Sandalye, koltuk, kanepe, yatak vb. eşyaların iskeletlerini çeşitli malzemelerle kaplayan ve şekil vererek bunları kullanılır hale getiren kişi döşemecidir. Teknolojinin gelişmesiyle her şey fabrikasyona dönüştü. Çeşitliliğin de artmasıyla beraber bu meslek de kayboluyor. Döşemeciliğe 22 yaşında başlayan 70 yaşındaki Muzaffer Balcı 48 yılın sonunda dükkânı kapatmak isteyince müşterileri onun bu kararından vazgeçirdi.
'YÜZDE 90'I KANSEROJEN'
Döşemeci günümüzde mobilya iskeletlerine yay, kolon, dolgu gereçleri ve yüz kaplama maddelerini takar, düzenler ve bağlar. Sandalye, koltuk ve kanepe minderlerinin altına kanava veya lastik kolon bantlar gerer, Metal yay, kauçuk köpüğü veya diğer dolgu malzemesini minder, sandalye, koltuk, kanepe arkasına ve kollarına veya mobilyanın gereken kısımlarına tespit eder, ölçüler alır, döşeme örtü veya kumaşlarını istenilen şekillerde keser, diker ve üstüne geçirir. İşin iyi yapılması için gerekli teknik kuralları uygular, Malzemeyi yerine göre hizalar ve örtülecek kısımlar üzerinde gerer, çiviler, diker veya yerine yapıştırarak tespit eder, Eskimiş mobilya döşemelerini onarır. Ayrıca mobilya üzerine konulmak üzere, yastık ve minderler yapar, Döşeme işlemi bittikten sonra kontrolünü yapar. Ankara'da 6 bin kişiye iş yaptığını söyleyen Balcı, "Elçiliklere, doktorlara, sanatçılara, öğretmenlere ve Çankaya Köşkü'ne işler yaptım. Her meslekte olduğu gibi bütün meslekler hep fabrikasyona döndü. Bunu bizim gibi yapan çok az. İnsanlar bu eski eşya deyip de elden çıkartmasınlar. Kıymetini bilsinler. Yeni denilen fiyata bile mal olsa eskileri yaptırsınlar. Paraları boşa gitmez. Karar vermeden önce bir meslektaşımızla görüşsünler. Eski mobilyalarını eski döşemelerini yeniden yaptırsınlar. Şimdiki kumaş ve malzemeler yüzde 90'ı kanserojen. Çin malı. Kumaşın pamuklu olması ve örgü olması çok önemli.Yaptırırlarsa yüzde 50 kârları olur. Bir de ömürlük olur" diye konuştu.
"MÜŞTERİLER MÜSAADE ETMİYOR"
Fabrikasyon ürünlerin uzun süreli olmadığını dile getiren Balcı "Şimdi yapılanlar tamir bile olmuyor. Uzun süreli gitmiyor. Ama eskiler öyle değil. Eski koltukların üzerinden 40-50 sene geçsin kıymetlenip değerlenecek. 30 sene sonra bir koltuğuna bir antikacı bir takım verecek ona. Eski daha sağlam oluyor. Şimdi her şey sunta üzerine. Ceviz var ama pahalı belirli kişiler yaptırabiliyor. Daha insanlar kıymetini bilmiyor" ifadelerini kullandı. Müşteriler beni bırakmıyor diyen Balcı "Dükkânı kapatmak istesem Aman Muzaffer Usta bırakıp gitme diyorlar. Yoruldum 58 yıl oldu. Kapatmayı düşünüyorum ama müşteriler müsaade etmiyor. Anlayacağın işsiz kalmıyoruz" diye konuştu.
'DAKİK USTA...'
Müşterılerın kendisine 'dakik usta' dediklerini söyleyen Balcı şöyle anlattı: "Sözümde durduğum için bana dakik usta derler. Şu gün şu saatte dersem o iş biter. Kızımın nikâhı vardı. Saat 5'de. 3'e kadar işimin başındaydım. Babamın cenazesi oldu. O gün Numune Hastanesi'nde çalışan doktora söz verdim. Cenazeden önce götürdüm müşterime teslime ettim. Bazıları kınadı babasının cenazesini bırakmış hala iş peşinde diye. Ben işime olan saygımdan dolayı böyleyim."