Arkalarında iz bırakmadan kayboldular!
İnsanların havaya karışıp yok olmadığını bildiğimize göre, kayıp bir insanla ilgili mutlaka birinden veya bir yerden haber geleceğini umarız. Kayıpların aileleri için bu çok harap edici bir durumdur, keder yerine umudu tercih ederler ancak hayatlarına hiçbir şey olmamış gibi de devam edemezler. Hayatları bekleyiş içinde geçer.
Ancak şimdi okuyacağınız bu kayıp vakaları tüm dünyanın ilgisini çekti. Onları büyük bir merak ve ilgiyle takip ettik. Peki gerçekte ne oldu? Aniden kaybolan Malezya uçağıyla ilgili son haberleri hatırlayın, kimse tüm yolcuların öldüğüne ihtimal vermek istememişti ancak uçak sanki sırra kadem bastı.
Yıllar önce kaybolmuş insanlarla ilgili belgeseller, 5 veya 20 yıl önce kaybolmuş yakınından hala haber almaya uğraşan kişiler için beş para etmez. Asla anlayamadığımız şey, en kötü ve en hayal kırıcı olasılığın çok korkutucu gelmesi ve kayıp ailelerinin en kötüsüne inanmayı hiçbir zaman kabul etmemesi.
Öğle sıralarında parka gelen kadınlar eşyalarını sahile serdi ve birlikte yüzmek için göle girdi. Görgü tanıklarının söylediğine göre kadınlar gölde genç ve bronz tenli bir adamın beyaz teknesine binerken görülmüştü.
Kadınlar sonraki gün de tanınmayan bu adamla kum tepelerinde yürüyüp konuşurken görülmüştü. Kimsenin şüphelenmesini gerektirecek bir durum yoktu. Polis hızlıca bir soruşturma başlattı. Kadınlar gölde yüzerken bir tatilci o sırada tatilini kameraya kaydediyordu ve elindeki görüntüler polisin soruşturmasını ikiye böldü, çünkü kayıtlarda gölde birbirinden ayrı iki tekne vardı.
Boğulma ihtimali kısa sürede çöpe atıldı çünkü üç kadın da çok iyi yüzücüydü. İki tekne ve adamlar da o günden sonra bir daha görülmedi ve tabii üç kadın da. Üzerinden neredeyse 50 yıl geçmiş olmasına rağmen dava hala çözülemedi.
4. İrlanda’nın yutan üçgeni
Bir ada ülkesi olan İrlanda, 1990’larda kadınlar kaybolmaya başladığında korku, merak ve paranoya ile çalkalanmaya başladı. Olay bugün bile ülkede de dünyada da çözülmüş değil. Ortadan kaybolmaların birbiriyle ilişkisi olduğu hiçbir zaman kanıtlanamadı ancak en çok kabul gören teori aynı failin 8 kaçırılma olayıyla ilişkili olduğuydu.
1993 ve 1998 yılları arasında bazı kayıp vakaları yaşandı. 1993’te Dublin’de yaşayan Amerikalı öğrenci Annie McCarrick (26) ve ailesiyle yaşayan Eva Brennan (40) da evden çıktığı günden sonra sırra kadem bastı ve tekrar görülmedi. 1994’te Waterford şehrinde yaşayan Imelda Keenan (22) ve 1995’te eve otostop çekerek dönmeye çalışan 21 yaşındaki JoJo Dollard da kayboldu.
1995’te evinden gizlice kaçan 18 yaşındaki Ciara Breen buhar olup uçtu ve 1996’da da 25 yaşındaki 7 aylık hamile Fiona Pender bir akşam evinden çıktıktan sonra bir daha geri dönmedi. 1998’de ise evine doğru yürüyen 18 yaşındaki Deirdre Jacob hiçbir iz bırakmadan ortadan kayboldu ve aynı sene 19 yaşındaki Fiona Sinnott da en son Broadway’de bir bardan çıkarken görülmüştü.
İrlanda polisi kaybolan kızları bulmak için olayların gerçekleştiği yerlerdeki bir sonuca varamayan tüm olasılıkları göz önüne almaktan yorgun düşmüştü. 2012’de “tıpkı yok edici üçgen” olaylarına benzeyen bir diğer kayıp kadın haberi alındı.
Ancak bu olay da gizemi çözmede faydasız çabayla sonuçlandı. Kayıp vakalarıyla ilgili farklı şüpheliler sorgulandı ve farklı teoriler ortaya atıldı ancak maalesef kurbanların aileleri hala merak içinde bekliyor.
İnsanlara evden kaçan Elisabeth’in çocuklarına bakamadığı için onları kapıya bıraktığını söylüyordu. Polis olayı çözdüğünde, üç çocuğuyla birlikte bodrumda yaşayan Elisabeth kurtarıldı. Birçok fiziksel ve psikolojik rahatsızlığa sahiplerdi. Fritzl ömür boyu hapse mahkum edildi ve kurbanları da maruz kaldıkları travma nedeniyle psikolojik tedaviye gönderildi.
2. Madeleine McCann
Bu dosya modern tarihte kaydedilmiş en ağır kayıp vakası olarak tarihe geçti. 2007’de 3 yaşındaki Madeleine McCann, Portekiz’deki yazlıklarında ikiz kardeşleriyle paylaştığı odasından hiçbir iz bırakmadan kayboldu.
Küçük kız, anne babası ve kardeşleriyle beraber başka bir İngiliz yolculuk grubuyla birlikte buraya gezmeye gelmişti. Gruptaki büyükler çocukları sık sık kontrol ederek akşam yemeğine çıktı.McCann ailesi akşam 20.30’da 3 çocuğunu apartmanda bıraktı ve saat 22.00 sularında Madeleine’in ortalarda olmadığını öğrendiler. Olay kısa sürede daha fazla bilgi toplamak adına halka açıldı ve medyadan çılgınca bir ilgi gördü.
1. Moors katilleri
Bu dava dünyanın gördüğü en tüyler ürpertici kayıp vakalarından biriydi. Temmuz 1963 ve Ekim 1965 arasında 5 genç İngiltere’nin Greater Manchester bölgesinde kayıplara karıştı. Kurbanlar 10 ve 17 yaşları arasındaydı ve iki yıl içinde tek tek ortadan kayboldular.
Son kurbanın ölümüne tanıklık eden birinin polisi araması üzerine Ian Brady ve Myra Hindley tutuklandı. İki sevgili, bölgelerindeki gençleri iki yıl içinde kaçırmış ve öldürüp Saddleworth Moor adlı bölgeye gömmüştü. Bu hasta suçların içinde kaçırma, tecavüz etme ve sonunda öldürme vardı.