Sabah Gazetesi yazarı Hasan Bülent Kahraman bugünkü köşesiniderin devlet pusuda başlığıyla veriyor.
Çözüm sürecinde derin devletin devreye gireceği uyarısında bulunan Kahraman, şöyle diyor: "….derin devlet pusuya yatmış bekliyor. Zerre kadar kuşkum yok. Bulduğu ilk fırsatta, yakaladığı ilk açıkta çullanacak ve kendi bildiği yöntemleri kullanacaktır. Gene adım gibi eminim ki, şu anda dahi, o derin devlet bürokrasisi, kara kazanlarını kaynatmakta ve bu işi torpillemek için elinden geleni yapmaktadır… "
Milliyet'ten Aslı Aydıntaşbaş bugünkü yazısının iskeletini, Öcalan'ın İmralı tutanaklarında geçen "Ermeni lobisi etkili" etkili sözleri üzerine kurmuş. Aydıntaşbaş, "… Öcalan'ın azınlıklarla ilgili sözleri başta Ermeniler olmak üzere azınlıkların canını sıkmış görünüyor. Öcalan gibi geniş kitleleri peşine takabilen bir ismin ağzından çıkan bu sözler (tabii eğer doğruysa) gayrimüslim azınlıklara karşı toplumda zaten var olan hoşgörüsüzlüğü körüklemez mi?" diyor.
Sabah gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak da bugün barış sürecine tam destek verdiklerini duyuruyor: "Biz Sabah ailesi olarak gençlerimizin mayınlı arazilerde dağlarda ölmeleri yerine AR-GE merkezlerinde 'Yarının dünyasının' inşasına katkı vermelerinin çok daha doğru bir tercih olduğunu bildiğimiz için bu hayati fırsatın kaçırılmaması gerektiğini haykırıyoruz. Biz Sabah ailesi olarak işte bu gerekçelerle 'Açılım ve Barış Süreci'ni yürekten destekliyoruz…"
Zaman'dan Ali Bulaç da çözüm sürecinin "İslam kardeşliği" ile mümkün olacağını kaleme almış. Bulaç, yazısında şu öneride bulunuyor: "Çözümün manevi ve sosyal çözümü İslam kardeşliğidir. Bugüne kadar bütün provokasyonlara iki kavim birbirine silah çekmediyse bunu dinimize borçluyuz…"
Hürriyet'ten Ahmet Hakan da çözüm sürecine MHP'nin destek vermemesi bir yana köstek olma
sından şikayetçi: "…Şehitler üzerinden her türlü lügat paralama işini yapan da sensin… Şehitlerin olmadığı bir Türkiye hedefine karşı paralamadık lügat bırakmayan da sensin… PKK bu şekilde bitirilemez' diyen de sensin… PKK'nın ne şekilde bitirileceğine dair tek bir öneri getiremeyen de sensin…"
Taraf gazetesinde Neşe Düzel'in pazartesi röportajlarının bugünkü konuğu anayasa hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun. Düzel'in sorularını yanıtlayan Özbudun, "Türkiye'nin hayati sorunu olan Kürt meselesinin çözümünü Başkanlık sistemiyle ilgili pazarlığın unsuru haline getirmek etik değil. … Başkanlık sistemi olmadan bu ülkede barış olamaz mı? Mükemmelen olur…" diyor.
Radikal'den Cengiz Çandar da bugünkü yazısını, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "yazmasın" dediği ileri sürülen Hasan Cemal'e ayırmış. Çandar, özetle şöyle diyor: "Hasan Cemal'in yazılarına iki hafta ara vermesi söz konusu edilmişti ve bu süre yarın doluyor… Özellikle Kürt sorununda çözüm ve barış mücadelesinin bunca yıldır başını çekmiş olan insanları susturursanız ne çözüm ne de barış gelir. Hasan Cemal bu simgelerden biridir, dolayısıyla bu sorun ile ilgili duruşu nedeniyle susturursanız, yani yazamazsa, onun yazamadığı ülkeye barış gelmez. Barış diye yutturduğunuz gelir. Çözüm ise hiç gelmez."
GÜNÜN MERAK EDİLENİ
Akit gazetesi muhabirinin dünkü İstanbul Barosu Olağanüstü Kongresinde kürsüden inmek istemeyince güvenlik görevlilerince tartaklanması üzerine bugün gazetenin ne manşetle çıkacağı merak ediliyordu. "Baro'dan Linç" başlığıyla sürmanşetten verilen olayla ilgili haberde, baro yönetiminin Akit gazetesini hedef aldığı iddia ediliyor.
