Ankara Büyükşehir Belediyesi, Elazığ'da meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki deprem nedeniyle hemen harekete geçti. Deprem bölgesine 3 karavan, 1 çok maksatlı kurtarma aracı, 1 kurtarma aracı, 1 komuta otobüsü, 2 hizmet aracı, 3 K9 köpeği ve 1 K9 aracı Elazığ'a gönderildi. İlk etapta toplamda 9 araç ile birlikte toplam 40 personelin bölgeye hem havayolu hem de karayolu ile sevki yapılmış oldu. Deprem bölgesine ulaşan ekipler, arama ve kurtarma çalışmalarına katıldı.
DEPREMİN SİMGE İSMİ OLDU
Deprem bölgesinde başkent ekibi kurtarmada büyük başarı gösterdi. Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'nda görevli Ömer İpek (41) 17 saat sonra Mustafa Paşa Mahallesi'ndeki apartmanın çökmesiyle enkaz altında kalan ve UMKE görevlisi ile yaptığı telefon görüşmesi ile tüm Türkiye'nin tanıdığı hastanede tedavisi süren Azize Çelik'i enkazın altından çıkardı. Başkentin gururu İpek, Azize'yi hastanede ziyaret etti. Türkiye'nin gönlüne giren İpek ve arkadaşları tırnaklarıyla 7 metre tünel kazdı. Azize'ye verdiği kurtarma sözünü yerine getirmek için ölümü göze aldı.
ELLERİMLE TÜNEL KAZDIM
20 yıldır bu mesleği icra ettiğini söyleyen itfaiye eri Ömer İpek 2000'de İstanbul Üniversitesi İtfaiyecilik ve Yangın Güvenliği Bölümü ile 4 yıllık işletme bitirdi. Yüksek lisans yaptı. Soma'da, Ermenek'te, Van'da, Kızılay patlamasında görev yaptı. Azize Çelik'i kurtaran Ömer İpek, yaşadıklarını şöyle anlattı:"O tünelleri saatlerce ellerimle Azize Çelik'in 5 saat boyunca elini tutmam. Bu sırada artçı depremler oldu ama Azize Hanımı bırakmak istemedim. Çünkü Azize Hanım ölümle yaşam arasında bir çizgideydi. Bana çok yalvardı, 'Ben öleceğim, sen ölme. Gençsin, çoluğun çocuğun var' dedi. 'Anca beraber kanca beraber' dedim. 5 saat boyunca yanından ayrılmadım. Yüsra bebeği, annesinin kucağından aldığımızda babası ve abisi hayatını kaybetmiş vaziyetteydi. Dördü birbirilerine sarılmışlar. Annenin kucağında Yüsra bebek… Gerçekten kötüydü durumları. Yüsra bebeği aldıktan sonra, tünelin içinde, çelik kapının altında çocuk vardı. Kapıyı kaldırıp, çocuğu almak için uğraşırken çelik kapı çöktü. 45 dakika içeride kaldım. Tünelin ağzını açıp, çıkmakta zorlandım. Depremde 7 vatandaşımızı kurtardık."
AİLEMIZI GÖRDÜK
Evden çıkarken ailesiyle helalleşip çıktığını söyleyen İpek, "2 çocugum var. Eşim ve çocuklarım tatile gitmişlerdi. Evden her çıktığımızda helalleşip çıkıyoruz. Kendinize dikkat edin sözünü duyarsak duyalım, işin içi öyle değil. Orada bir yardım isteyen olduğunda aileniz gidiyor güzünüzün önünden yardım etmeniz gereken insanı düşünüyorsunuz" dedi.
EKİP 'ACIYOR' SESİNE KOŞTU
Türkiye'nin diğer kahramanlarında biri de Ankara İtfaiye ekiplerinden Sedat Barutçu (33) oldu. Arama kurtarma ekibi babası ile kardeşinin hayatını kaybettiği enkazdan 24 saat sonra Yüsra Yıldız'ın (2,5) 'acıyor' diye seslendiği ortaya çıktı. Barutçu, anne-kızı kurtaran ekipteydi.
BU GURUR HEPİMİZİN
SEDAT Barutçu, çok duygusal anlar yaşandığını belirterek, şunları söyledi: "Kucağımıza aldığımız andan itibaren sürekli 'Anne, baba ve acıyor' demesi içimizi acıttı. Ankara İtfaiyesi ekibi profesyonel bir ekip, her türlü bilgi ve teknik tecrübeye de sahip. Daha önceki Van depreminde de tecrübemiz sabit. Enkaz altından 2,5 yaşındaki kızımızı çıkardık. Jandarma ve AFAD ekiplerine de çok teşekkür ediyorum. Çünkü onların da çok emeği var. Hep beraber çıkarttık. Bu gurur hepimizin… Enkaz altından 2.5 yaşında bir kızımızı çıkarmak da güzel bir duygu… " Yüsra'yı kurtarırken "Kızım aklıma geldi" diyen Barutçu, itfaiye meslek yüksekokulu mezunu. Çankırı Karatekin Üniversitesi'nde eğitim aldı. Daha önce Van depreminde bulundu. 4 vatandaşımızı canlı bir şekilde enkaz altından çıkardı.
DORA DA ÇOK ÇALIŞTI
HALIL İbrahim Ünver, "Dora şu an altı yaşında. Biz Dora'yı sokakta bulduk. Yaralıydı, yanımıza aldık tedavilerini yaptırdık. Psikolojik tedavi gördü. Daha sonra ekibe katılmasını sağladık. Yapılan sınavda 6'da 5 canlı bularak ekibe katılmaya hak kazandı. Elazığ'a götürdük. Orada bize çok yardımcı oldu."