisyon kazanayım diye gereğinden fazla zorlanırsa tekrar toparlanması için ihtiyaç duyduğu zaman artacaktır. Bu durum bir sonraki antrenmanını veya maçı etkileyecektir. Br zorlanma sonucu uzun süre dinlenme isteği antrenmanın faydasından çok negatif etkisi olduğunu gösterir. Antrenmanın başlarında güçlü olan sporcu çalışma ilerledikçe yorgunluk duymaya başlar. Yorgunluk ise kas gücü gerektiren aktivitelerde sportif yetersizliğe neden olur. Bu durumda bile aşırı antrenmana devam edilirse bitkinlik hali olur. Kendimizi nasıl hissettiğimiz herzaman en önemli göstergemiz olmalıdır. Zaman zaman yoğun antrenmanları azaltmak, sporcunun iyi dinlenmesini sağlamak performansı açısından daha çok başarıyı getirecektir. Örneğin Galatasaray futbol kulübünün teknik direktörü Manci'nin devre arasında sporcularına kondisyon ağırlıklı yoğun antrenman yaptırmaması futbolcularını daha çok dinlendirmesi yaşlı bir takım olan Galatasaray için bekli de başarının anahtarı olacaktır. Tekrar söyleyecek olursak çok antrenman çok başarı demek değildir. Dinlenmenin gücü her zaman göz önünde bulundurulmalıdır.