1980 sonrası Türkiye'nin dışa açılma politikası, yabancı para bulundurma imkanı ve Türk lirasının dolaşıma çıkması pek çok sektör gibi turizmi de fazlasıyla etkiledi. O dönemi takip eden günlerde alınan kritik kararlardan biri de turizm yatırımları için teşvik sağlanması oldu. Sektörün bugünkü noktaya gelmesinde alınan o kararlar çok önemli bir rol oynadı. Ancak bu hamlenin ilk adımları ve stratejisi 1960'lı yıllardaki hükümetlerin Dünya bankasına hazırlattığı turizm raporuna dayanır" bu cümleler turizmde ilk yatırımı 1969'da yapan Martı Otel İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin'e ait. Narin, Türkiye'nin turizmde zihinsel bir devrim yaptığını bunun semeresini de bugün gördüğünü söylüyor. 25 yıl önce 1 milyon olan yabancı turist sayısı bu yıl 30 milyon hedefine ulaşmasının bunun en önemli göstergesi olduğunu dile getiriyor. 1980'lerin ilk yarısında 300 milyon dolar hacme sahipken bugün 25 milyar dolarlık potansiyele ulaşan Türk turizm sektörünün, dünyanın en çok tercih edilen, ilk 10 turizm destinasyonundan biri haline geldiğini belirtiyor.
YAPILANLAR YETERLİ DEĞİL
Ancak tehlikelere de değinmeden geçemiyor: Bizim şu fikirden çıkmamız lazım: Biz 30 milyon turist getiriyoruz, çok iyi bir yerdeyiz... Hayır, değiliz. Sadece çok iyi bir yere geldik, bir mucize yarattık ama şu anda ikinci hamleyi yapmamız lazım. Bu hamleyi yapacak bilince ve farkındalığa gelmemiz lazım. Bunun üstüne yatmamalıyız.