Fuarcılığın gelişmesi için direkt uçuş şart

Yurt dışında aldığı eğitimi Türkiye'nin en iyi fuarcılık firmalarından birinde çalışarak pekiştiren Şule Dadak Dayangaç, 2010 yılından bu yana kendi kurduğu HHB Organizasyon'la ulusal ve uluslararası fuar organizasyonları gerçekleştiriyor. Fuarcılığın tüm dünyada çok önemli bir sektör olduğunu belirten Dayangaç, son dönemde yapılan Congresium gibi büyük fuar merkezlerine rağmen direkt uçuş olmadığı sürece Başkent'in bu konuda fazla yol alamayacağını söylüyor.
Bize kendinizi anlatır mısınız?
* Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde maliye okuduktan sonra Londra'ya gittim ve beş yıl orada yaşadım. City Üniversitesi'nde uluslararası marketing, daha sonra turizm otelcilik alanlarında master yaptım. Üniversitede supervisor olarak çalıştım. İstanbul'a geldiğimde babamın ısrarlarına dayanamayarak CNR'de Uluslararası Fuar Koordinatörü olarak çalışmaya başladım. Burada moda, tekstil, mobilya gibi değişik sektörlerdeki fuarların yurt dışı koordinasyonlarını organize ettim. Burada çok fazla yurt dışı gezilerim vardı. Bu da çok iyi ve sağlam bir network edinmemi sağladı. Bu network ile CNR'den ayrıldıktan sonra da ilişkilerim değişmedi. Sonra Ankara'ya geldim ve HHB Organizasyon adıyla kendi firmamı kurdum.
Kendi firmanızı kaç yılında kurdunuz?
* 2010'da… Sıfır sermayeyle iki kişi kurduk. Çeşitli organizasyonlar ve fuarlar düzenledim, yurt dışı fuarların Türkiye temsilciliklerini aldım ve o şekilde bir başlangıç yapmış oldum. Ufak kongreler yaparak bir müddet daha devam ettikten sonra daha önceki iş deneyimimde kazandığım yurt dışı networklarını da kullanarak uluslararası organizasyonlara yöneldim. Bu arada Uluslararası Kongre Derneği'ne üye oldum. Türkiye Seyahat Acenteleri Derneği'nden TÜRSAB belgemizi aldık, acente olduk ve Favour Turizm adında acentemizi açtık. Kongre yapmak için acente belgesine sahip olmak gerekiyordu; bunu da başarı ile gerçekleştirdik.
Peki, ne tür organizasyonlar yapıyorsunuz?
* Yurt dışı bağlantılarım sayesinde Amerikan Elçiliği'yle çalışmaya başladım. Türkiye'de ve yurt dışında onların yurtdışı heyetlerini karşılıyor, kongre ve fuar organizasyonlarını yapıyoruz. Geldiğimiz noktada en yüksek ihaleye girebilecek niteliğe sahip bir şirketiz. Organizasyonlarımız ağırlıklı olarak İstanbul ve Antalya'da gerçekleşiyor. Ankara'da da var ancak daha küçük çapta organizasyonlar.
Yeni bir proje aldığınızda neler yapıyorsunuz?
* Öncelikle bir proje üretiyoruz. Bu proje ile ilgili bakanlıklar, ilgili dernekler, sektörün belli başlı büyük firmalarının da desteğini alarak uluslararası organizasyonlar düzenliyoruz. Biz bu organizasyonları yaparken perde getirelim, teknik malzemeleri, hostesleri koyalım diye düşünmüyoruz. Mesela yapacağımız organizasyon enerji sektörü ise ilgili bakanlığın desteğini alarak tüm dünyadaki enerji dernekleri ile değişik hedef ülkeleri belirleyip onların ticaret odalarıyla iş birliğine giriyoruz ve kongreye davet ediyoruz.
Bu büyük bir ekip işi olsa gerek...
* Evet, iki kişi olarak başladığımız serüvenimizde şu an çok sayıda insan istihdam eder hale geldik. Bu sayı, düzenlediğimiz büyük çaplı organizasyonlarda daha da artıyor.

Yabancıların tercihi İstanbul'dan yana

Türkiye'de fuarcılık ne seviyede ve Ankara bunun neresinde?
* Fuarcılık, tüm dünyada çok önemli bir sektör. Fuarcılık demek aslında ekonomiye katkı anlamına geliyor. İstanbul'da TÜYAP ve CNR'de fuar merkezleri var ancak maalesef kongre salonları yeterli kapasitede değil. Ankara'da ise sadece ATO'nun içinde bulunan Congresium var. Kongre salonu çok güzel, fuayesi de oldukça iyi olmasına rağmen yabancıların tercihi maalesef İstanbul'dan yana. Ankara'ya direkt yurtdışından uçuşlar gerçekleşmediği müddetçe de fuarcılık veya kongre anlamında değer kazanması neredeyse imkansız. Bu haliyle ancak yurt içi pazara yönelik lokal organizasyonlara ve kamuya ev sahipliği yapar durumda Ankara.
Fuar organizasyonlarınızda kamunun ağırlığı hangi oranda?
* Kamudan destek alıyoruz. Zaten kamunun desteklemediği bir organizasyon başarılı olmuyor. Fuar enerjiyle ilgiliyse Enerji Bakanlığı, sanayi ile ilgiliyse Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve EPDK, tekstil ile ilgiliyse Ekonomi Bakanlığı, İTKİB, İhracatçı Birlikleri gibi kuruluşların desteğini alıyoruz.
Her isteyen fuar organize edebilir mi?
* Küçük bir organizasyonu yeni açılan firmalar dahi yapabiliyor. Ama uluslararası kongreleri ya da böyle 500-1000 kişilik kongreleri yapabilmesi için firmanın TÜRSAB A Grubu Acente Belgesi alma zorunluluğu var. Ayrıca fuar ibaresini kullanabilmesi için muhakkak TOBB'a başvurması gerekiyor. Bu işler için de ödenmiş sermayenin ve cironun yüksek olması gerekiyor.
Yakınlarda düzenleyeceğiniz bir organizasyon var mı?
* Aralık ayında Uluslararası Hazır Ambalajlı Mamul Kongresi ve Sergisi'ni düzenleyeceğiz. Eti, Ülker, Pepsi, Cola gibi gıda ve ambalaj üzerine faaliyet gösteren sektörün en önemli firmaları burada yer alacak. Zaten bu firmaların sponsorluğuyla yapılan bir organizasyon. Aynı zamanda tüm ticari ataşeliklere yazı gönderdik. Ticaret ve sanayi odalarından da destek alıyoruz. İlgili derneklerden aldığımız datalar da bizim için son derece önemli. Böylelikle ziyaretçi datasını oluşturuyoruz. Katılımcı firmaların sergi alanında stantları olacak. Özel dekorasyon ya da stantlarını da biz sağlıyoruz. Orada kendi ürünlerini sergileyecekler. Kongreden çıkanlar Cafe Break'te hem ikili görüşmelerini yaparken hem de aynı zamanda sergileri gezerek ürünleri tanıma imkanı bulacak. Böyle bir organizasyon için 1 yıl gerekiyor bize.
Antalya bir çok organizasyona ev sahipliği yapıyor; bunun nedeni ne sizce?
* Genelde bayi toplantıları için Antalya tercih ediliyor. Çünkü Antalya'daki oteller her şey dahil konseptinde olduğu için katılımcıların ekstra gibi bir sıkıntısı olmuyor. Farklı bir atmosferde, deniz kenarında, fiyat avantajının iyi olması Antalya'yı bu anlamda rakipsiz kılıyor.

Obama yapıyorsa biz de 'vakit yok' diyemeyiz

Bu iş yoğunluğunda kendine ayırdığın vakitlerde neler yapıyorsun?
* Kızım ve oğlumla vakit geçirmekten hoşlanıyorum. Fırsat buldukça da tenis oynamaya çalışıyorum. Kızım da çok seviyor tenis oynamayı. Spora gitme hayalim var ama 'vakitsizlikten bir türlü gidemiyorum' diye bir arkadaşıma serzenişte bulunuyordum. Arkadaşım bana 'Sen kimsin ki vakit bulamıyorsun, Obama bile her gün vakit bulup sporunu yapıyor' dedi. Ben de bu hayalimi en kısa zamanda gerçekleştirmeye karar verdim. Ayrıca derneklerdeki sosyal aktivitelere katılmaktan da zevk alıyorum. Türkiye Amerikan İş Adamları Derneği, Girişimci İş Kadınları Derneği, Genç Girişim ve Yönetişim Derneği üyesiyim.