Türk Hava Yolları, İspanyol Barcelona ile İngiliz Manchester United futbol takımları ve Yunanistan'ın Maroussi Costa Coffee basketbol takımlarıyla sponsorluk anlaşması yaptı. Bu anlaşmalar THY'nin vizyoner bir şirket olduğunu gösterdi. Tebrikler. Bu sponsorlukların THY'nin imajına ve yolcu taşımasına ne kadar katkı sağladığını ileride göreceğiz.
Yurtdışındaki bilinirliğini hem de yolcu sayısını artırmak isteyen THY'ye bir önerim var. Formula 1 İstanbul Grand Prix'sine sponsor olun. Böylece bir taşla iki kuş vurulur. Nasıl mı? Öncelikle gitti gidiyor denilen İstanbul Grand Prix'si kalıcı hale gelir. Milyonlarca dolar yatırım yapılan pist boş kalmaz. İkincisi THY bu sponsorluktan kazançlı çıkar. Çünkü motor sporlarının en prestijli organizasyonu Formula 1 yarışlarında dakiklik ve hız sonucu belirliyor. Bir havayolu şirketi için de en önemli şey hız ve dakiklik. Dolayısıyla Formula 1 ve THY konsepti örtüşüyor. Ayrıca, İstanbul Grand Prix'ini izlemek için yurtdışından binlerce meraklı geliyor. Bu insanların birçoğunu THY'nin taşıdığını bir düşünün. Sonuçta bu işten hem Türkiye hem de Türkiye'nin havayolu şirketi THY kazançlı çıkar.
Formula 1'de üç sektörün sponsorluk yaptığı görülüyor. Bunların başında akaryakıt ve telekomünikasyon firmaları ile havayolu şirketleri geliyor. Örneğin Bahreyn Grand Prix'sinin sponsorluğunu Gulf Air, Avustralya Grand Prix'sinin sponsorluğunu Qantas, Abu Dabi Grand Prix'sinin sponsorluğunu ise Etihad Airways yapıyor. THY'nin rakipleri boş durmuyor.

Yarış Mayıs'ta
Bu arada F1 2010 sezonu geçen hafta Bahreyn Grand Prix ile açıldı. 19 yarışın koşulacağı bu sezonun 7'ncisi Mayıs 28-29-30 tarihlerinde İstanbul'da gerçekleşecek. Geçen yılki yarış krizin gölgesinde kalmış, çok az sayıda F1 tutkunu yarışı izlemişti. Umarım bu yıl hızlı ve heyecanlı bir yarış izleriz.