Uzmanlar, sınav yolculuğunda ailelerin çocuklarını rahatlatması gerektiğinin altını çizerek, sonuç ne olursa olsun çocuğunuzu sevmeye ve kucaklamaya, ona destek olmaya devam edin uyarısında bulundu. SBS öncesinde örgenciler kadar, ailelerde büyük heyecan yaşıyor. Sınav yaklaştıkça kalan sürenin en iyi şekilde değerlendirilmesi için anne babaların daha özenli olmasının büyük faydası var. Uzmanlar, sınav yolculuğundaki en önemli adım motivasyon olduğunun altını çizerken, bunu sağlamak için 'çalımsalısın, yapmalısın' gibi çok sık tekrarlanan ifadelerin, öğrencilerde ters sonuçlar doğurabileceği uyarısında da bulunuyorlar. Bunun yerine, çocuğun aynı aşamalardan daha önce geçmiş örgencilerle paylaşımda bulunmasını sağlamak etkili bir yol olacağını kaydeden uzmanlar, şu tavsiyelerde bulunuyor: * Sınav ve dersler dışında çocukla farklı birçok keyifli konudan konuşarak rahatlamasını sağlamak, kalan sürenin hayatın sıradan bir parçası olduğunu hissettirecektir. Güven duygusu çocuğun sınava ve hazırlık çalışmalarına olumlu tutumlar geliştirmesini sağlar. * Sürekli eleştiride bulunmak ya da yaptıklarını yargılamak basarının önüne set çekmekten baksa bir ise yaramamaktadır. Kocaman çınar ağaçları bile küçük bir tohumdan meydana gelmektedir. Öğrencinin sınav yolculuğundaki küçük adımlarını öne çıkarmak bu adımların büyümesini sağlayacak, güven duygusunu dinç tutacaktır. * Çocuğuma güveneyim derken, sınavı kazanmasına kesin gözüyle bakmak omuzlarına çok ağır bir sorumluluk vermek demektir. Zaten yeterince yükü olan çocuğun ders basına oturduğunda, ek yükler taşımaya hiç ihtiyacı yoktur. * Sınav hazırlığı, çocuğun diğer sorumluluklarını ertelemek anlamına gelmemelidir. Odasındaki çiçeğe su vermeye, arkadaşları ile vakit geçirmeye veya odasını düzenli kullanmaya devam etmelidir. Hayat bir bütündür ve kesintisiz yaşanmalıdır. Bu bütünlük, sınavın yarattığı yükü hak ettiği miktarda tutacaktır. Sınav bitince hayatımıza kaldığımız yerden devam etmek fikri zihinlerden silinmelidir. Hayat zaten devam etmektedir ve sınav bunu gölgelememelidir. * Uzun ve yorucu bir yolun son adımlarını atarken zaman zaman verdikleri molaları uzatmak istediklerinde yasaklayıcı olmak çatışmalarla sonuçlanabilmektedir. Yasaklayıcı ifadeler yerine nedenleri açıklayarak sorumlulukları hatırlatmak, ebeveynler ve çocuk arasındaki iletişim sıkıntılarını hafifletecektir. * Hayatlarında en fazla anlaşılmaya ihtiyaç duydukları dönemlerden birini yasıyorlar ve her zamankinden daha fazla desteğe ihtiyaç duymaktalar. Sonuç ne olursa olsun her anne baba çocuğunu sevmeye ve kucaklamaya devam edecektir. Bu sınav ne çocuklara verilen değerin bir ölçütü ne de zihinsel performansın göstergesidir. * Ayrıca çocuğun geleceğini tehdit eden bir düşman da değildir. Sadece geleceğe yol alırken uğranan ve yön veren bir duraktır. Sınavı ve kalan süreyi bu şekilde kabul eden, hisseden ve çocuğuna hissettiren her ebeveyn, çocuğunun en sağlıklı ve huzurlu şekilde sınava hazırlanmasına destek olacaktır. Amaç elbette basarıdır ama öncesinde sükunete ve güvene ihtiyaç vardır.