Beş bin yıllık liman kenti İzmir, kıyı ve kıyı etkileşim sahaları ile Ege Bölgesi'ndeki 22 limanın 14 tanesine ev sahipliği yapıyor. İzmir, 15 milyar dolara yaklaşan ihracatının yüzde 75'ini deniz taşımacılığı ile gerçekleştiriyor. İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), kentte deniz taşımacılığı ve limancılığın geliştirilmesi yoluyla kentin sürdürülebilir büyümesine katkıda bulunacak bir perspektifte değerlendirerek mavi büyümeye öncülük etmeyi hedefliyor. Bu kapsamda kıyı ekonomisine odaklanan İZKA, özellikle deniz taşımacılığı ve limancılığın geliştirilmesi, deniz ve denizciliğe bağlı sektörlerin sürdürülebilir büyümesi, tasarım yoluyla katma değerli ürün üretiminin sağlanması, yaratıcı endüstrilerin geliştirilmesi ve kıyılardaki turizm odaklı ekonomik çeşitliliğin artırılması için çalışmalar yürütüyor. İZKA Genel Sekreteri Dr. Mehmet Yavuz, 2020-2022 yılları arasında İzmir için toplam 90 milyon liralık kaynağın ayrıldığı kalkınma planında yer alan ilk kez bu sene yürütülecek mavi büyüme hakkında önemli bilgiler verdi.
'TURİZM HAREKETLİLİĞİ'
Yavuz, "Kurmuş olduğumuz çalışma grupları sahaya indikten sonra İzmir'in çevresel baskı altında olan bir şehir olduğunu gördük. İzmir Türkiye'deki toplam tehlikeli atığın dörtte birini üreten bir şehir. Şehir merkezinde küçük bir alanda yoğun bir kentsel yoğunlaşma var. Yarım adada artan turizm hareketliliği var. kalkınma sürecini yaşayan ve devam ettiren bir ülke olduklarını vurgulayan Dr. Mehmet Yavuz, "Bunun üzerine biraz kafa yorduk. Kafa yorarken yeşil ve mavi büyüme kavramlarıyla karşılaştık. Yeşil büyüme konusu geçmiş dönemde hafızalarda yer alan işlediğimiz bir konu. İzmir'de ekonomik hareketlilik var. Liman duruyorsa, İzmir ekonomisi de durgunluğun içine giriyor. Özellikle mavi büyüme çalışmalarımızın odağına limanları yerleştirdik. İzmir açısından liman neden önemli? Ege Bölgesi'ne baktığımızda 22 limanın 14 tanesi İzmir'de yer alıyor" diye konuştu.
'MAVİ GİRİŞİMCİLİK'
Yavuz, "Liman ekosisteminin üzerine eğilip, İzmir limanlarının konumlandırmasına dair bir perspektif sunmak istiyoruz. Bu işin mavi büyümedeki ağırlıklı olan kısmı. Mavi büyüme çok geniş bir kavram. Özellikle Avrupa Birliği'nin çok önem verdiği ve ayrı fasıl halinde farklı mali destek programlarıyla desteklediği bir alan. Bunun içinde denizaltı madenciliğinden tutun da biyoteknolojiye, akuakültüre kadar varıncaya kadar çok farklı başlıklar var. Bunların her birine ilişkin çalışmak ve kendi bölgemizde bunları nasıl gündem yapabiliriz. İzmir'in bu konudaki potansiyeli nedir? Deniz ve deniz ekonomisi kendi bünyesinde girişimciler açısından ciddi fırsatlar barındırıyor. Biz buna mavi girişimcilik adını verdik. Girişimcilerin yazılım, elektronik, otomasyon boyutunda yoğunlaştığını görüyoruz. Farklı çözümler üretern girişimcilere hem ülke hem kendiniz açısından bir kazanç kapısı oluşturabilirsiniz demek istiyoruz" dedi.
PROJE 3 YIL SÜRECEK
İZMIR'DE deniz ekonomisinin potansiyelini girişimcilere anlatacaklarını belirten Yavuz, "Teşvik edici desteklerimiz olacak. Bunlar mali destek de olacak. Onların belli bir programa alınıp eğitilmesi de olacak. Mali destek ile buluşturmayı düşündüğümüz bir alan. İlk yoğunlaşacağımız alan liman ekosistemi. Akuakültürde ciddi bir potansiyel olduğunu düşünüyoruz. İzmir'de bu alanda ilk defa yapılan ve gündeme getirilen bir konu olacak. Ajans olarak kaynaklarımız var. İzmir ölçeğinde kısıtlı kaynaklarımız. Bu kaynakları etkili şekilde kullanmalıyız. 2020-2022 yılları arasında çalışmalarımız devam edecek. 3 yıl sürecek. Her yıl güncellemelerimiz olacak" dedi.
