Coşkun, üniversitede okurken kuzeninin verdiği bir çift kuşla kanarya yetiştiriciliğine başladı. Üniversiteden sonra mobilya sektörüne giren Coşkun, yıllar içerisinde beslediği kuşların sayısını 300'e çıkardı. Siteler'deki mobilya atölyesinin bir bölümünü kuşlarına ayıran Coşkun, beslenmesinden temizliğine kadar her şeyiyle yakından ilgilendiği kuşlarını güzellik yarışmalarına hazırlıyor. Coşkun, 30 yılı aşkın süredir kanarya beslediğini, bu işin en büyük hobisi olduğunu ve bu hayvanlarla ilgilenmekten mutluluk duyduğunu belirtti. Kanaryaların 35'e yakın ırkı olduğunu, Gloster, Yorkshire, Mozaik ve Malinua türlerini beslediğini ifade eden Coşkun, "Üniversite eğitimi için 1982 yılında Kayseri'ye gitmiştim, orada kuzenim bana kuş sevgisini aşıladı ve bir çift kuş verdi. İki sene sonra 35 kuşum oldu. Evimdeki odanın bir tanesi sırf kuşlarla doldu. Bunlar da koku yapmaya başlayınca hanımla ufak tartışmalar yaşadık. Baktım olacak gibi değil, bir arkadaşımla dükkan tuttuk ve orada kuşlara baktık" dedi. Coşkun, bir müddet sonra atölyesinde özel bir yer yaptığını ve kuşlara artık burada baktığını dile getirerek şöyle devam etti: "Emekli olduktan sonra kuşlara daha çok zaman ayırmaya başladım. Pazar günleri bile evde duramıyorum, gelip kanaryalarla ilgileniyorum. Kuşları çok seviyorum, zaten sevmeden olmaz bu iş. Sabahın 06.00'sında kalkıyorum kuşlar için. Sabah namazını kılıp direkt buraya geliyorum. Yavrulara yem vermek zorundasınız, onlar için özel yem hazırlıyorum. Bütün kuşlarla yakından ilgileniyorum. Öyle kolay bir şey değil. Sabahtan öğlen 12.00'ye kadar kuşlarla uğraşıyorum. Allah korusun bir hastalık yaşansa hepsi telef olur. Çok dikkat etmek lazım. Haftada bir gün mutlaka genel temizlik yapılıyor".
KUŞ YETİŞTİRİCİLİĞİNDE İLERLEME VAR
Türkiye Kanarya ve Kafes Kuşları Federasyonu'nun her yıl ekim ve şubat aylarında farklı illerde yarışma düzenlediğini anlatan Coşkun, bu yarışmalara farklı ırklardaki kuşların katıldığını söyledi. Coşkun, bu yılki yarışmanın Ankara'da olacağını belirterek, şöyle konuştu: "Yarışmalara, o yıl doğan yavrular katılır, başka kuş yarışamaz. Onların belirli standartları var, o standartları ne kadar yakalarsanız hakemler ona göre değerlendirme yapar. En fazla puanı alan kuş da şampiyon olur. Yarışmada birinci olan kuşlar Türkiye yarışmasına katılır, burada da birinci olursanız federasyon o kuşu Dünya yarışmasına gönderir. Orada da kazanırsa ülkemiz adına İstiklal Marşı'nı okutup Türk bayrağını göndere çektirirsiniz. Türkiye'de bu alanda oldukça ilerleme var." Dünya Kanarya ve Kafes Kuşları Güzellik Yarışması'nın 2022'de Türkiye'de düzenleneceğini belirten Coşkun, "Yetkililerimizin bu konuyla ilgilenmelerini istiyoruz. Türkiye'nin ufkunu açacak bir yarışma olacak. Mesela İtalyanlar bizden korkuyor, 'Türkler bir sektörde daha bizim önümüze geçecek' diye" ifadelerini kullandı. Gloster türündeki bir kanaryayı güzellik yarışmasına hazırladığını anlatan Coşkun, "Gloster ırkı tepeli ve tepesiz olarak yarışıyor. Tepeli kuşun tepesinin yuvarlak olması, boyunun 11 santim olması, belirli bir duruş sergilemesi, bacaklarını göstermemesi gerekiyor. Bu standartları yakaladığınızda yarışmaya giriyorsunuz " diye konuştu.