Oslo ve Harvard üniversitelerinde çalışmalar yapan Prof. Dr. Saatçioğlu, prostat kanserinde anahtar rol oynayan mekanizmayı bozacak bir yöntem geliştirerek farelerde prostat kanserini iyileştirmeyi başardıklarını bildirdi.
Oslo Üniversitesi'nde öğretim üyesi, Harvard Üniversitesi'nde de misafir araştırmacı olarak görev yapan Kayserili bilim adamı Prof. Dr. Saatçioğlu, prostat kanserinde anahtar rol oynayan bir mekanizmayı ortaya çıkardı. Saatçioğlu ve ekibi, bu mekanizmayı bozacak bir yöntem geliştirerek farelerde prostat kanserini iyileştirmeyi başardı. Saatçioğlu'nun bu çalışması, dünyada biyoloji bilimleri konusunda önde gelen bilimsel dergilerden biri olan Proceedings of National Academy of Sciences'te (PNAS) yayımlandı.YOGA BAĞŞILIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİYOR
Prof. Dr. Fahri Saatçioğlu, başka bir çalışmada, yoganın genleri değiştirerek bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ortaya çıkardıklarını bildirdi. Bu konuda yaptıkları çalışmanın biyolojik bilimlerde tanınmış bir dergi olan Plos One'da yayımlandığını aktaran Saatçioğlu, yogik hareketler, yogik nefes ve meditasyondan oluşan iki saatlik bir yoga programının kandaki bağışıklık sistemi hücrelerinde genetik düzeyde etkili olduğunu tespit ettiklerini açıkladı.
Saatçioğlu, şu bilgileri verdi:
"Denekler günün aynı saatinde, ya 2 saatlik bir yoga programı ya da doğa yürüyüşü ve sonrasında rahatlatıcı müzik dinledikleri kontrol programını uyguladılar. Aynı denekler iki yoga veya iki kontrol programını ayrı günlerde (toplam dört gün) uyguladılar. Programlara başlamadan ve hemen sonrasında deneklerden kan aldık, bağışıklık hücrelerini ayrıştırdık ve bu hücrelerde genomik metodları kullanarak tüm genlerde olabilecek ekspresyon değişikliklerini belirledik. Yogaya özgü 97 genin ekspresyonunda değişiklik oluşurken, hafif spor ve rahatlama kontrol programı sadece 24 geni etkiledi. Yani yoga programı kontrole göre çok daha etkili oldu genetik düzeyde. Bu bulgular yogik hareketlerin faydalarının hemen pratik sırasında başladığını ve fizyolojimizin en temel düzeyi olan DNA molekülündeki genetik bilgilerin nasıl kullanılır hale geldiğini gösteriyor. Bu pratikler uzun vadede hücre biyolojisi ve üst düzey fizyolojideki sağlık etkileri için temel oluşturabilir.''