İnsan, hayvan veya bitki… Bütün canlıların hayatta kalmaları için en önemli maddelerin su, oksijen ve gıda olduğu su götürmez bir gerçek.
Bir insan ya da herhangi bir canlı yemek yemeden veya su içmeden günlerce yaşayabilir. Peki oksijen olmadan 10 saniye hayatta kalabilir mi? Oksijenin 10 saniyeliğine kaybolması durumu, ilk bakışta insanlar için büyük bir tehlike teşkil etmiyor gibi gözükse de gerçekler hiç de öyle değil.
Hatta birçoğunuz şu anda ''Herkes 10 saniye boyunca nefesini tutabilir bu yüzden kimse nefessizlikten ölmez'' düşüncesine sahip. Ancak sorun sadece nefes alıp almamak değil. Eğer dünya 10 saniyeliğine bile oksijensiz kalsa, büyük felaketler yaşanırdı.
Oksijenin olmaması durumunda vücudunuzun da yüzde 60'ının olmayacağını düşünün. Bunun yanı sıra dünyada yaşanacak olaylar sebebiyle insanın hayatta kalabilmesi pek de mümkün görünmüyor. İşte düşüncesi bile tüyler ürperten oksijensiz bir dünyada meydana gelecek felaketler...
DÜNYA 10 SANİYE OKSİJENSİZ KALSAYDI NE OLURDU?
Atmosferin beşte biri, insan vücudunun üçte ikisi, suyun onda dokuzu oksijen içerir. Kısacası "hayat ve nefes" demek "oksijen" demektir. Oksijen olmazsa ateş de olmaz. Dolayısıyla hava, su ve ateşteki fonksiyonu göz önüne alındığında oksijensiz hayat olmayacağı aşikar.
Oksijen kısa süreliğine yok olduğunda denizler, okyanuslar, göller, dereler dâhil bütün sular anında buharlaşır ve yok olur. Tüm su moleküllerinin 3'te 1'i oksijen atomlarından oluşur. Oksijen olmadığında ise hidrojen kendi başına kalır. Moleküler hidrojen en hafif element olduğundan bir daha geri dönmemek üzere uçup gider.
Tıpkı sizin vücudunuzun dağılacak olması gibi, yer kabuğu aniden parçalanmaya başlar. Çünkü Dünya'nın kabuğunun %45'i oksijen atomlarından oluşmaktadır.
Dünyada kalkış yapmak için hazırlanan bütün uçaklar yere düşer. Havada bulunan uçaklar ise bu 10 saniye boyunca havada süzülür.
Dünyanın mantosu ve yüzeyinin %45'i oksijen olduğundan büyük bir yükseklikten düşüş yaşarız.
Güneş'ten gelen ışık, havada bulunan parçacıklar aracılığıyla dağılır. Atmosferin %21'ini ortadan kaldırmaktan bahsediyorsak, parçacık sayısını da beşte bir oranında düşürmekten bahsediyoruz demektir. Bu nedenle hava nispeten daha karanlık olur.