Eğitim ortamlarının niteliğini artırmaya yönelik desteklerin artarak devam edeceğini vurgulayan Özer, "2022-2023 eğitim öğretim yılı hazırlıkları için temizlik, kırtasiye, küçük onarımlar ve okulların donatım eksiklerinin giderilmesi için 700 milyon liralık yatırımı Ankara'daki tüm okullarımıza gönderdik" ifadesini kullandı.
KAYITLA BAĞIŞ ARASINDA İLİŞKİ YOK
Kayıtlarda bağış alındığına dair iddialara açıklık getiren Özer, okul yöneticilerinin töhmet altında bırakıldığını, istisnai bazı durumlar nedeniyle sistemde böyle yaygın bir davranış olduğuna dair algı oluşturulduğunu belirtti. Özer, "Kayıt yapmakla bağış arasında hiçbir ilişki yok ama isteyen velimiz bağış yapabilir. Bunu engellemiyoruz ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tüm vatandaşları çocuklarına herhangi bir ek ücret ödemeden okullara kayıt yapabilecekler ve biz eğitim sistemimizde artık bu tip kötü örneklerle değil, başarı hikâyeleriyle anılacağız" diye konuştu.
ELEŞTİRİLERE YANIT VERDİ
Mesleki eğitimde üretim kapasitesinin arttığına dikkat çeken Özer, meslek liselerinde ekmek üretimi konusundaki asılsız açıklamamaları yorumladı. Özer, yaklaşık 200 milyon liralık ödeneğin üretim yapılması için illere gönderileceğini duyurdu. Özer, "Mesleki eğitimde yaparak ve üreterek eğitim yaklaşımını ana omurga yapabilmek için gastronomi bölümünün olduğu tüm okullarımızda 100'e yakın atölye kuruyoruz. Mesleki eğitimde işimizi gücümüzü bırakıp da ekmek üretmek diye bir derdimiz yok. Bunu bağlamından çıkarmanın hiçbir anlamı da yok" değerlendirmesini yaptı.
ERİŞİM ENGELLENDİ
Başörtüsü, kılık kıyafetle ilgili engeller, katsayı gibi uygulamalarla vatandaşın eğitime erişiminin engellenmek istendiğini belirten Bakan Özer, uygulamalar sonucu öğrencilerin din öğretimi yapan ve mesleki eğitim veren iki okul türünden uzaklaştığını, uzun vadede bu okul türlerinin başarısızlığa mahkum edildiğini söyledi.
ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 60'I KADIN
2000'li yıllarda eğitim sisteminde 500 bin civarında öğretmen varken şu anda 1.2 milyon öğretmenin eğitim sisteminde görev aldığını hatırlatan Özer, şöyle konuştu: "Öğretmenlerimizin yüzde 75'i son 19 yılda atandı. Kadınlarımız için pozitif ayrımcılık oldu. Öğretmenin yüzde 60'ı kadın. Son 20 yılda özellikle kız çocuklarının okullaşma oranlarındaki atılan büyük adımların istihdama da yansımasıdır aynı zamanda. 2000'li yıllarda öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 40'lar seviyesinde. Eğitim sistemi bu kadar büyümüş olmasına rağmen şu anda geldiğimiz noktalarda öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 20'nin altına inmiştir"