Mehmet Ali Önelin sunduğu Deşifre programına konuk olan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, Türkiye'nin yararına yapılan bütün projeleri engellemeyi kendine görev edinen Mimarlar Odası'na çarpıcı bir teklifte bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'yla ilgili iftiraların faturalarıyla birlikte ortaya konduğunu ifade eden Bulut, Mimarlar Odası'nı, Boğaz'daki yalıların tapuların incelemeye, Kadıköy ve Moda sahillerini masaya yatırmaya, 1980 sonrası Kenan Evren eliyle oligarklara dağıtılan devlet arazilerini gündeme getirmeye davet etti.
İnsanların birçok değerli yerde sahile inemediğini, balık tutamadığını hatırlatan Yiğit Bulut, Mimarlar Odası'nın hiçbir şekilde oligarklar aleyhine bir girişimde bulunamayacağının altını çizdi.
Yiğit Bulut şöyle konuştu:
MİMARLAR ODASI 135 PROJENİN DURDURULMASI İÇİN MAHKEMEYE BAŞVURMUŞ
Bugüne kadar Türkiye'de 135 projenin durdurulması için mahkemeye başvurmuş. Yüzlerce projenin durdurulması için sokaklarda gösteri yapmış. Ve Gezi olayları sırasında hatırlarsanız birileri ekrana çıkıp konuşma yapmıştı:
GEZİ'DE PROJELERİN DURDURULMASINI İSTEYENLER DE AYNI EKİPTENDİ
Gösteriler 5 dakika sonra bitecek, ama 5 tane şartımız var. Üçüncü Havalimanı durdurulacak, Üçüncü Köprü durdurulacak, bağlantı yolları durdurulacak, nükleer santraller durdurulacak. Türkiye'nin şu anda yaptığı bütün büyük köprüler, otoyollar, demiryolları ve Kanalistanbul durdurulacak.
Bu ekibin sözcüsü Mimarlar Odası'ndan birisiydi. Aynı ekipti yine.
YERLEŞİK FİNANSAL DÜZENLE İLGİLİ TEK KELİME EDEMEZLER
Bakıyorsunuz, "ne alakası var" diyorsunuz. Ben de o zaman televizyona çıkıp şöyle söyledim: Bankalara da bir çağrı yapın. Kredi kartı gecikme faizleri TEFE+TÜFE ortalamasından fazla olamaz diye bir düzenleme yapılsın, ben de Gezicilere katılacağım dedim.
Bakın bu arkadaşlar Türkiye'deki yerleşik finansal düzenle ilgili tek kelime edemezler. Türkiye'deki yerleşik düzenle ilgili tek kelime edemezler. Türkiye'deki oligarklarla ilgili tek kelime edemezler.
BOĞAZ'DAKİ YALILARA, MODA SAHİLİNE, KADIKÖY SAHİLİNE BAKIN!
Boğaz'da insanlar denize inemiyor. Yalının arsası 60 metre, işgal ettiği alan 1000 metre. Kadıköy sahillerine bakın, Moda sahiline bakın. 1980 darbesi sonrası Kenan Evren'in imzasıyla verilmiş kamu arazileri üzerine yapılmış kulüpler. Bu kulüplerin işgal ettiği binlerce metrekare sahil. Binlerce metrekare.
Boğaz'da aynı şekilde. 1980 sonrası Kenan Evren'in imzasıyla, özel tahsisle genişletilmiş alanlar... İnsanlar balık tutmaya sahile inemiyor.
VAR MISINIZ BOĞAZ'DAKİ BÜTÜN YALILARIN TAPULARINI İNCELEMEYE?
Ey Mimarlar Odası! Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki iftarla ilgili attığın iftiranın yalan olduğunu ispatladık. Faturalarıyla, her şeyiyle.
Var mısın Boğaz'daki bütün yalıların tapularını incelemeye? Var mısın yerleşik düzenin diktiği binaların 1980 sonrasındaki tapularını incelemeye? Var mısın, devletten alınıp, sonra tehdit edilerek zorla üçe beşe çıkarılmaya çalışılan imarları ortaya koymaya?
HİLTON ARAZİSİ, KOÇ ÜNİVERSİTESİ, SARIYER ORMANLARI, KESİLEN YÜZBİNLERCE AĞAÇ...
Bakın Hilton arazisi kavgası bu ülkede yıllarca devam etti. Bunu unutmasın insanlar.
Koç Üniversitesi Sarıyer Ormanları'nı işgal etti. Demirel ne dedi "verdimse ben verdim" dedi. Binlerce dönüm devlet arazisini Koç Üniversitesi işgal etti ve orada bir üniversite yaptı. Yüzbinlerce ağaç kesildi. Neredeydi Mimarlar Odası? Neredeydi çevreciler?
Mimarlar Odası diye bir şey yok açıkçası. Oraya üye olan çok temiz insanlar var. Onların hepsinden özür diliyorum. Bunun bir sivil toplum kuruluşu olduğunu düşünerek oraya gidip üye olmuş binlerce insan var. Oraya zorunlu aidat ödeyen, proje tasdiki için para ödeyen binlerce insan var. Onların hepsinden özür diliyorum.
İNGİLİZ EMPERYALİZMİ SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ ÜZERİNDEN OPERASYONLAR YAPAR
Ama bakın İngiliz ve Alman emperyalizmi 1900'ler sonrası sivil toplum kuruluşları üzerinden ülkelerde operasyon yapmaya başladı. Ve buna son dönemde 1960'tan sonra İsrail'i de eklediğiniz zaman Türkiye'de özellikle sivil toplum kuruluşları üzerinden yürütülen operasyonları görüyorsunuz.
Üçüncü Köprü'nün kime ne zararı olabilir? Bunu bana birisi mantıklı anlatsın. Ankara'dan geliyorum 2 buçuk saat sürüyor yol. Uçağın kalkması, inmesi park yeri bulması...
Kime ne yararı olur biliyor musunuz bu iptallerin... Bu ülkenin gelişmesini istemeyen yurtdışındaki odaklar ve içerideki odaklara yararı olur. Üçüncü Havalimanı yapılmazsa ne olur? Türk Havayolları genleşemez. Bugün Türk Havayolları dünyanın en fazla noktaya uçan havayoludur. Ve Türkiye havayolları açısından dünyanın en büyük habı haline geliyor. Üçüncü Havalimanı bittiği zaman dünyanın en büyük habı Türkiye. İstanbul.
DOĞU TÜRKİSTAN VE ÇİN ÜZERİNDEN BAŞLATILAN ALGI OPERASYONU
Üçüncü Havalimanı için Batı bankalarının hiçbiri kredi vermedi. Bir Rus bankası gelip bu projeyi fonladı. Bir Çin bankası Türkiye'deki projeleri fonlamak istiyor.
ÇİN BANKASI TÜRKİYE'DEKİ PROJELERİ FİNANSE ETMEK İSTEDİ
Şimdi Uygur Türkleri'nin özellikle yaşadıklarının abartılması ve içeride servis edilmesini bir kere daha hatırlayalım. Çin bankası Türkiye'deki projeleri finanse etmek istiyor, bakıyorsunuz Çin'le Türkiye arasında bir kriz çıkarılmaya çalışılıyor.
Bütün bunları kamuoyunun görmesi lazım. Ne yapalım? Havalimanı yapmayalım. Köprü yapmayalım. Otoyol yapmayalım. Üniversite yapmayalım. Ne yapalım? Küçük kalalım. Niye küçük kalalım? Çünkü içerideki yerleşik düzen bize hükmetsin.
Ne yapalım? Onların ürettiklerini kullanalım. Onların ürettiği arabaya binelim. Yüksek gümrük duvarları arkasında yaşayalım. Onların ürettiği her türlü malzemeye muhtaç olalım ki, bu Türkiye onların elinden çıkmasın.
TÜRKİYE'DEKİ MEDYA PATRONLARI NİYE LASTİK TÜCCARIDIR?
Türkiye'deki medya patronlarının hepsi niye lastik tüccarıdır? Eminönü'nde lastik tüccarıymış geçmişte. Oradan yükselmiş hepsi. Sen nereden geldin? Eminönü'nde lastik tüccarıydım. Sonra araba bayisi oldun.
İNGİLİZLER ÜLKELERİ BÖYLE YÖNETİR!
Bu İngiliz sistemidir. Bir ülkede, kontrol etmek istediğiniz ülkede eski kalıpları verip, o kalıplar üzerinden bir burjuvazi üretirsiniz. O burjuvazi içeride medyayı üretir. Burjuvazi-medya-oligarşik bürokrasi-finansal sistem dörtlü bacağı oluşturur ve o ülkeyi siz yönetirsiniz. Bu oligarşik sistemin adıdır ülkedeki. İngilizler tarafından 300 yıldır kullanılan bir sistemdir bu.
ÇİN'DE UYGULADIKLARI İLGİNÇ TAKTİK
Bakın Çin'de aynı sistemi uygulamak istediler. Ama gördüler ki Çin'i yönetemiyorlar. Çünkü İngilizlerle Çinliler anlaşamıyor. O zaman dediler, sadece montaj sanayi üzerinden bir burjuvazi üretmemiz Çin'de yetmiyor. Ne yapacağız? 5 bin Çinliyi toplayıp İngiltere'de üniversitelere götürdüler, onları okuttular. Ve arada ne Çinli, ne İngiliz olan bir sınıf ortaya çıktı. Ve o sınıf Çin'i uzun süre İngilizler adına yönetti. Hala etkisi devam ediyor.
PAKİSTAN ÖRNEĞİ
Gidiyorsunuz Pakistan'a. Pakistan bizim canımız ciğerimiz, kardeşimiz. Pakistanlı bir milletvekiliyle konuşuyorsunuz. Adam diyor ki "ben birazdan kriket oynamaya gideceğim". Sen nerede oynadın kriketi, ne yaptın, nereden öğrendin de, İngiliz gibi kriket oynamaya gidiyorsun?
Çocuğun nerede? İngiltere'de okuyor. En büyük özelliği ne? Çok iyi İngilizce konuşuyor. Bunları geçin artık. Evet İngilizce konuşsun. Ana dili gibi konuşsun. Ama artık bu emperyal dünyanın hayranlığı, bu emperyalist Batı'nın ülkeler üzerinde bıraktığı bu tortunun alınması gerekiyor.
BU TORTUYU ALMAYA ÇALIŞAN LİDER RECEP TAYYİP ERDOĞAN
Ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a neden bu kadar çok saldırıyorlar? Neden hedef? İşte bu tortuyu alan liderdir Recep Tayyip Erdoğan. Sadece bu ülke üzerinden değil. Mısır üzerinden de almaya çalışan, Ortadoğu üzerinden de almaya çalışan, Afrika'ya gittiği zaman "bu Fransız heykelleri nedir burada, sökün bunları atın" diyebilen bir liderdir.
Libya'ya gittiği zaman Sarkozy helikopterle otelin bahçesinden gideceği yere giderken, arabasına binip iç savaşın ortasında meydana gidip 10 polis korumasıyla on binlerin arasında namaz kılan liderdir Recep Tayyip Erdoğan.
Ben bunları gözümle gördüm. Bana kimse hikaye anlatmasın. Cam binalarda oturup herkes burada kahramanlık taslamasın. Daha önceki programlarda da anlattım; ben Recep Tayyip Erdoğan'ın Kerbela'da nasıl yürüdüğünü de gördüm. Kefeniyle yürüdüğünü gördüm.