Ziyaretçılerıne eşsiz bir kent manzarası sunan Ankara Kalesi, başkentin önemli sembolü olarak dikkati çekiyor. 17'nci yüzyılın ortalarına doğru kenti ziyaret eden Evliya Çelebi, kaleden "Ankara'nın yüksek bir dağın tepesine dört kat beyaz taştan yapılmış sağlam bir kalesi vardır. Kale iç içe üç kat surlarla çevrilidir. İç kalenin çevresi kayalıktır. Bu yalçın kayalardan kaleye tırmanmak çok zordur. İçkale'de toplar, çeşitli silahlar, cephane ve 600 ev bulunur. İç kale aşağılarda ikinci sıra surlarla çevrilidir. Dağın eteklerinde ise üçüncü sıra dış surlar yer alır. Bu dış surlarla tüm kent güvenlik altına alınmıştır." şeklinde bahsediyor. Konumu itibarıyla Ankara'yı her cepheden görebilecek stratejik bir tepeye konuşlandırılan kale, tarih boyunca bölgede hüküm süren devletler tarafından kenti savunma amacıyla ordugâh, mühimmat deposu ve gözetleme merkezi olarak da kullanılmış. Testere dişi şeklinde kulelere sahip kalenin "Hisar Kapısı" ismiyle anılan ana giriş kapısının üstünde İlhanlı Devleti'nin büyük hükümdarı "Ebu Sait Bahadır Han" adına bir vergi kitabesi bulunuyor. Dönemin ticaret ve vergi kanunnameleri için önemli örneklerden sayılan kitabenin yanı sıra Hisar Kapısı'nın solunda 1885 yılında Fransızlara yaptırılmış bir saat kulesi yer alıyor.
KALEDE TARİHİ MAHALLE
Küçük meydanlara sahip kalede, her meydan farklı bir pazar yeri olarak kullanılmış. Atpazarı, Samanpazarı ve Koyunpazarı meydanları, her dönemde ticaret ve toplanma merkezi olarak kullanılan bölgeler olma özelliği kazanmış ve günümüzde de bu özelliğini koruyor. Kalenin duvarlarındaki işçilik sayesinde duvarların aşama aşama hangi dönemde örüldüğünü anlamayabilmek mümkün. Kale içinde değişik dönemlerden kalmış birçok eski "Ankara Evi" de yer alıyor. Kaleiçi Mahallesi'nde bulunan eski Ankara evleri, sur duvarları ile çevrili dar ve dik alanda konumlandıkları için, planları dar alanlardan en çok faydalanmayı gözeterek yapılmış, ahşap, kerpiç ve tuğladan ve 2-3 üç katlı olarak inşa edilmiş. İçkalede bulunan Ankara'nın bilinen en eski camisi Alaaddin Cami, minberindeki kitabeye göre, Mesut bin Kılıçarslan döneminde inşa edilmiş. Ramazan Şemsettin Cami, Müsafir Fakih Cami, Dev Duran Cami ve Cenab-ı Ahmet Cami de İçkalede bulunan diğer camiler. Dışkale'de ise Arslanhane (Ahi Şerafettin), Ahi Elvan ve Ahi Yakup camileri bulunur. Bu camiler, dönemin esnaf dayanışma teşkilatlanması olan 'ahilik' geleneğinin temsilcileri tarafından inşa ettirilmiştir. Çengelhan, Çukurhan, Kurşunlu Han, Pilavoğlu Han ve Safran Han da kale sınırlarında bulunan, farklı dönemlerde farklı amaçlar için inşa ettirilmiş ticaret ve konaklama merkezleridir.