Hayata tutunmak… Yaşamdan ümidi kesmemek… Kendi ayakları üzerinde durmak…
Ankaragücü'nün hali bu… Ligde tutunuyor, ümidini yitirmiyor, ayakları üzerinde durmaya çalışıyor ama çok zor… Bir çoban düşünün… Sürüsünü otlatıyor… Sırtında abası, yanında köpeği kaval çalıyor.
Sürü sesi, kaval sesi dağların sessizliğini bozuyor… Dağda buram buram kokan nane, kekik otları ve gürül gürül akan sular… Böyle olunca da çoban keyifle sürüsünü otlatır… Dağın eteklerine sürü yaklaşmıştır… Eteğin bir ucu uçurumdur… Sürüden bir keçi otlamak için uçurumun kenarına doğru gider… Çoban keçiyi kurtarmak ister… Keçiyi kurtarayım derken ayağı kayar… Uçurumdan yuvarlanır… Ağaç dalına tutunur… Çırpınır. Nasıl çıkacaktır yukarıya… Çoban köpeği havlar… Sesini duyan yok… Çoban da bağırır.
Yeniden yaşama tutunmayı düşünür… Aşağıya bakmaz… Başı hep yukarıdadır… Güneş batar, akşam olur… Çoban köye dönmez… Köylüler sürü gelmeyince yola koyulular… Dağa geldiklerinde çobanın bir dala tutunduğunu görürler… Büyük uğraşlar sonucunda çobana ellerini uzatıp kurtarırlar… Çoban yaşama yeniden dönmenin mutluluğunu yaşar… Neden çoban hikâyesini anlattım…
Ankaragücü'nün durumu çobanın uçuruma düşmesi gibi… Uçurumdan düşmüş, dala tutunmuş,
Başkan Mehmet Yiğiner her gün yüksek sesle bağırıyor ama sesini duyan yok… Günler gelip geçiyor… Şimdi 1
0 Mayıs'ta Ankaragücü Genel Kurulu var…
Mehmet Yiğiner yaklaşık üç yıl kulübü yaşattı… Yaşatmaya devam etmek amacında… Bu nedenle genel kurulda yol haritası belli olacak… Kulüp borç batağında… Yiğiner ve yönetimi borçları ödeye ödeye bitiremiyor…
"Borç yiğidin kamçısı" derler ama
Ankaragücü için öyle değil…
Ankaragücü'nü Süper Lig'de görmek isteniyorsa bu borçlar ödenmeli ve transfer yasağı kalkmalı… Yoksa
Ankaragücü uçurumda dalda tutunmuş olarak kalacak… Ya o dalda kırılırsa… O çobanı kurtarmaya giden köyün nüfusu
100'ü geçmez… Yine de
10-20 kişi ile gidip çobanı kurtarıyorlar… Ya
5 milyon Ankaralı ne yapıyor… Ben köylü çocuğu olmaktan gurur duyarım ama
100 Ankaralı çıkıp da
20 köylü kadar bile olamıyorlar… Yazık hem de çok yazık… Sahi
100 Ankaralı var ise
Tandoğan'da kulübün kapısına "tak tak" vurun… Yoksa o kapıyı açıp içeri girmediğiniz zaman sorumluluğunuzun bedeli ağır olur…
ÜÇ BİLİNMEYENLİ DENKLEM
Osman lıspor Süper Lig'i çoktan garantilemesi gerekirdi… Bazı nedenlerle gerçekleşmedi… Şimdi büyük bir fırsat yakaladı… Bu hafta
Adana Demirspor ile final maçı oynayacak..
Kazandığı takdirde ipler kendi elinde olacak… Bu avantajı iyi kullanması gerekir… En önemlisi de
Osmanlı Stadı'nı başkentiler doldurmalı… Basketbolda
Türk Telekom ve Rönesans TED Kolejliler için kritik bir hafta…
Türk Telekom sahasında
Anadolu Efes ile oynayacak… Yenmesi halinde
Galatasaray-Rönesans TED Kolejlilerin sonucunu bekleyecek…
Rönesans TED için çok önemli. Kazandığı takdirde kümede kalacak. Yoksa averajla küme düşebilir…
Galatasaray'ın yenilmesi
Telekom'u play-offa taşıyacak,
Rönesans TED Kolejliler kurtulacak… Bakalım üç başkent takımı üç bilinmeyenli denklemi çözecek mi?
Çözemedikleri takdirde hedefe ulaşmaları zor…