Dicle Nehri üzerinde yapılan ve 1997'de su tutulmaya başlanan Dicle Barajı'nın ekolojik zenginliği dalgıç görüntülendi. Güneydoğu'da, 'Cennetten doğup, cennete giden ırmak' olarak bilinen Dicle Nehri'nin üzerine kurulan Dicle Barajı'nın altında kalan batık şehir 16 yıl aradan sonra ilk kez incelendi. Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Başkan Yardımcısı ve sualtı fotoğrafçısı Bedri Sincar, Diyarbakır Su Sporları İhtisas Kulübü Başkanı İlhami Çakmak ve dalgıç Nesimi Aydın 3 bin yıl önce Asurlular'ın yaptığı Eğil Kalesi önlerinde dalış yaptı. Derinlere inen dalgıçlar, Dicle Nehri'ne uzanan yollar keşfetti. Asurlular'ın kalenin önünden geçen Dicle Nehri'ne ulaşan pek çok gizli geçit ve kanal yaptığı görülen dalış, Diyarbakır'ın tarihi zenginlikleri ortaya çıkardı. Dalgıçlar ayrıca Hz. Elyesa ve Hz. Zülkifl'in taşınmadan önceki mezar yerlerine de daldı. Dicle Nehri'nin tarihi boyunca pek çok Mezopotamya medeniyetine ev sahipliği yaptığını belirten TSSF Başkan Yardımcısı Bedri Sincar, "Asurlular, Urartular, Medler, Büyük İskender, Roma ve Bizans İmparatorlukları, Ermeniler, Abbasiler, Büyük Selçuklular, Nisanoğulları, Timur, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlı İmparatorluğu gibi onlarca medeniyetin izlerini taşıyan Eğil'in sualtında da büyük zenginlik barındırdığını gördük. Bu bölgenin tarihsel zenginliğini tanıtmak için çalışmalarımız sürecek" dedi. Dalgıçlar, sadece Mezopotamya'daki Fırat ve Dicle nehirlerinde yaşayan endemik bir balık türü olan 'Dikenli Yılan Balığı'nı da görüntüledi. Bir müren türü olan balık, iki nehrin içinde bol bulunurken dünyanın başka bir suyunda yaşamadığı için büyük önem taşıyor.