Gerçek Finler Partisi'nin başını çektiği muhalefet, DEAŞ'la bağlantısı olan hiç kimsenin ülkeye sokulmasını istemezken, hükümetin bir kanadı sadece çocukların getirilmesine yönelik yasal düzenleme yapılmasını talep ediyor.
Çocukların annelerinden ayrılmasına yönelik böyle bir yasal düzenlemenin hem etik açıdan hem de uluslararası hukuk bakımından sıkıntılı olduğu için söz konusu durum tam bir kördüğüme dönüştü.
"İSLAMOFOBİYİ VE TOPLUMUN ENDİŞELERİNİ KAŞIYORSUNUZ"
Amnesty Finlandiya Örgütünün Başkanı Frank Johansson, Twitter'dan yayımladığı paylaşımda, hükümet partilerinin ihtilaflı tavırlarını ve siyasi kararsızlığı acizlik olarak nitelendirdi.
Johansson, "Artık söyleyecek söz bulamıyorum. Hem muhalefet hem de bazı hükümet partileri, ince buz üzerinde yürüdüğünün farkında değil. İslamofobiyi ve toplumun endişelerini kaşıyorsunuz ama eşitlik kavramını unutmuş görünüyorsunuz." ifadelerini kullandı.
Johansson, İnsan Hakları İzleme Örgütünün Avrupa Medya Direktörü Andrew Stroehlein'in mesajına da atıfta bulundu.
Stroehlein'in "Ciddi misiniz, #Finlandiya? Bu doğruysa felaket. Bir devlet, vatandaşlarının haklarına her durumda saygı duymalıdır, vatandaşlarıyla ilgili ölüm kalım kararlarını sosyal medyada halka açık bir referanduma dönüştürmemeli. Sırada ne var? Stadyumun tezahüratlarına göre halkın önünde adam asmaca mı?" ifadelerinin yer aldığı paylaşımını da yazdı.
Maliye Bakanı Katri Kulmuni, Instagram'dan konuyla ilgili açtığı anketi bunun üzerine dün gece yarısı apar topar yayımdan kaldırdı ve bugün de kamuoyundan özür diledi.
Ankette halka, "Fin çocuklarının buraya getirilmesine yardım edilsin mi? Yoksa onları annelerinin yanında mı tutmak gerekiyor?" sorusu yöneltilirken, cevaplar arasında "Sadece çocuklar getirilsin" ve "Çocuklar da anneleri de getirilsin" seçenekleri yer almıştı.
