Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla hayata geçen düzenleme ile Antalya'nın gözbebeği falezler kesin korunacak hassas alan ilan edildi. Uzun yıllardır yapılaşma baskısı altındaki falezlere artık zorunlu altyapı hizmetleri dışında çivi dahi çakılamayacak. Mevcut yapılarda tadilatlar bile özel izne tabi olacak.
KONYAALTI DA EKLENDİ
Falezlerle ilgili ilk karar Lara kıyı bandında alınmıştı. Falezleri içine alan kıyı şeridi 1'inci derecede doğal sit alanından, kesin korunacak hassas alan ilan edilerek tescillenmişti. Son olarak koruma alanına Konyaaltı bölgesi de dahil edildi. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne göre Varyant bölgesinden başlayan ve Yavuz Özcan Parkı'nı da içine alan falezler kesin korunacak hassas alan ilan edildi. Böylece Karpuz Kaldıran Askeri Kampı'ndan başlayarak eski Talya Otel'e kadar; Karaalioğlu Parkı ve son olarak Yavuz Özcan Parkı'ndan Varyant'a kadar olan bölge koruma altına alındı.
KORUMA KOMİSYONU
Antalya'nın gözbebeği falezlerin kesin korunacak hassas alan ve nitelikli doğal koruma alanı ilan edilmesinin ardından akıllara bu sınırlar içinde yer alan yerleşim yerlerinin durumunu getirdi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, bölgede yeni yapılaşmaya izin verilmeyecek ancak mevcut yapılara dokunulmayacak. Bundan sonraki süreçte çivi dahi çakılamayacak olan falez bölgesinde mevcut yapılar için sadece basit tadilatlara izin verilecek. Bu da ancak Antalya Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonu onayıyla yapılabilecek.
1980'LERE DAYANIYOR
Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, falezlerde yaşanan sorunların 1980'lere dayandığını belirterek, "Sit alanı sınırlarının jeolojik raporlara göre belirlenmeyip değiştirilmesi, imara açılması, kıyı kenar çizgisine uyulmamasından dolayı geçmişte sadece 10 metreye göre binalar yapıldı" dedi.
GEÇMİŞTE ÖNEMSENMEDİ
Bugün ki sorunların geçmişte dikkate alınmadığına dikkat çeken Çeltik, "Falezlerin doğal yapısını bozan binaların, otellerin ve plajların betonlaşmaya sebep olduğu görülüyor. Fakat iş işten hala geçmiş değil, mevcuttaki alanlar korunabilir. Bu nedenle falezlerin falezlerin kesin korunacak hassas alan ilan edilmesi son derece olumlu" ifadelerini kullandı. Çeltik, ilk gündeme gelmesi gereken konuların başında foseptiklerini doğrudan falezlere veren kıyıdaki binalarla ilgili düzenleme yapılması olduğunu sözlerine ekledi.
SONDAJA İZİN VERİLMESİN
FALEZLERDEKİ riskli durumla ilgili bir açıklama da bölgede 25 yıldır araştırmalar yapan Jeofizik Mühendisi Atakan Yüklü'den geldi. Yüklü 70 milyon yıl önce var olan falezlerin olası depremde en çok etkilenecek yer olduğunu söyledi. Yüklü, falezlerde yapılaşma ve sondajdan kaynaklanan çatlak ve kırılmaların depremin etkisini artıracağını kaydetti. Yüklü, "Yapılaşmanın falez üstünde 'sıfır' noktasına kadar çekildiğini görüyoruz. Bunun tehlikesi çok yüksek, çünkü falezlerin içerisinde çatlaklar ve büyük mağara boşlukları var" diye konuştu. Yüklü, bu riske karşın yapılaşmanın yanı sıra sondajlara da izin verilmemesi gerektiğini kaydetti.