Rus halkının Putin'e güveni azaldı Rus halkının Devlet Başkanı Vladimir Putin'e duyduğu güven geçen yıla göre yüzde 10 azaldı. Rus araştırma şirketi Levada'nın hazırladığı, RBC ajansında yer alan çalışma sonucuna göre, Rus halkının Putin'e güveni geçen yıla oranla yüze 10 düşerek, yüzde 83'ten, yüzde 73'e geriledi. Araştırmaya katılanların yüzde 21'i Putin'e 'tamamen güvendiğini', yüzde 52'si 'güvendiği' ve 14'ü ise 'güvenmediği' söyledi. Aynı araştırmaya göre, Rusya'da Putin'e sempati duyanların sayısı da yüzde 37'den yüzde 30'a düştü. Araştırmayı gerçekleştiren şirketin yetkilisi Aleksey Grajdankin, ellerindeki verilere göre Putin'e desteğin, Kırım'ın ilhakından önceki seviyeye geri döndüğünü belirtti. Putin'e güvenin azalmasında ekonomik krizin de etkili olduğu yorumları yapılıyor. Trump'ın seviyesi '11 yaş altı' çıktı! ABD'de 2016 seçim yarışına katılan beş adayın konuşmalarını inceleyen ekip sonuçları açıkladı. Pennsylvania/Pittsburgh'da bulunan Carnegie Mellon Üniversitesi'nin yaptığı bir çalışma Donald Trump'ın seçim kampanyası konuşmalarında kullandığı lisanın 11 yaş altındaki çocukların kullandığı lisan ile aynı niteliklere sahip olduğunu gösterdi. 2016 seçim yarışına katılan beş adayın konuşmalarını inceleyen ekip değerlendirmeyi iki kategori altında gerçekleştirdi, ''sözcük kullanımı'' ve ''gramer bilgisi'' gibi unsurlar kriter alındı. Çalışmanın yapısı hakkında bir örnek vermek gerekirse, geçmişte incelenen okul öğrencilerinin el yazılarından oluşan belgelerde üçüncü sınıfa giden bir öğrencinin sık aralıklar ile 'win', yani kazanmak sözcüğünü kullandıklarına tanık olunmuş, 'successful', yani başarılı gibi daha komplike bir sözcük ise genelde yedinci sınıf öğrencilerinin yazılarında karşımıza çıkıyor. Şimdi tahmin edin bakalım, sizce ABD'nin başkan adayları içerisinde konuşmalarında 'win' sözcüğünü en sık kullanan aday hangisi olabilir? Hepimiz aynı kişiyi düşünmüş olmalıyız. Araştırmacılar adayların gerçekleştirdikleri bazı konuşmaların metinlerini çıkarıp bu dokümanlar üzerinde çalıştılar, Ted Cruz'un beş ayrı konuşması, Hillary Clinton'un yedi ayrı konuşma metini, Marco Rubio'nın altı, Bernie Sanders'in altı ve Donald Trump'ın yedi konuşma metininin içeriği incelendi. Barack Obama, George W. Bush, Bill Clinton, Ronald reagan ve Abraham Lincoln'ün konuşma metinleri de incelemeye alındı, iki farklı analiz düzeyinin uygulandığı değerlendirmelerde konuşma içeriğinde kullanılan farklı kelime sayısı ve gramer yapıları gözlendi. Başkan adaylarından Cruz, Clinton, Rubio ve Sanders'in konuşmaları arasında gramer bilgisi bakımından pek bir fark olmadığı ve adayların yedinci sınıf ve üzeri öğrencilerinin bilgisine uygun konuşma içeriklerine sahip oldukları gözlendi, sıra Trump'a gelince seviye beşinci sınıf öğrencisinin durumuna kadar indi ve adayın on ya da on bir yaşlarındaki bir çocuğun gramer bilgisine uygun konuşmalar yaptığı sonucuna ulaşıldı. Trump'ın durumunu bir nebze olsun düzelten ise Bush'un yaptığı konuşmaların tüm denekler arasında en düşük seviyedeki içerikleri olması ile mümkün hale gelebildi, Lincoln ise en iyi gramer bilgisi ve en çok sözcük kullanan kişi olarak listenin en üst sırasında yer almayı hak etti. Kaynak: SFGATE.com Kuzey Kore'den yine balistik füze denemesi Kuzey Kore, Doğu Denizi'ne birkaç kısa menzilli füze fırlattı. Kuzey Kore'ye Uluslararası arenadan tepkiler yağıyor Kuzey Kore'nin Doğu Denizi'ne birkaç balistik füze fırlattığı bildirildi. ABD ve Güney Kore'nin Ortak Kuvvetler Komutanlığı (JCS), Kuzey Kore'nin Hamhung kentinden ateşlenen kısa menzilli füzelerin 200 kilometre mesafe aldıktan sonra Doğu Denizi'ne düştüğünü açıkladı.Pyongyang yönetimi 2014 yılından sonra ilk defa geçen hafta Sukchon kentinden iki orta menzilli Rodong balistik füzesi fırlatmıştı. Fırlatılan ilk füze, 800 kilometre mesafe aldıktan sonra Japon Denizi'ne düşmüştü. İlkinden 22 dakika sonra yine Sukchon kentinden fırlatılan ikinci füzenin, 17 kilometre irtifaya ulaştıktan sonra radardan kaybolduğu bildirilmişti. Anlaşma yürürlükte Türkiye ile AB arasında cuma günü imzalanan mülteci anlaşması dün yürürlüğe girdi. İade uygulaması başlamadan Avrupa'ya ulaşmak isteyen mülteciler ise Ege Denizi'ne akın etti Türkiye ile Avrupa Birliği ülkeleri arasında imzalanan mülteci anlaşması dün itibariyle yürürlüğe girdi. İade edilme ihtimaliyle karşı karşıya kalmadan Avrupa ülkelerine ulaşmak isteyen sığınmacılar Yunan adalarına akın ederken, anlaşmanın tam anlamıyla ne zaman uygulamaya girebileceği tartışma konusu oldu. Midilli adasına dün ulaşan göçmenlerden Hüseyin Ali Muhammed isimli Suriyeli, Reuters haber ajansına 'Anlaşmadan haberim var. Tek istediğim Avrupa'da eğitimimi tamamlamak. Biliyorum, bu yol çok zorlu ve tehlikeli. Ancak buraya ulaşmak için çok çalışıp para biriktirdim' dedi. Bilgisayar mühendisi olduğunu söyleyen 30 yaşındaki bir diğer mülteci ise 'Karım ve oğlum Almanya'da. Anlaşma yürürlüğe girmeden onlara ulaşmam gerekiyor' dedi. Yunanistan'ın mülteci koordinasyon masasının sözcüsü Giorgos Kyritsis 'Yeni gelen mültecileri iade süreci 20 Mart'ta başlıyor. Ancak böyle bir plan 24 saat içinde uygulamaya geçemez' dedi. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras da mülteci akınını karşılamak üzere 2 bin 300 Avrupalı güvenlik görevlisi, göç uzmanı ve avukata ihtiyaç duyduklarını söylemişti. Almanya Başbakanı Angela Merkel iade işlemlerinin 4 Nisan'dan önce başlamasını beklemenin gerçekçi olmadığını belirtmişti.Anlaşma uyarınca 20 Mart'tan sonra Türkiye'den Yunan adalarına gayri resmi yollarla ulaşan mülteciler Türkiye'ye iade edilecek. İade edilen her mülteci karşılığında Avrupa Birliği, Türkiye'den kayıtlı bir mülteci alacak. Bir gecede 875 kişi Ege'yi geçti Yunan yetkililer cuma gecesi bin 500, cumartesi gecesi ise en az 875 mültecinin Türkiye üzerinden Yunan adalarına geçtiğini açıkladı. Bu sayının, önceki günlerin iki katından fazla olduğu belirtildi. Dünkü geçişlerde Ro adası açıklarında 2 kız çocuğunun boğulduğu, 2 mültecinin de Midilli açıklarında kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiği öğrenildi. Türk sahil güvenlik ekipleri ve jandarmalar ise Ege Denizi'ni geçmeye çalışarak hayatlarını tehlikeye atan mültecilere yönelik operasyonlar düzenledi. Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi açıklarında 41, Balıkesir'in Ayvalık ilçesi açıklarındaysa batmak üzere olan bir bota düzenlenen operasyonda da 25 Suriyeli karaya çıkarıldı. Çeşme'den Sakız adasına geçmek isteyen çoğunluğu kadın ve çocuk 101 mülteci de sahil güvenlik ekipleri tarafından kurtarıldı. Ocak 2015'ten bu yana Türkiye'den Yunanistan'a yasadışı yollarla geçen mültecilerin sayısının 1 milyondan fazla olduğu tahmin ediliyor. Türkiye'ye insani yardım ödülü ABD'de faaliyet gösteren 'Suriye İçin Amerikan Yardım Koalisyonu' adlı kurum tarafından, yaklaşık 3 milyon Suriyeli sığınmacıya kucak açan Türkiye'ye 'İnsani Yardım Ödülü' verildi. ABD merkezli yardım kuruluşunun düzenlediği organizasyonda insani yardım ödülünü Türkiye Cumhuriyeti adına Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç aldı. Konuşmasında, Beyoğlu'ndaki terör saldırısına dikkati çeken Kılıç, 'Bu ödül zamanlaması açısından Türkiye halkıyla dayanışma adına önemlidir.' dedi. Gecede dünyada en fazla Suriyeli sığınmacıyı ağırlayan Türkiye'nin yaptığı yardımların unutulmayacağı vurgulandı. 88 yıl sonra ilk ziyaret Görev süresi kasım ayında sona erecek olan ABD Başkanı Barack Obama, yeniden diplomatik temasların kurulduğu Küba'nın başkenti Havana'ya resmi ziyaret düzenleyerek tarihe adını yazdırdı. Obama, hem 88 yıl önce Küba'yı ziyaret eden eski ABD Başkanı Calvin Coolidge'dan sonra, hem de ABD destekli Fulgencio Batista hükümetinin 1959'da Fidel Castro tarafından devrilmesinden sonra bu ülkeye giden ilk ABD Başkanı da oldu. Ailesiyle birlikte dün Havana'ya inen Obama, Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkililer tarafından kırmızı halıyla karşılandı. Obamla'nın bugün Küba Devlet Başkanı Raul Castro ile görüşmelerde bulunması ve yarın bir beyzbol maçına katılması bekleniyor. Obama'nın eski lider Fidel Castro ile buluşmayacağı ise ziyaret öncesi açıklanmıştı. İşte o ziyaretin görüntüleri Küba'yı 88 yıl önce ziyaret eden ABD'nin 30'uncu Başkanı Calvin Coolidge'ın başkent Havana'daki resmi töreninde çekilen fotoğraflar ABD Gizli Servisi'nin Twitter hesabından yayımladı. Fotoğrafta 1928 yılının ocak ayında başkent Havana'ya giden Başkan Coolidge için düzenlenen karşılama töreni görülüyor. Brüksel'deki PKK çadırı yakıldı Belçika'da yaşayan Türk vatandaşları, PKK'nın kurduğu çadırı yaktı. Belçika yönetimi, terör örgütü PKK'nın Brüksel'deki AB Konseyi binasının arkasında çadır kurmasına izin vermişti. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katıldığı AB-Türkiye Zirvesi sırasında boşaltılan çadır 1 gün aradan sonra tekrar kurulmuştu. TÜRKLER ÇADIRI YAKTI Gent şehrinde yaşayan Türk vatandaşlar duruma el koyarak, PKK'nın kurduğu çadırları dün gece yakarak kullanılamaz hale getirdi. KAYNAK: ENSONHABER.COM Felaketin nedeni pilotun iniş ısrarı Rusya'da önceki gün 7'si mürettebat 62 kişinin yaşamını yitirdiği uçak kazasına, Kıbrıslı pilot Aristos Socratous'un tüm uyarılara rağmen inmekte ısrar etmesinin sebep olduğu açıklandı FlyDubai şirketine ait B737-800 uçağının Rusya'nın Rostov-On-Don Havalimanı'na iniş denemesinde düşmesinin ardından, kazanın nedeninin pilotun tüm uyarılara rağmen havaalanına inmesi olarak gösterildi. 7'si mürettebat 62 kişinin öldüğü kazada Kıbrıslı kaptan pilot Aristos Socratous'un olumsuz hava şartlarına rağmen uçağı indirmekte ısrar edişinin kazanın ana nedeni olduğü ileri sürüldü. 'İKİNCİ KEZ DENİYORUM' FZ981 sefer sayılı uçaktan önce Rus Aeroflot Havayolları'na ait bir uçağın aynı havalimanına yaptığı üç iniş denemesinin başarısız olduğu ve başka bir havalimanına yönlendirildiği açıklandı. FlyDubai uçağı ise fırtınalı havanın hâkim olduğu bölgede 2 saat tur attıktan sonra ilk denemesinde başarısız olmuş, ikinci iniş denemesinde ise yere çakılarak feci bir kazaya neden olmuştu. Pilotun kuleden duyulan son sözlerinin 'İkinci kez deniyorum' olduğu da bildirdi. Ancak FlyDubai Havayolları'nın CEO'su Gayt El Gayt, 'Havalimanı açıktı. Hava koşulları normaldi. Uçağın inmesi Rusya'daki yerel yöneticilerin kararıydı' diyerek topu Rus yetkililere attı. FLYDUBAI'DEN AYRILACAKTI Olay yerinde inceleme çalışmalarının sona ermesinin ardından, yanmış cesetlerin kimlik belirleme aşamasına geçildi. Rusya Acil Durumlar Bakanı Yardımcısı Vladimir Stepanov uzmanların kazanın nedeninin belirlenmesi için uçağın parçalarını incelemeye başlayacağını toplanan DNA örneklerinin de incelenerek kimlik tespiti yapılacağını belirtti. Rusya Uluslararası Havacılık Komitesi ise yetkili uçağın kara kutularının da Moskova'ya gönderildiğini açıkladı. Karakutudaki ses kayıtlarının kaza nedeniyle zarar gördüğü belirlendi. TASS haber ajansına konuşan Rusya Acil Durumlar Bakanlığı'ndan bir yetkili ise inceleme alanının 10 hektardan 15 hektara çıkarıldığını duyurdu. Uçağın kaptan pilotu Aristos Socratous'un geçtiğimiz haftalarda Kıbrıs'taki Rynair'le sözleşme imzaladığı, FlyDubai'den ayrılmak üzere olduğu açıklandı. 38 yaşındaki pilotun yeni evlendiği eşinin de hamile olduğu belirtildi. DOĞUMGÜNÜ KURTARDI Rusya'da 62 kişinin hayatına mal olan uçak kazasından son anda kurtulanların ilginç hikâyeleri basına yansıdı. Elivira Isaeva, Dubai'de katıldığı bir doğum günü partisi nedeniyle uyuyakalıp uçağı kaçırdı. Isaeva, 'Sadece şanslı mıyım, koruyucu meleğim mi var, yoksa beni annemin mi duaları kurtardı bilmiyorum' dedi. İsmi açıklanmayan bir diğer yolcunun ise kimliğini kaybettiği için Dubai tatiline çıkamadığı, eşini bırakıp Dubai'ye giden kadının dönüşte kaza yapan uçağa bindiği açıklandı AİLELERE 20'ŞER BİN DOLAR FlyDubai Havayolları, ölen yolcuların her birinin ailesine 20 bin dolar ödemek amacıyla program hazırlığında olduklarını açıkladı. Japonya ABD'ye plütonyum gönderiyor Japonya, 50 civarında atom bombası yapmaya yetecek miktardaki plütonyumu ABD'ye gönderecek. Güney Kore resmi haber ajansı Kyodo'ya göre, ABD ile Japonya arasında 2014 yılında imzalanan anlaşma uyarınca, on yıllar önce ABD, İngiltere ve Fransa tarafından araştırmalarda kullanılmak amacıyla bu ülkeye gönderilen 331 kilogram plütonyum, ABD'ye taşınacak. Plütonyumları taşıyacak Pasifik Nükleer Taşıma Şirketi'ne ait İngiltere bandıralı Pasifik Egret ve Pasifik Heron adlı iki gemi de başkent Tokyo'nun kuzeydoğusundaki Tokai limanına vardı. Japonya Atom Enerji Ajansına bağlı Tokai Araştırma ve Geliştirme Merkezi'nden alınacak plütonyumlar, bu gemilerle taşınarak, ABD'nin South Carolina eyaletindeki Savannah Nehri civarında bir tesisine götürecek. Bu arada plütonyumun götürüleceği bölgedeki Savannah Nehri Nükleer Tesisi İzleme Örgütü (SRSW), ABD topraklarına ülke dışından plütonyum getirilmesine karşı olduklarını bildirdi. SRSW yöneticisi Tom Clemens, ABD yönetimine, Japonya'ya plütonyum kullanma planından vazgeçmesi için baskı yapması çağrısında bulundu. Plütonyum uluslararası toplumda endişe yaratıyor Japonya, yaklaşık 6 bin atom bombası yapmaya yetecek plütonyum rezervine sahip. Söz konusu rezervin 11 tonu Japonya'da, 36 tonu da işlenmek üzere İngiltere ve Fransa'da bulunuyor. Japonya'nın plütonyumu enerji kaynağı olarak kullanma isteği, uluslararası toplumda endişeye neden oluyor. ABD, Japonya, Çin ve Güney Kore'nin gelecek nesil enerji kaynağı olarak plütonyumu kullanma planlarından duyduğu endişeyi dile getirmişti. Japonya ve Fransız şirketi Areva, 1990'ların başında plütonyum işleme tesisi kurmak için anlaşmaya varmıştı. Çeşitli sorunlara neden olan projenin, güvenlik gerekçesiyle 2018'e kadar ertelenmesi kararlaştırılmıştı. Japonya'da 11 Mart 2011'de meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında oluşan tsunami, Fukuşima nükleer santralinde radyoaktif sızıntıya neden olmuştu. Fukuşima, 26 Nisan 1986'da Ukrayna'da yaşanan Çernobil faciasından sonraki en büyük nükleer felaket olarak tarihe geçmişti. Felaketin ardından 50 nükleer reaktörün faaliyetinin durdurulduğu Japonya'da, şu ana kadar sadece 4 reaktörün yeniden çalışmasına onay verildi. Arap Birliği'nden PYD'nin federasyon ilanına ret Arap Birliği, PYD tarafından ilan edilen federasyon kararını reddettiğini duyurdu. Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Ahmed bin Hilli, yaptığı açıklamada, 'Suriye'de birlik ve bütünlüğü bozan bu tür açıklamaları Arap Birliği reddetmektedir. Arap Birliği'nin Suriye politikasının en önemli değişmezlerinden birisi Suriye'nin birlik ve bütünlüğüdür. Suriye içinden veya dışından olsun fark etmez, Suriye'nin toprak bütünlüğünü olumsuz etkileyecek hiçbir çağrı kabul edilemez' dedi. Suriye'deki bazı Kürtlerin bile bu girişimi reddettiğine dikkati çeken Hilli, Suriyeli tarafların Cenevre görüşmelerinde ortak bir geçiş süreci zemininde anlaşmalarını temenni ettiğini ifade etti. Geçen perşemebe günü PYD, kontrolünde bulunan üç kantonu çevreleyen bölgede 'Kuzey Suriye Federasyonu'nu ilan etmiş, Esed yönetimi ise federasyon ilanının geçerli olmadığını açıklamıştı. Almanya göçmen zengini oldu 2015 yılında Almanya'ya göç eden yabancı sayısında rekor kırıldı. 2015 yılında Almanya'ya iki milyonla rekor sayıda yabancı geldi. Federal İstatistik Kurumu'nun açıkladığı ön tahminlere göre daha önce Almanya'ya bu kadar göçmen ve mülteci gelmemişti. 2015 yılında Almanya'yı terk eden yabancıların sayısı ise 860 bini buldu. Böylece Almanya yönündeki göç fazlası 1 milyon 140 binle bütün zamanların en yüksek rakamına ulaştı. Almanya'daki yabancı sayısının artmasında öncelikle mülteci akını rol oynadı. Deutsche Welle Türkçe Serseri tipli Al Pacino ABD'nin Los Angeles kentine bağlı Beverly Hills'deki bir restoranda arkadaşıyla öğlen yemeğine giden aktör Al Pacino, büyük beden kıyafetleri ve bakımsız saç modeliyle görenleri şaşırttı. Genellikle gala ve benzeri etkinliklerde kameraların şık bir şekilde görmeye alışkın olduğu Oscar ödüllü yıldız, bu haliyle oldukça zayıflamış göründü. Ankara'da trafik kazası: 2 ölü Başkentte meydana gelen trafik kazasında 2 kişi hayatını kaybetti. Alınan bilgiye göre, Özlem Karaca'nın kullandığı 06 GT 093 plakalı otomobil, Ankara-Konya Karayolu'nun Kepekli mevkisi Gölbaşı istikametinde, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıkarak bariyerlere çarptıktan sonra takla attı. Çarpmanın etkisiyle otomobilde sıkışan Karaca ve beraberindeki Aydın Çayırcı, itfaiye ekiplerince sıkıştıkları yerden çıkarıldı. Ağır yaralanan Karaca ve Çayırcı, ambulanslarla Gazi Hastanesi ve Gölbaşı Hasvak Devlet Hastanesine kaldırıldı. Özlem Karaca ve Aydın Çayırcı, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Avustralya'da erken seçim sinyali Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull, daha önce beş kez reddedilen Endüstriyel İlişkiler Yasası'nın bir kez daha Senatodan geçmemesi halinde 2 Temmuz'daerken seçime gideceğini duyurdu. Başbakan Turnbull, başkent Canberra'da düzenlediği basın toplantısında, Parlamento ve Senatoyu, Endüstriyel İlişkiler Yasası'nı görüşmek üzere 18 Nisan'da toplantıya çağırdığını söyledi. Turnbull, halk arasında iş yerlerindeki çalışma şartlarını belirleyen yasa olarak bilinen kanunun bir kez daha kabul edilmemesi durumunda 2 Temmuz'da seçim yapılacağını belirtti. Federal bütçeyi 3 Mayıs'ta açıklayacağını ifade eden Başbakan Turnbull, 'Senato sorumlu davranmalı ve ekonomiyi geliştirme planlamamızın önünde durmak yerine ileriye taşımalı' dedi. MUHALEFETTEN TURNBULL'UN KARARINA ELEŞTİRİ Ana muhalefetteki İşçi Partisi Başkanı Bill Shorten, Turnbull'u aldığı kararla kendi geleceğini, ülkenin geleceğinin önüne koyduğunu savunarak partisinin seçime gitmekten korkmadığını söyledi. Başbakanın ekonomiyi iyi yönetemediği için 'tam bir panik havasında' olduğunu ileri süren Shorten, 'Turnbull'un oyunları yüzünden İşçi Partisi'nin dikkati dağılmayacak' diye konuştu. İsviçre , hudut kapılarına ilave asker yerleştiriyor İsviçre'de iki bakan Guy Parmelin ile Ueli Maurer, mültecilerin olası sızma girişimlerine karşı hudut kapılarına mevcut kadroya ilave olarak asker yerleştirileceğini açıkladı. Her iki bakan da yaptıkları açıklamalarda, bahar aylarının yaklaşmasının yanında 4 nisan dan itibaren Avrupa Birliği İle Türkiye'nin anlaşması çerçevesinde mültecilerin Türkiye'ye giderken muhtemel sızmalarda İsviçre'ye sığınma durumlarının gerçekleşmemesi için bu ay sonuna kadar İsviçre hudut kapılarında askerlerinde yerleştirileceğini açıkladılar. Bakanlar bu uygulama için acil önlem projesi adını verdi. Rusya ABD'yi uyardı: 'İhlal edeni vururuz!' Rusya Genelkurmay Başkanlığı Operasyon Dairesi Başkanı General Sergey Rudskoy, Suriye'de ateşkesi ihlal eden gruplara karşı Rus kuvvetlerinin tek taraflı kararla ateş açmaya başlayabileceklerini açıkladı. Rusya ile ABD arasında varılan çerçeve anlaşması uyarınca Suriye'de ateşkes ilan edildiğini hatırlatan Rudskoy, Suriye'de belirli grupların sistematik olarak ateşkesi bozduklarını savunarak, Rusya'nın tek taraflı kararla bu gruplara karşı güç kullanmaya başlayabileceğini söyledi. Ateşkes denetiminin Suriye'de uygulanamamasından ABD'yi suçlayan Rus general, 'Ateşkes ilanından hemen sonra, 5 Mart tarihinde biz ABD tarafına ateşkesin nasıl denetleneceğiyle ilgili tavizler içeren planımızı ilettik. Ancak 18 Mart'ta Umman'da gerçekleşen Rusya-ABD uzman heyetler teması sırasında Amerikan tarafı, bizim sunduğumuz plan üzerinde çalışmaya hazır olmadığını ortaya koyan bir tavır sergiledi. ABD tarafı ateşkes denetim planını bir an önce bizimle görüşerek belirlememesi halinde biz bu planı tek taraflı uygulamaya başlayacağız. Ateşkesi ihlal edenleri cezalandırmaya başlayabiliriz' ifadelerini kullandı. Putin'e güven azaldı Öte yandan Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Rus halkının Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e duyduğu güven geçen yıla kıyasla yüzde 10 azaldı. Rus araştırma şirketi Levada'nın hazırladığı, RBC ajansında yer alan çalışma sonucuna göre, Rus halkının Putin'e güveni geçen yıla oranla yüze 10 düşerek, yüzde 83'ten, yüzde 73'e geriledi. Araştırmaya katılanların yüzde 21'i Putin'e 'tamamen güvendiğini', yüzde 52'si 'güvendiği' ve 14'ü ise 'güvenmediği' söyledi. Aynı araştırmaya göre, Rusya'da Putin'e sempati duyanların sayısı da yüzde 37'den yüzde 30'a düştü. Araştırmayı gerçekleştiren şirketin yetkilisi Aleksey Grajdankin, ellerindeki verilere göre Putin'e desteğin, Kırım'ın ilhakından önceki seviyeye geri döndüğünü belirtti. Putin'e güvenin azalmasında ekonomik krizin de etkili olduğu yorumları yapılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'In mektubu İsrail'de yankı buldu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Beyoğlu'daki kanlı saldırıda üç İsrail vatandaşının hayatını kaybetmesi üzerine İsrail mevkidaşı Reuven Rivlin'e gönderdiği taziye mektubu, İsrail basınında geniş yer buldu. Haaretz gazetesi Erdoğan'ın uluslararası toplumun teröre karşı 'müşterek bir mücadele' yürütmesi zorunluğunun altını çizdiğini vurguladığı haberinde Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da İsrailBaşbakanı Binyamin Netanhayu'ya taziye mektubu yazdığına da dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Pazar günü Rivlin'e gönderdiği mektubu ayrıntılı biçimde yansıtan Haaretz gazetesi, bu kapsamda Erdoğan'ın iki ülke arasında bir uzlaşıya varılmasına yönelik müzakereler sürerken teröre karşı uluslararası toplumun müşterek bir mücadele yürütmesi gerektiğini vurguladığını ve saldırıda yaralanan İsraillilere acil şifa dileklerini ilettiğini yazdı. Haaretz haberinde 'Erdoğan'ın mektubu, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Türk mevkidaşı Ahmet Davutoğlu'ndan benzer bir mektubu almasından bir gün sonra geldi' sözlerini de kullandı. GOLD, İSRAİL VATANDAŞLARINA SAĞLANAN YARDIMDAN DOLAYI TEŞEKKÜR ETTİ Geniş haberinde İstanbul saldırısı üzerine İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Dore Gold'un İstanbul'a gittiğine işaret eden Haaretz, İstanbul'da mevkidaşı Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile biraraya gelen Gold'un ziyaretinin taşıdığı öneme vurgu yaptı. Haaretz'e göre Gold, Sinirlioğlu ile görüşmesinde saldırının ardından Türk hükümetinin İsrail vatandaşlarına sağladığı yardımdan dolayı meslektaşına teşekkür etti. Bu arada, görüşmede ikili ilişkilerin normalleştirilmesi için yapılan müzakerelerin ele alınıp alınmadığı bilinmemekle birlikte Haaretz 'Gold'un İstanbul ziyareti, sembolik bir önemi vardı çünkü beş yıllık bir süre içinde İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın bir genel direktörü ilk defa Türkiye'yi ziyaret etti' diye yazdı. Brezilya'da uçak kazası: 7 ölü Brezilya'da küçük bir uçağın iki apartmana çarpması sonucu uçaktaki 7 kişi hayatını kaybetti. Brezilya'nın Sao Paulo kentinin kuzeyinde küçük bir uçağın iki apartmana çarpması sonucu uçaktaki 7 kişi yaşamını yitirdi. Yerel medyada yer alan haberlere göre, kazada hayatını kaybedenlerin arasında ülkenin ünlü maden devi Vale şirketinin eski Üst Yöneticisi Roger Agnelli, eşi ve iki çocuğu da bulunuyor. Sao Paulo'daki bir havalanından kalktıktan kısa bir süre sonra iki apartmana çarparak 7 kişinin hayatını kaybetmesine ve çarptığı apartmanlardan birindeki 1 kişinin yaralanmasına neden olan uçağın Agnelli'ye ait olduğu belirtildi. ABD'den DAEŞ ile mücadelede yeni adım! ABD ordusuna bağlı yeni bir sefer birliğinin, terör örgütü DAEŞ'e karşı Irak güvenlik güçleri ve koalisyon güçlerini kara operasyonlarında desteklemek için görevlendirildiği bildirildi. DAEŞ ile mücadele kapsamında oluşturulan ABD öncülüğündeki Doğal Kararlılık Operasyonları Birleşik Görev Gücü'nden yapılan açıklamada, yeni birliğin Irak hükümeti ile yapılan istişareler sonucunda görevlendirildiği belirtildi. ABD ordusunun Irak'a giden yeni birliğinin DAEŞ ile mücadeleye karada ne şekilde destek vereceği ise açıklanmadı. Yeni birliğin ABD Deniz Piyadeleri'ne bağlı 26. Deniz Piyade Sefer Birimi'nin parçası olduğu ifade edildi. Bu birim İran Körfezi, Kızıl Deniz, Arap Denizi ve Hint Okyanusu'nun bazı bölgelerinin güvenliğini sağlamak için görev yapan 5. Filo'ya bağlı bulunuyor. ABD ordusu, dün Irak'ta DAEŞ'e karşı mücadelede görev yapan bir Amerikan askerinin Mahmur kasabasında düzenlenen roketli saldırıda öldüğünü duyurmuştu. Nükleer roketler Mars'a götürebilir ABD Uzay ve Havacılık Dairesi'nin (NASA) yöneticisi emekli astronot Charles Bolden, Mars'a varmanın en etkili yolunun nükleer roket kullanmak olduğunu açıkladı. Beyaz Saray'ın NASA'ya bütçe teklifi yaptığı toplantının ardından konuşan Bolden NASA'nın Alabama'da nükleer füzyonla güçlendirilmiş roketler geliştirdiğini bildirdi. Bu roketlerin Mars yolculuğunda kullanılacağı ve Mars'a yolculuğun 90 güne inebileceği ileri sürüldü. Festival dönüşü kaza: 13 ölü İspanya'nın doğusundaki Tarragona kenti yakınlarında Erasmus öğrencilerini taşıyan otobüs bir otomobille çarpıştı. Kazada 13 kişi hayatını kaybetti. Ülkede 2 gün yas ilan edildi. AP-7 otoyolunda dün saat 06.00 sıralarında meydana gelen kazada Valencia'dan Barcelona'ya giden ve 61 kişinin içinde bulunduğu otobüs karşı yöne geçip bir otomobille çarpıştı. Valencia'daki Las Fallas Festivali'nden dönen Erasmus öğrencilerini taşıyan otobüste 13 kişi yaşamını yitirdi. 9'u ağır 50 kişi de yaralandı. 1 TÜRK ÖĞRENCİ YARALI Yaralıların arasında 1 Türk'ün yanı sıra İsviçreli, Norveçli, İngiliz, Ukraynalı ve İspanyol öğrencilerin olduğu kaydedildi. 2000'den bu yana ülkede meydana gelen en büyük otobüs kazasından sonra Katalonya Özerk Yönetimi'nin Başkanı Carles Puigdemont, bugün ve yarın yas ilan ettiklerini açıkladı. Belgrad'da intihar saldırısı Belgrad'da bir kişinin intihar saldırısı gerçekleştirdiği belirtildi. Saldırı sonucu intihar bombacısının dışında ölen olmadı. Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ın Ilije Garasanina caddesinde bulunan Petkovic adlı pastanede intihar saldırısı düzenlendi. Sırbistan medyasında yer alan haberlere göre, pastaneye girdikten sonra içeridekilerin dışarı çıkmasını isteyen saldırgan, daha sonra üzerindeki bombayı patlattı. Russia Today'in haberine göre, olay yerine ambulanslar ve polis ekipleri sevk edilirken, pastanenin kültür eski bakanı ve Bilim ve Teknoloji Topluluğu Müzesi Başkanı Bratislav Petkovic'e ait olduğu ifade edildi. AFP'nin haberine göre, konu hakkında açıklamada bulunan polis yetkilileri, olayın yerel saatle 12.38'de meydana geldiğini aktardı. Polis, İçişleri Bakanlığı'nın konuyla ilgili araştırmalarının sürdüğünü söyledi. Bombalı saldırganın 50 yaşlarında olduğu belirtiliyor.