Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

CHP’nin bu yaptığı düşmanlık siyasetidir

CHP'nin siyaseti, Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte düşman siyasetine dönüştü.
Milli siyaset terk edildi.
Siyaset değil düşmanlık yapar oldular.
Böyle muhalefet olmaz!
Atatürk'ün kurduğu parti nasıl oldu da Türkiye düşmanlarının sözcüsü haline geldi?
Düşman siyaseti yapanlar kelle koltukta memleketi için diyar diyar gezen Erdoğan'a laf söyleyemez.
Millet buna izin vermez.
CHP'nin tutar dalı kalmadı artık…
Kılıçdaroğlu 15 Temmuz gecesi kontrollü bir şekilde tankların arasından kaçıp gitti.
15 Temmuz sonrasında ise 'kontrollü darbe' demeye başladı.
250 şehit, 2 bin 196 gazinin olduğu kanlı kalkışmaya 'tiyatro' bile dediler!
15 Temmuz'un kahramanı ve lideri olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bunların laf söylemeye hakkı yok.

***


Haluk Pekşen önceleri CHP'li Muharrem İnce'nin avukatıydı.
Şimdi o da mebus.
Görünen o ki maymunu' olma yolunda da epey mesafe almış.
Medyada görünmek, tartışılır olmak hoşuna gidiyor…
Tıpkı Mersin milletvekili garip sakallı Atıcı gibi…
Her ikisi de absürt lafları ve aykırılıklarıyla malum medyanın müdavimleridir.
Pekşen, memleketimin en güzel mesire yeri olan Çamburnu ile ilgili atıp tutarak başladı işe.
Oranın Katar emirine peşkeş çekildiğini bile iddia etti…
Halbuki Çamburnu bilindi bilineli küçük ahşap barakalarla dolu bir mesire yeridir…
İşin içine Katar emirini de sokmuş ki abartısı mesele sayılsın.
Fikirdaşı Sözcü gazetesi de bu asparagası yazıp durdu.
Hepsi yalan tabii.

***


Pekşen'in son çıkışı Kılıçdaroğlu'nun CHP'sine yakışan, ama bir Trabzonluya yakışmayan sözleriydi.
O ifadeler milleti çok acıttı…
Herif "Darbeyi AKP'nin kendisi yaptı" dedi be!
Ardından da şehitler için "Onlar öngörülemeyen sonuç" değerlendirmesi yaptı.
Adam 250 şehidimizi görmezden geldi.
Olayı hafife aldı.
Ayıp etti.
Şehitlere ise saygısızlık…
'Onlar' ne demek be?
Hem 'onlar' kim?
'Onlar!…'
Bu nasıl bir ifadedir?
'Şehit' demeye dili mi varmadı?
Veya ne demek istedi?
Yani şehitleri 'Niyazi' mi saydı?
Bu nasıl bir söz Haluk Efendi?..
Şehitler arasında bir CHP'li yok.
Zaten darbe gecesi de bir tek solcu sokağa çıkmadı.
O şehitler sayesinde memleket işgalden kurtuldu be!
FETÖ, NATO ve ABD'nin ortaklaşa yapmaya kalkıştığı darbe gerçekleşseydi
bugün Türkiye istila edilmiş olacaktı.
Buna körle yatan şaşı kalkar meselesi desem değil.
Çünkü Muharrem İnce bile böyle alçak laflar etmez.
Medya maymunluğu için değdi mi yani?

***


FETÖ CHP'ye ne yaptı böyle?
Nasıl ihanet odağı haline geldi Atatürk'ün partisi…
FETÖ'cülerin ByLock yazışmaları çözüldükçe ihanetin boyutu ortaya çıkıyor.
Fetullah Gülen'in onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın başkan yardımcısı Erkam Tufan Aytav ile GYV Sekreteri Salih Yaylacı'nın yazışmaları FETÖ- CHP işbirliğinin belgesi gibi.
FETÖ ByLock yazışmalarında Mahmut Tanal'dan başka isimlerin de 'topa girmesi'ni istiyor.
CHP'nin Anayasa Mahkemesi (AYM) üzerine baskı yapması,
Manisa mebusu Özgür Özel ile diyalog kurulması,
Metin Feyzioğlu'nun AYM üzerinde baskı oluşturması gibi ifadeler yanında ByLock yazışmalarındaki bir başka husus da CHP'nin dizaynı ile ilgili…
Burada başta Kemal Kılıçdaroğlu'nun, sonra Selin Sayek Böke'nin ve KK'nın Özel Kalemi Tuncay Ceylan'ın adı geçiyor.
DEAŞ'ın rehin aldığı, Türkiye'yi günlerce uykusuz bırakan CHP'li Öztürk Yılmaz sözleriyle öfke kazanıyor.
Onun için ağlayanlar şimdi ona çok tepkili.
Çünkü adam nefret saçıyor.
FETÖ ve CIA'nın bu kadar fitne fücuru CHP'ye niye soktuğu belli?
FETÖ ve CIA, CHP'yi böyle esir almış.
Partiye istediğini yaptırıyor.
Yazık, çok yazık.

***


Not:
Önceki hafta FETÖ'cü firari işadamı Halil Kadı'nın kardeşi Bekir Kadı geldi gazeteye.
Doğrusu şaşırdım.
Ağlayıp sızladı…
Hepsinin noktasından virgülüne kaydı var elimde.
Gaybubet evlerinde kalan abisi Halil Kadı'nın yakında teslim olacağını söyledi Bekir.
Gülen'e de verdi veriştirdi.
Göz mü boyadı bilmem?
Mahkeme firari FETÖ'cünün kardeşi Mehmet Kadı'ya ait Karteks Tekstil, Karteks Enerji, Karres Enerji şirketlerindeki hisselerine el koydu.
Ama doktor kardeşi Celal Kadı'ya devredilen İstanbul Esenyurt'taki Karem Emprime'ye dokunulmadı.
Bir süre ortadan kaybolan Mehmet Kadı meğer burada kalıp işlerini takip ediyor…
Karem Emprime de irdelenmeli.
Ne zaman devredilmiş, bakılmalı mesela…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA