Artan Fiyatlar, Nüfus ve Hava Sıcaklıkları Panik Yaratıyor
İnsanlığı besleyen büyük tarım sisteminin başı dertte. 20'nci yüzyılın sonlarında tarımsal üretimde büyüme artık o kadar hız kesti ki, nüfus artışı ve yoksul ülkelerin zenginleşmesiyle yükselen talebi karşılayamıyor. İnsanlığın kalori ihtiyacının çoğunu karşılayan dört temel besindeki (buğday, pirinç, mısır ve soya fasulyesi) tüketim artışı, son on yıldır üretim artışını geçti. Bunun yarattığı dengesizlik uluslararası tahıl fiyatlarında 2007'den beri iki büyük sıçramaya neden oldu. Bazı mahsullerin fiyatı ikiden fazlaya katlandı. Söz konusu fiyat sıçramaları on milyonlarca yoksulun açlığını şiddetlendirdi; Meksika'dan Özbekistan ve Yemen'e birçok ülkede siyasi istikrarsızlığa yol açtı. Haiti hükümeti 2008'deki gıda isyanlarında düşmekle kalmadı, fiyatlar karşısındaki öfke Arap isyanlarında da etkili oldu. Şimdiyse araştırmalar besin sistemlerinin dengesini bozan ama daha önce hesaba katılmayan bir faktöre, iklim değişikliğine dikkat çekiyor. Son on yıldaki kötü hasatların birçoğu hava şartlarındaki olumsuzlukların, örneğin ABD'deki sellerin, Avustralya'daki kuraklığın ve Avrupa'yla Rusya'daki yakıcı sıcak dalgalarının bir sonucuydu. Bilim insanlarıysa bu olayların bazılarını insan kaynaklı küresel ısınmaya bağlıyor. En önemli tarım ülkelerinin bazılarında, ürünlerin yetişme mevsimindeki sıcaklar hızla artıyor. Yeni bir araştırmaya göre bundan dolayı hasat potansiyelinde yüzde olarak birkaç puanlık kayıplar yaşanıyor ve bu da fiyatlara yansıyor. Bilim insanları yaklaşık yirmi yıl boyunca, iklim değişikliğinin tarımı nispeten az etkileyeceğini, besin fiyatlarının belki de ancak 2080 yılınca ikiye katlanacağını tahmin ediyorlardı.
JUSTIN GILLIS