Mahkemeye ulaşan kaza ile ilgili bilirkişi raporunda ise halk otobüsünün kaza gününde motor, şanzıman ve fren sistemlerinde her hangi bir arızaya rastlanmadığı, sürücünün kaza öncesi hızını ve takip mesafesini önündeki araçla ayarlamadığı, kaza öncesi ve anında sürücünün aracı durdurmak için emniyet şalteri ve imdat kolunu devreye sokmaya çalışmayıp sadece direksiyona hakim olmaya çalıştığı belirtildi.
Üsküdar'da 1 Şubat 2018 tarihinde saat 10.00 sıralarında meydana gelen kazada iddianameye göre, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin arkasında bulunan Dr. Eyüp Aksoy Caddesi'nde ilerleyen ve Kadıköy-Ataşehir seferini yapan Selim Karakaya (48) yönetimindeki 34 VN 7071 plakalı özel halk otobüsü, Numune Hastanesi durağına yaklaştığı sırada bir anda hızlandı. Şoförün direksiyon hakimiyetini kaybettiği halk otobüsü, kaldırıma çıkıp o sırada durakta yolcu alan Turan Duman yönetimindeki 34 TP 7072 plakalı İETT otobüsüne sürtünerek geçip, otobüs durağında bekleyen yolcuları altına aldı. Durakta bekleyen ve otobüsün üzerlerine geldiğini gören bir çok yolcu sağa sola kaçışırken, Aygül Erdoğan (56), Mustafa Erdoğan (70) ve Perihan Çelik (66) otobüsün altında kalarak yaşamını yitirdi. Halk otobüsü, yaklaşık 50 metre ileride durdu. Kazada, Hatice Yıldırım ve Belgizar Erdoğan ise yaralandı.
Kazanın ardından gözaltına alınan özel halk otobüsü şoförü Selim Karakaya, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi. Soruşturmayı yürüten savcılık, Selim Karakaya hakkında, 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya, tutuklu sanık Selim Karakaya ve avukatları ile müştekilerin avukatları katıldı. Mahkeme kaza ile ilgili bilirkişi raporunun mahkemeye ulaştığını belirtti. İki makine mühendisi ve bir otomotiv yüksek mühendisi tarafından hazırlanan raporda kazanın hızlı ve zamanında müdahalelerle önlenebilir olduğu yer aldı. Raporda sürücünün kaza anında sadece direksiyona hakim olmaya çalıştığı, kaza öncesi ve anında sürücünün aracı durdurmak için emniyet şalteri ve imdat kolunu devreye sokmaya çalışmadığı belirtildi. Bilirkişi raporunda ise halk otobüsünün kaza gününde motor, şanzıman ve fren sistemlerinde herhangi bir arızaya rastlanmadığı, sürücünün kaza öncesi hızını ve takip mesafesini önündeki araçla ayarlamadığı da belirtildi.
Müşteki avukatları rapora bir diyeceklerinin olmadığını sanığın cezalandırılmasını istedi. Sanık avukatları ise rapora itiraz ederek olayla ilgili toplam 5 rapor alındığını, ikisinin lehlerine, ikisinin aleyhlerinde birinin de ortada olduğunu belirtti. Yeniden rapor alınmasını isteyen sanık avukatları, Selim Karakaya'nın tahliyesine karar verilmesini istedi. 30 yıllık otobüs şoförü olduğunu belirten sanık Karakaya ise beraatını istedi.
Duruşma savcısı ise sanığın 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan duruşma savcısı 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. Savcı sanığın ayrıca adli kontrol tedbirleri uygulanarak tahliyesine karar verilmesi yönünde görüş bildirdi.
Mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, taraf avukatlarına savcının mütalaasına karşı görüş beyan etmeleri için süre vererek duruşmayı erteledi.
