Öksüz'ün yakalanması geciktiği için bir yığın spekülasyon ortada dolaşmaya başladı. Bunların en yaygın olanı, A. Öksüz'ün yakalandığı ve devletin elinde olduğu iddiasıdır. Bu iddia ile ilgili maalesef hükümetten net bir açıklama gelmediğinden, şimdilerde bir kısım yazar komploda sınır tanımıyor. Yok, Öksüz aynı zamanda CIA ajanıymış, çift taraflı çalışmış, kendisini ABD kolluyormuş... Yok, darbe ertesinde Genelkurmay Başkanının serbest bırakılması için pazarlık unsuru yapılmış, kaçmasına onun için göz yumulmuş... Kimine göre hala Türkiye içindeymiş, kimine göre çoktan yurt dışına kaçmış.
Bütün bu spekülasyonları, hükümetin acilen yapacağı bir açıklama ile bitirmek gerekir. Adil Öksüz devletin elinde mi, değil mi? 15 Temmuz darbesinin başındaki sivil kişi olduğuna kesin gözüyle baktığımız A. Öksüz'ün, 16 Temmuz sabahı yakalandığı halde emniyet, jandarma ve yargı içindeki FETÖ'cüler tarafından kaçmasına göz yumulduğu şüphesi milleti derinden üzmektedir.
Daha önce de yazdım. Adil Öksüz vakası, FETÖ ile ilgili devlet zaafının en çarpıcı örneğidir. Öksüz, biri 15 Temmuz'dan üç hafta önce, diğeri de 3 gün önce olmak üzere iki defa Pensilvanya'ya gidip gelen kişidir. Son gidişinden önce Ankara'da Çukurambar'daki darbe toplantısına başkanlık ettiği ve bu toplantının sonucunu Pensilvanya'ya götüreceğini söylediği, o toplantıda bulunanların itirafları arasındadır.
Kaldı ki, Adil Öksüz'ün, F. Gülen'in Türkiye'deki örgüt lideri M. Özcan'a bağlı olarak çalıştığı, devletin bilgisi dâhilindeydi. Ankara Terörle Mücadele şubesinde 14.01.2015 tarihinde 75 sayfa ifade veren Ç.A'nın: "Öksüz, Fetullah Gülen ABD'ye gittikten sonra Mustafa Özcan'ın Türkiye imamlığına geçmesiyle Hava Kuvvetlerinden sorumlu imam oldu" sözleri kayda geçmişti.
Yine Prof. Dr. Kemalettin Özdemir, "Adil Öksüz'ü çok iyi tanıyorum, Hava imamı olduğuyla alakalı olarak hem Terörle Mücadele'ye hem Milli İstihbarat'a, hem savcılığa bu konuda beyan verdim. 2012 yılında verdim bu beyanımı ben, 2013 yılında da verdim" dedi...
Adil Öksüz'ün kaçmasında ihmal yok, kasıt var. Emniyetin, yargının ve jandarmanın suçu birbirinin üzerine atması, toplumu ilgilendirmiyor. FETÖ'nün devlet kurumlarını kılcal damarlarına kadar nasıl ele geçirdiğini artık biliyoruz. Toplumu ilgilendiren, Öksüz muammasına son verilmelidir. Adil Öksüz'ün yakalanması artık devletin onuru meselesidir. Ayrıca, bu FETÖ elebaşısı yakalanmadığı sürece, Fetullahçı Terör Örgütü ile mücadele zaafla malul olacaktır. Hâlbuki bu mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi, sulandırılmaması hayati önemdedir.
Hüseyin Gülerce/Star