Venedik'te bienal zamanı. İlk kez 1895 yılında düzenlenen Venedik Bienali her iki yılda bir düzenlenmeye devam ediyor. Üstelik bu yıl Ahmet Güneştekin başta olmak üzere Türkiye'den sanatçılara ait çok önemli işler sergilenecek.
Birçok sanatsever Türkiye'den Venedik'in yolunu tuttu bile. Haziran ayı itibariyle start alan kültür-sanat etkinliğini her yıl yaklaşık 400 bin kişi ziyaret ediyor. Müzikten sinemaya, tiyatrodan çağdaş sanata birçok paralel etkinliğin düzenlendiği bienali dünyanın dört bir yanından koleksiyonerler de takip ediyor. Özellikle bu ay Venedik'te otel bulmak ve uçak rezervasyonu yaptırmakta zorlanabilirsiniz.
Ama önümüzdeki ay için hâlâ şansınız var. Elbette Venedik gibi büyülü bir şehre gitmek için bienal gibi bir nedene de gerek yok. Bienaldeki avangart sanatın dışında Venedik sokaklarında yürürken de her an sanatın içindesiniz. 1987 yılında Dünya Kültür Mirası olarak kabul edilen Venedik'in geleceği muamma olsa da geçmişten günümüze taşıdıkları bir cazibe merkezi olması için yeterli. 170'den fazla daracık kanalları, gondol sefaları, 400'ün üzerinde köprüsüyle burası masalsı bir şehir. Peki ama Venedik'te bienal dışında neler yapmalı?
San Marco Meydanı'ndaki kafelerden birinde oturup cappuccino yudumlamalı. Kuşlara yem atıp fotoğraf çektirdikten sonra San Marco Kilisesi'ni yani namı diğer Venedik Katedrali'ni gezmeli. Mozaiklerle kaplı iç duvarlarında Hz. İsa'nın ve San Marco'nun hayatını anlatan eserleri incelemeli. Chioggia'daki balık pazarına gitmeli. Buradaki restoranlardan herhangi birine oturup tıka basa deniz ürünleri yemeli. Dukler Sarayı'nı gezmeli, Saat Kulesi'ne geçmeli… Kısacası Venedik'i dolu dolu yaşamalı…
BURCU ALDİNÇ
burcu.aldinc@sabah.com.tr