Dear Nazan, Çağlayan defilesinden döner dönmez gene kendimizi sokaklara attık. Paris'te baktım da
Hüseyin müthiş bir iş başarmış şekerim. Aslına bakarsan kıyafetler tamamen kendine özgü gibi geldi bana. Yani 2013-2014 Sonbahar-Kış'ında diğer modacılardan çok daha farklı modeller geliştirmiş çocuk. Günlük yaşama yönelik hazırlanan koleksiyonda koyu renklerin kullanıldığı bol paça geniş kesim pantolonlar, dar ceket ve tunikler ağırlıkta. Abiyelerde ise turkuaz ve gökkuşağı renklerinden oluşturulmuş ve tek dokunuşla günlük elbiseden abiyeye dönüşebilen tuvaletler yer alıyor. Zaten bu çocuk Aslan burcudur. Hem burnunun dikine gider hem de asidir şekerim. Passage du Désir BETC Sergi Salonu'ndaki defileye senin de tahmin edeceğin gibi ilgi büyüktü. Fransızlar şaşkınlık ve hayranlıkla seyrettiler defileyi. Paris'te
Arzu Kaprol ile
Hakan Yıldırım'ın da defilesi vardı ama ben bu aralar yoğunlaşan İstanbul davet trafiğinden daha fazla uzak kalmamak için atladım döndüm.
Bizler Paris'te Milano'da ilkbahar alışverişimizi yapıp gelecek yılın sonbaharkış koleksiyonlarını izlerken tekstil firmaları da boş durmuyor
Nazan. İlkbahar - Yaz kreasyonlarını sergileyen Mango'nun defilesine koşturduk geçen hafta.
Çırağan Sarayı'nın eşsiz atmosferinde düzenlenen defileye bir rağbet vardı ki sorma şekerim. İçeri girdim, hiçbir şeyi kaçırmayayım diye iki gözümü de maksimum kapasite kullandım… Her defilede farklı bir top modeli Türkiye'ye getiren Mango'nun bu seferki konuğu İngiliz
Lily Donaldson oldu. Ünlü top model sempatik tavırlarıyla hepimizin takdirini topladı
Nazo. Doğrusu mükemmel bir koleksiyon hazırlamışlar. Canlı müzik eşliğinde tanıtılan yeni koleksiyonda yer alan rengarenk kıyafetlere bayıldım.
Zamanın dışında bir görünüm yaratmak için bazı kıyafetlerde siyah kullanılan koleksiyonda transparan detaylar, bele oturan yüksek belli etekler ve ultra küçük bolero ceketler dikkat çekti. Hoş bizim kızlar o etek ve ceketlere nasıl sığacaklar da giyecekler düşündüm düşündüm bulamadım şekerim. Neyse, bak gene durup dururken bana dedikodu yaptırdın.
Geçen hafta en hızlı gecemiz ise kuşkusuz uzun zamandır beklenen GQ Bar'ın açılışı oldu. Bütün kış yeni mekanlara olan hasretimizden midir nedir bilmem İstanbul'un 24 - 45 yaş arası bütün eğlenceseverleri GQ'ya aktı o gece. Etiler'deki mekanın kapısında uzun kuyruklar oluştu. Bizimkiler de bir tuhaf doğrusu. Eğlence söz konusu olunca kıtlıktan çıkmış gibi saatlerce ayakta durmayı göze alıyorlar.
Başta da ex eşim
Memo. Ayol adam yaşına başına bakmadan açılışa gelmiş! Artık aradığı biri mi vardı neydi… Neyse şekerim, GQ dergisi Genel Yayın Yönetmeni
Mirgün Cabas'ın ev sahipliğindeki gecede DJ Claude Challe ve DJ Miss Nine'ın performansları çok beğenildi. Tabii içeri girip de ayakta durabilecek bir yer bulabilenler için söylüyorum bunu. Zira içerideki durum da dışarıdan pek farklı değildi. İnan kalabalık yüzünden insan seline kapılıp oradan oraya savrulduk. Artık elinde cep telefonu sevgilisini, kocasını, karısını arayanlar mı istersin, bir grupla gelip başka bir grupla çıkanlar mı… Şaka bir yana, o kalabalıkta geleni gideni kaçırmamaya çalıştım. Doğuş Grubu'nun kurduğu d.ream adlı şirketin CEO'su
Levent Veziroğlu ile yeni sevgilisi oyuncu
Nur Fettahoğlu,
Meryem Uzerli ile
Can Ateş,
Derin Mermerci, Aylin-Özcan Tahincioğlu, Melda-Sinan Kosif gibi birçok tanıdık isim açılıştaydı.
Açılıştaki kalabalıktan da anlaşılacağı gibi şekerim GQ bu yılın en rağbet edilen barlarından biri olacağa benzer.
Nazan, buralar giderek Avrupa'nın da gözdesi oluyor, olayları ve trendleri kaçırma derim sana.
Kiss Meloş.