Hürriyet'in önce yayınlayıp sonra geri çektiği haberin yanı sıra başka Ergenekon Terör Örgütü'nden müebbet alan Doğu Perinçek'in yayın organları Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesi "silahlı kalkışmaya müdahale" demişti. Bugün ise gazeteci-yazar Cengiz Çandar, Radikal gazetesinde yayınlanan 'Kahire'de kan: Peki sonrası?' başlıklı bugünkü köşe yazısında katliamı 'temizlik' olarak niteledi.
Çandar'ın yazısına sosyal medyadan da büyük tepki geldi.
İşte Cengiz Çandar'ın yazısından o bölümler:
Mısır'ın askeri darbe yönetimi, dün sabaha karşı, bir ayı aşkın süredir Kahire'nin iki meydanında direnmeye devam eden Müslüman Kardeşler'e karşı harekete geçti.
Kahire'nin güneybatısında, Piramitlere yakın Giza'daki an-Nahda Meydanı'nı göstericilerden temizlediler, an-Nahda'ya çaprazlamasına tam ters yönde, Nil'in diğer yakasında, muazzam metropolisin kuzeydoğusunda bulunan Rabia el-Adeviyye Meydanı'ndaki ana MB kitlesine karşı temizlik hareketi, bu satırlar yazıldığı sırada devam ediyordu.
Bu çaptaki bir harekâtın çok sayıda ölü ve yaralıya yol açması kaçınılmaz olduğuna göre, askeri darbe yönetiminin giriştiği iki Kahire meydanını Müslüman Kardeşler'den temizleme harekâtının 'katliam' boyutları kazanmış olması muhtemeldir. Ölü sayısı hakkında birbiriyle ilgisiz rakamlar veriliyor (Bu satırlar yazıldığı sırada Müslüman Kardeşler 200, 300 ve hatta 600 ölüden söz ediyordu). Bununla birlikte, bunun aritmetik ölçüsü yoktur. Kan dökülmüştür ve bunun adına 'katliam' denir ve denecektir.
GEZİ PROVOKASYONU BENZETMESİ
Türkiye'deki iktidar yanlılarının Kahire'de dün cereyan etmiş olan 'katliam'ı Türkiye gündemi üzerinden okudukları ve kanlı gelişmeden kendileri için bir 'mazlumiyet' ve 'mağduriyet' üretmeye kalkıştıkları görülüyor.
Unuttukları ya da gözden kaçırmaya çalıştıkları bir şey var; yöntem ve ortaya çıkan görüntüler itibariyle, Mısır'ın askeri darbecilerinin Kahire'nin Nahda ve Rabia el-Adeviyye meydanlarında giriştiği temizleme operasyonunun ile 11 ve 15 Haziran günleri İstanbul'un Taksim Meydanı ve Gezi Parkı'nda girişilmiş olanla temelde pek bir farkı yoktur. Her iki örnekte, ana saldırı araçları, sınırsız oranda kullanılan gaz ve buldozerler idi. Fark, meydanları dolduranların sayısı ve karşı koyma yöntemiyle ilgilidir.