"Rüzgâr, insan gibi sevinmekte, sevincinden ağlamakta, gülüp haykır maktadır." Örnekte görüldüğü gibi rüzgar kişiselleştirilmiştir. İnsana ait özelliklerin insan olmayan varlıklara eklenmesi ile kişiselleştirme oluşmuştur. Kişiselleştirme bazen benzetme ile karıştırılmaktadır.
KİŞİSELLEŞTİRME NEDİR?
Kişileştirme söz sanatı olarak karşımıza çıkmaktadır. Kişiselleştirme, insana ait özelliklerin insan olmayan varlıklara mal edilmesiyle gerçekleştirilen mecazlı bir anlatım yöntemidir. Benzetme ve kapalı istiare şeklinde kişiselleştirme örnekleri oldukça çoktur. Fabl türlerinde kişiselleştirme örneklerini daha çok görebilirsiniz. Örnek verecek olursak:
''Karınca sıcak yaz günlerinde çalışmaya devam etti. Ağustos Böceği ise çalışan karıncayla alay edip tüm gün saz çalarmış. ''
Ağustos böceğinin karıncayla alay etmesi ve saz çalması teşbih sanatına örnek olarak gösterilebilir. Her iki özellik de insana özgüdür.
"Kuşlar, senin uzak diyarlara gittiğini söylediler bana." 'Kuşlar' konuşmaktadır, kişileştirme yapılmıştır.
KİŞİSELLEŞTİRME ÖRNEKLERİ
Kişileştirme konu anlatımı ile ilgili detaylara yukarıda değindik. Şimdi örneklere geçelim. Konuyu daha iyi anlayabilmeniz adına farklı tarzda örnekler hazırladık.
İşte kişileştirme sanatı ile ilgili cümleler:
Burada rüzgâr, insan gibi sevinmekte, sevincinden ağlamakta, gülüp haykır maktadır.
İkinci dizede, insanın 'ağlama' özelliği dereye aktarılmış, dere kişileştirilmiştir. Aynı zamanda kapalı istiare yapılmıştır.
Teller, tüller, duvaklar' kişileştirilmiştir.
İnsana ait 'yüreği yaralı' ve 'kederli' olmak dağlara verilmiştir.
'Sevinmek' özelliği toprağa verilmiştir.
'Öpmek' özelliği karanlığa mal edilmiştir.
'Selâm götürmek' özelliği buluta verilmiştir.
Şair, kendisine dik dik baktıklarını söyleyerek 'aynaları' kişileştirmiştir.