Müzik dergisi
Rolling Stone'un 23 Nisan 2015 tarihli sayısı. Kapakta Kurt Cobain'in bir fotoğrafı var. İntiharından altı ay kadar önce çekilmiş. Gözlerinde derin bir hüzün, umutsuzluk, mutsuzluk... Kalbinize bir taş oturuyor ve sayfaları bu duyguyla çevirmeye başlıyorsunuz. İçeride Kurt Cobain'in 22 yaşındaki kızı Frances Bean Cobain ile yapılan röportaj yer alıyor. Yapılma nedeni Ocak ayında Sundance'te prömiyeri yapılan ve Kurt Cobain'in hayatını anlatan
Kurt Cobain: Montage of Heck belgeseli. Frances, yapımcılığını üstlendiği belgeselin prömiyerine neden katılmadığını "Çünkü insanların filmi izlerken ağladığımı görmesini istemedim" diyerek açıklıyor. Yazıyı okurken 22 yaşındaki bir genç kızın iki yaşındayken kaybettiği babasını tanımaya yönelik çabasına yüreğiniz burkularak tanık oluyorsunuz. "20 yıl boyunca babam benim için Noel Baba gibi mitolojik bir figürdü. İnsanlar gelip 'Baban çok cool' diyorlardı. Oysa onu tanımıyordum" diyor Frances, ilerleyen bölümlerde de "İnsanların bana baktıklarına, bir hayalete baktıklarını anlayabiliyorsunuz" diye devam ediyor. Babasına çok benziyor Frances. O da zaten "Vücut şeklim babamdan, omuzlarım annemden" diyor. "Onunla ilgili hiçbir anım yok" dediği babasıyla arasında bağlantı kurabileceği en ufak bir ayrıntı bile onun için önemli. Örneğin babasının çocukluğunun geçtiği eve gittiğinde duvarında 15 yaşındayken çizdiği Iron Maiden logosu gördüğünü anlatıyor. Aynı logoyu kendisinin de banyosuna çizdiği söylüyor. Bu rastlantıyı "Genetik çok ilginç bir şey" diyerek açıklıyor. Yine belgesel çalışmaları sırasında babasının özel eşyaları arasında gördüğü boya fırçasını eline aldığında "Babam gibi kokuyor" deyip ardından hemen açıklama yapıyor: "Oyuncak ayım var, onun gibi kokuyor. Bu yüzden kokusunu biliyorum." Frances, ünlü anne ve babalara sahip birçok çocuktan farklı bir yol izliyor. Felsefe dersleri almış, görsel sanatlarla ilgileniyor, çizimler yapıyor. Babasının şöhreti ise onu hiç ilgilendirmiyor. Bu şöhret üzerinden kazanacağı ne parada ne de ayrıcalıklarda gözü var. Hatta geçenlerde Nirvana'nın Rock and Roll of Fame'e kabul edildiği törene bile katılmadı. "Ben Nirvana'nın bir parçası değilim ki" dedi. Yani o da babası gibi özgür bir ruh! Belki de babasından ona kalan en güzel miras da bu.
SAHNEDE KİMLER VAR?
Türkiye şartlarında müzik yapmak zor. Hele yolun başındaki bir müzisyen ya da grup için daha da zor. Yetenekleri var, güzel müzik yapıyorlar diye kimse önlerine altın tepsi içinde parlak bir kariyer sunmuyor. Ama müzik yazarı Tolga Akyıldız, düzenlediği % 100 Açık Sahne etkinliğiyle her defasında onlara ilerleyebilecekleri güzel bir yol açıyor. Akyıldız, genç yetenekleri usta müzisyenlerle bir araya getiriyor, onlara görünürlük sağlıyor. Tabii bu organizasyon müzik dolu keyifli bir gece geçiren müzikseverleri de fazlasıyla memnun ediyor. % 100 Açık Sahne etkinliğinin altıncısı 8 Mayıs Cuma günü gerçekleşecek. Üstelik efsane bir kadroyla. O gece Hayko Cepkin, Pinhani, Redd, Demir Demirkan, Melis Danişmend, Moğollar, Mavi Sakal ve Cenk Taner sahnede olacak. El verecekleri isimler ise şöyle: Yedinci Ev, Ars Longa, Nilipek, Emir Yargın ve Alpman & The Midnight Walkers.