Yazılı basın namına ne varsa ölecek her şey dijital olacak! Bu argüman modası geçmiş bir kilişe mi, yoksa bunu görmemek için ahmak mı olmak lazım? Aktuel.com.tr YAZILI BASIN GERÇEKTEN ÖLÜYOR MU? Röportaj serisinde Türkiye'den ve dünyadan önemli isimlerle bu soruyu tartışıyor... İlk konuğumuz İtalya'dan Paperlit'ın İş geliştirme sorumlusu Jonathan Brownstein....
'"Yayıcılarda değişime karşı ciddi bir muhafazalık var"
Okuma alışkanlıkları ve bunun dijitale yansıması ülkelere göre değişiyor mu?
1994 yılında, İtalya'da tanıdığım bir gazete sahibi gazetesini dijital olarak yayınlamak için girişimlerde bulundu. Bu Avrupa'daki ilk internet gazetesiydi ve yerel bir gazeteydi. Deneyimli gazeteciler yerine genç bir kadro ile çalışıyor ve gazetelerin iki yıl içerisinde biteceğini savunuyordu. Ama öyle olmadı, okuyucu alışkanlıkları o kadar hızlı değişmiyor.
Bugün dijital ile baskı arasında nasıl bir ilişki var?
iPad kesinlikle bambaşka bir deneyim ortaya çıkardı. Bu, gerçekçiliğe çok yakın bir okuyucu deneyimi. Ipad 500 yıllık bir gazetecilik deneyime saygı duyan bir araç kesinlikle. Sadece okur kitlenizin yüzde biri şaşırtıcı ölçülerde teknolojik farklılıklar bekleyip talep ediyorlardır. Geriye kalan okurlar yüzyıllardır süren okuma alışkanlıklarının devamını istiyor. Biz gerçek dünya ile dijital dünya arasındaki farkı minimuma indirmeye çalışıyoruz.
İtalya ve Türkiye'de okuyucu alışkanlıklarını kıyasladığınızda ne görüyorsunuz?
Ne zaman İstanbul'a gelsem kendimi evimde hissediyorum. Gazeteler, restoranlarda okunuyor, gazete bayileri var ve o bayilerde birbirinden farklı birçok ürün bulabiliyorsunuz. Örneğin iki ülkenin de iPhone ve iPad uygulamalarını kullanışları, kabul edişleri son derece benzer. Gerçekten de iki ülkede teknolojiyi çok ama çok seviyor.
Peki ya Amerika ile bu iki Akdeniz ülkesini kıyaslarsak ortaya ne çıkar?
Bu biraz Picasso hikâyesi gibi. Picasso'da önce sadelikten karmaşaya, oradan da sadeliğe dönmüş bir ressam. Amerika'da da olan bu. Condé Nast bunu yaptı. Son derece karmaşık bir dijital dünya yaratma çabasına girdi. Hearst CEO'su yalnızca iki gün önce yeni bir araştırmayı duyurdu; okuyucular kesinlikle karmaşa istemiyor. Belki de yapılan onca harcamanın çok da bir gereği yoktu.
Rupert Murdock'ın Daily'sinin başına gelen de buna benzer bir şeydir. O da okuyucu alışkanlıklarını değiştirmek istedi ama okuyucuların alışkanlıkları o kadar çabuk değişmiyor. Bazen Intel ve Microsoft değiştirebiliyor. Kanepeye uzanıp, gazeteleri çevirerek okumak bizlerin kanında olan bir şey. Hatta benim oğlumun kanında da var ben bunu gözlemliyorum. Neden ona karikatür kitaplarını dijitalden okumadığını sordum, o da dokunmayı hatta onların koleksiyonunu yapmayı sevdiğini söyledi.
Sizce bu alışkanlıklar ne kadar sürede değişebilir?
Bizler hemen değişeceğini düşünüyorduk ama öyle olmuyor, bunların değişmesi için nesillerin değişmesi gerekiyor. Bu her şey için böyle. Televizyonda yüzlerce kanal var ama yalnızca birini izliyorsun, karmaşadan yalınlığa gidiyorsunuz.
Gazete ve dergilerin akıbetleri birbirlerinden farklı mı olacak? Teknoloji, haberciliği nereye götürüyor?
Aslında burada Daily'nin durumu daha zor gibi gözüküyor. Örneğin siz bir dergi hazırlıyorsanız, oraya giren makalenin ölümsüz olması lazım, zamanlama sorunu olmamalı. Mesela başka bir örnekte yemek dergileriyle ilgili; mutfağa elinizde iPad ile girmek istemezsiniz, sonuçta yağlanabilir vesaire. Kesinlikle gazeteler daha zor bir durumda. Daily içeriğini çok hızlı yenileyip, haberleri duyurabilir. İşte bu yüzden Newsweek, dijitale geçiyor çünkü masrafları karşılayamıyor. İtalya'da gazeteler reklam gelirlerinin yüzde 30'unu kaybetmiş durumda. Bir de şöyle bir sorun gözlemliyorum; yayıncılarda değişime karşı ciddi bir muhafazalık var. Bu şekilde dünyaya uyum sağlamak çok zor.
DEVAM EDECEK....
Yarın…
E-dergi ve gazete satışları nasıl olacak?
Dijitalde fiyatlandırmalar nasıl yapılmalı?
Sizce bu teknoloji nereye gidiyor?
Kindle'lar ortadan mı kalkıyor?
Amerika'yı teknolojide kim yenecek?
Röportaj: DENİZ BAĞRIAÇIK