Türkiye'de 700 bin kişinin kimliği yok!
Sokakta rahatlıkla gezebiliyor, sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyor, askere gidebiliyorlar... Ama bunların hepsini sahte kimlikler ile yapıyorlar, hatta sahte kimlikle şehit olanları dahi var. Sayılarının ise 700 bin civarında olduğu tahmin ediliyor...
Onlar Eski Hindistan'dan Mezopotamya'ya göç eden, Çingenelerle akraba sanatkâr bir topluluk... Ortadoğu'nun hemen hemen her ülkesinde uzantıları bulunuyor. Türkiye'de sayıları 3 milyonu bulduğu iddia edilen bu topluluk kendilerini DOM'lar olarak adlandırıyor ve DOMARİN diye bir dili konuşuyor. Çoğunuzun ilk defa duyduğu bu kabilenin ismi olan DOM'un açılımı ise tarihte demircilik ile uğraşan bir topluluk oldukları için 'Demirci Döven Ailesi' olarak biliniyor. Onlar sayı olarak her ne kadar kalabalık gözükse de çoğunun birbirinden ve bir DOM olduğundan haberi bile yok... En büyük sorunları ise kabullenilememek...
Onların acı öyküsü, atalarının yüzyıllar önce Hindistan'dan Orta Asya'ya, oradan da Orta Doğu'ya daha sonra ise bu topraklara kadar uzanan göç süreci ile başlamış...
Göçebe yaşayan bu topluluk, ilk zamanlar gittikleri her yerde demircilik, kuyumculuk ve dişçilik gibi dönemin zor mesleklerini icra ettikleri için çabuk benimsenmiş ve el üstünde tutulmuş. Savaş dönemlerinde askerlerin kılıçlarını, kalkanlarını yaparak Osmanlı'ya da çok büyük destek veren DOM'lar bir taraftan zamanla küreselleşen dünya karşısında mesleklerini icra edemez hale gelirken, öte taraftan da toplumlar tarafından dışlanarak sefalet içinde bir hayatın içine doğru sürüklenmeye başlamış.
İcra ettikleri zanaatların onların bir ömür boyu karnını doyuracağını düşünüp, ona göre bir hayat tarzı çizerek çok büyük hataya düşen DOM'lar , şimdilerde ise bir taraftan göçebe hayattan yerleşik hayata geçmenin verdiği zorluklarla mücadele etmeye çalışırken, öte taraftan ise çöpleri karıştırıp, kağıt ve hurda toplayarak hayatlarını idame ettirmeye çalışıyor ...
BİR DOKUNDUK BİN AH İŞİTTİK!
Akdeniz, Güneydoğu ve Doğu'da yaklaşık 3 milyonun üzerinde DOM'un yaşadığını ve kendilerinin Romanlardan (Çingenelerden) ayıran en büyük özelliğin eğitime ve sanata olan düşkünlükleri ile açıklayan DOM Aşireti Kültürünü Araştırma Geliştirme Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DOMDER) Başkanı Mustafa Karabulut'a bir dokunduk bin ah işittik...
Demircilik, kuyumculuk ve dişçilik yaptıkları dönemlerde durumlarının gayet iyi olduğunu ancak sanayileşme ve sonrasında da yaşanan küreselleşme karşısında bu mesleklerinin tek tek yok olduğunu ve artık devlete muhtaç bir durumda olduklarını ifade eden Karabulut, ''Tabi mesleklerimiz kaybolunca vatandaşlarımız da artık her türlü işi yapar hale dönüştü. Çöpleri karıştırarak karnını doyurmaya çalışanı da var, akşama kadar ne yapacağını kara kara düşüneni de... İmkânsızlıklardan ötürü sağlıksız koşullarda barınma ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyorlar, çocuklarını okullara gönderemiyorlar. Tüm bu sorunlar yetmiyormuş gibi bir de halkımız, ten renklerinden ve yaşantılarından dolayı gittikleri her yerde itilip kakıldı, bir türlü sevilemedi. '' diyor...
BİNLERCE DOM ÜLKEYİ TERK ETTİ
Yaşanılan bu baskı ve eziyet sonrası çok sayıda DOM'un Türkiye'den Irak, Suriye ve İran'a göç ettiğini dile getiren Karabulut, ''Her ne kadar kopanlarımız olsa da halkımız Allah'a çok şükür toprağına hayran ve bayrağına aşık bir topluluk' dedi.
Atatürk'ün ölmeden önce tüm DOM'lara vatandaşlık verdiğini ve daha sonrasında gelen bir çok hükümetin de DOM'lara onlarca vaatte bulunulduğunu, ancak bunların hepsinin kağıt üzerinde kaldığını ve hiçbir şekilde icraata dökülmediğini sitemkar bir şekilde dile getiren Karabulut, ''Düne kadar var olan yasada önce teröristler daha sonra ise DOM'lar sınır dışı edilebilir diye yazıyordu, ancak günümüzde Allah'a çok şükür onların hepsi kalktı ve dernekleşme noktasına geldik'' dedi.
'SINIRDIŞI EDİLİRİM' KORKUSU SÜRÜYOR
Ancak halen Doğu ve Güneydoğu'da dernekleşmenin korkularak yapıldığını ve yıllarca yapılan baskı sonrası vatandaşlarda oluşan psikolojik travmalar nedeniyle halkın derneklere üye olmaktan çekindiğinin altını çizen Karabulut, bunun sebebinin altında ise vatandaşın üye olması halinde fişlenip sınır dışı edileceği korkusunun yattığını söylüyor.
DOM BAŞBAKAN VAR!
Türkiye'de 3 milyona yakın DOM'un olduğunu, sadece Hatay'da 40 bine yakın DOM'un yaşadığını ve kimliğini gizlemiş, halk arasına karışarak DOM kimliğini unutmuş veya hiç bu kimlikten haberdar olmayan bir çok insanın bulunduğu aktaran Karabulut , bu kişilerin arasında ünlü sanatçıların, işadamların hatta bir dönem Başbakanlık yapmış bir ismin dahi olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü;
'' Türkiye'nin hemen hemen her ilinde DOM'lara rastlamak mümkün. Ancak yoğunlukla Adana, Hatay, Antep, Maraş ve Diyarbakır illerinde bulunuyor. DOM'lar , Domarin denilen bir dili konuşuyor. Bu dil Romence'ye yakın ama Arapça ve Farsçaya kaçan bir dil. Kürtçeden kelimeler bulmak mümkün. 3 milyon DOM içinde 2 milyonu bu dili sağlam bir şekilde konuşuyor. Geri kalan 1 milyona yakın DOM ise Türkçe, Kürtçe ve Zazaca gibi çeşitli dilleri konuşuyor...''
ÇOK ÇARPICI İDDİA!
Hiçbir DOM'un devlet dairesinde çalışamadığını, bir çok DOM'un sosyal güvencesi olmadığını ve mesleğini icra edemediğini dile getiren Karabulut, bunun sebebini ise çok çarpıcı bir iddia ile açıklıyor....
700 BİN KİMLİKSİZ DOM VAR
Doğu ve Güneydoğu'da yaklaşık 700 bin DOM'un kimliği olmadığını ve bu şekilde hayatlarını sürdürdüğünü iddia eden Karabulut, bu vatandaşların belli bir kısmının gördükleri baskılardan ötürü Ortadoğu'ya göç eden akrabalarının kimliklerini kullandıklarını öne sürdü.
BAŞKASININ KİMLİĞİNİ KULLANIYORLAR
Kimliği olmayan vatandaşların, kendi yaşında olup Türkiye'den göç etmiş birinin bilgilerini öğrenip, nüfus müdürlüğüne giderek yeni kimlik çıkarttığını ve böylelikle başka birinin kaydına geçtiğini ileri süren Karabulut, bir nevi usulsüzlük yaptıklarını ancak vatandaşın da o noktada yapacak bir şeyi olmadığını söylüyor.
'BİR DAYAK YEMEDİĞİMİZ KALDI'
Sahte kimlikle şehit olan var..
Bu vatandaşların sahte kimlik ile sokakta gezdiklerini, hastaneye ve askere gittiklerini, hatta sahte kimlik ile şehit dahi olduklarını dile getiren Karabulut, Bakanlığın, Valiliğe yolladığı ''Böyle kişiler var ise tespit edilsin' şeklindeki yazı üzerine Valiliğe gittiğimizde, ''Adamın cebindeki kimlik sahte onun değil'' dediklerinde bir dayak yemediklerinin kaldığını söylüyor...
Kenan Biter - haber7.com
