Türk futbol tarihinde eşine, benzerine ender rastlanan bir kararla cezalandırılıp, 4 yıl sahalardan uzak kaldıktan sonra mücadelesine
PTT 1.
Lig'de başlayan
Ankaraspor ilk yarıyı 2. sırada tamamladı. Mavibeyazlı takımın 18 maçta ortaya koyduğu futbol ve aldığı sonuçlar büyük başarı olarak değerlendirilmeli. Futbolumuzun en zorlu, en heyecanlı liginde birbirinden kuvvetli ve yıllardır Süper Lig heyecanı ile yanıp tutuşan rakiplerle verilen mücadelede
Ankaraspor'un performansını çok dikkatli mercek altına aldığımızda çok ilginç sonuçlar göreceksiniz.
Her hafta nefesleri kesen maçların oynandığı bir lige
Ankaraspor sıfırdan kurduğu bir takımla başladı.
Başkent ekibinin,
Osman Özköylü gibi bir teknik adamı tercih etmesi bu başarının en can alıcı hamlesiydi.
Elazığspor ve
Kayseri Erciyespor gibi takımları
Süper Lig'e taşıyan başarılı teknik adam, oluşturulan takımdaki oyuncuların nerede ise tamamını kendi isteği ile transfer etti. Yaşanacak zorlukları ve ligin yapısını çok iyi bilen
Özköylü, uyum sorununu aşmak için rakiplerinden 1 ay önce çalışmalara başladı.
Alınan bu başarılı sonuçlarda kulübün kurumsal kimliğini kaybetmemesi, ekonomik göstergelerinin pozitif olması, tesis ve altyapı gibi kriterlerle rakiplerini geride bırakması da etkin rol oynadı.
Ender Yurtgüven gibi
Gençlerbirliği ve
Ankaragücü gibi takımların tedrisatından mezun bir spor adamının katkısını da kimse inkar etmemeli.
İlk yarıyı değerlendirdiğimizde ortada ciddi bir başarı var. Ama ligin 2. yarısı çok daha çetin geçecek.
Ankaraspor bunun için gerekli önlemleri mutlaka alacaktır. Almaya başladı bile.
Gökhan Ünal iyi bir tercih. Gelelim en can alıcı konuya...
Ankaraspor bir
Başkent takımıdır.
Bu kentin kaynaklarından kurulmuştur.
Üzülerek ifade etmeliyim ki adını taşıdığı kentle arzulanan gönül bağı henüz oluşturulamadı. İlk yarı maçlarında yeterli desteği gördüklerini söylemek mümkün değil. Ama bunda kusuru sadece
Başkentli futbolseverlerde aramak doğru değil.
Yönetim ve teknik ekibin mesafeli davranışları doğru bulmuyorum.
Futbol seyirci ile güzel. Hele
PTT 1.
Lig gibi bir ligde dolu tribünler önünde futbol oynanmak, sonunda da masa başında alınan hakkınızı sahada ter döküp söke söke alıp
Süper Lig'e dönmek ne kadar muhteşem olacak.
Osman Özköylü'ye sezon başı yaptığım bir uyarıyı hatırlatmak isterim:
Hocam,
"Ankara'da her geçen gün futbolseverler futboldan soğuyor, tribünden uzaklaşıyor.
Senin heyecanın ve bilgin bu kentte yeni bir çığır açmalı" demiştim. Umarım ikinci yarıda daha özenli oluruz.