Son dönemde her yerde moda camiasının çılgın tasarımcısı Nur Yerlitaş'ı görmemizin nedeni caps'leri. Yerlitaş'ın memnuniyetsiz ifadesi sanal alemde fırtına gibi esiyor. İfadeyi annesinden aldığını anlatan Yerlitaş caps'leri yapanlara minnettar: 'Balerin de oldum, Mona Lisa da... Bu caps'lerle içimdeki tüm kadınlara dönüştüm' Mert Vidinli'yle Nişantaşı'ndayız. Hedefimiz modacı Nur Yerlitaş'ın evi. Ben caps'lerine çok güldüğümü söyleyince Mert 'Gel tanıştırayım seni Nurella'yla' diyor. Yollara dökülüyoruz. Asansörden inince hangi dairenin Yerlitaş'a ait olduğunu Mert ilk anda bilemiyor. Fakat işimizi kolaylaştıran bir durum var. Soldaki dairenin girişinde onlarca çerçeve asılı. Daha eve adım atmadan Yerlitaş'ın şaşaalı tarzı bizi karşılıyor. Nur Yerlitaş tıpkı evi gibi... Capcanlı, renkli, ışıltılı... Takma kirpikleri, hırkasının yakasına diktiği otrişi, rengarenk aksesuvarları ve yüzünden eksilmeyen gülümsemesiyle hayat dolu bir kadın var karşımızda. Şarkılar söylüyor, dans ediyor. Ancak sadece çok dikkatli bakanların görebileceği hüzün kırıntıları saklı bu kahkahaların ardında. Sohbet derinleştikçe, konu kaybettiği annesine gelince kirpiklerinin gölgesindeki gözyaşları dökülüyor ortalığa. 'Hep bir kanadım kırık' diyen modacı annesinden kendisine miras kalan o meşhur memnuniyetsiz ifadeyle kendini koruduğunu anlatıyor: 'Çok hata yaptım. Bana da hatalar yaptılar. O yüzden canım yansın istemiyorum artık. İçimde derin, kapanmayan yaralarım var. Sanat camiası çok kaygan bir zemin. Zaman zaman kendimi tehlikeli bir cadı gibi gösterdim. Korkunç, agresif kadın imajını kendime kalkan yaptım. Aslında pamuk gibi kadınım. Hüznüm hep ondan.' - Caps'leriniz her yerde... İlk gördüğünüzde ne düşündünüz? - Bir gün çekimdeyken kız kardeşim bir fotoğraf attı. O memnuniyetsiz ifade var yüzümde. Anlamadım nereden çıktığını. O gün milli maç vardı. Yenildik. Fatih Terim'e koydular sonra yüzümü. Orada patladı. Bütün ekibin elindeki telefonlarda benim caps'im dolaştı. Ertesi gün alışverişe gitmem gerekiyordu. Çıktım, hemen geri döndüm. - Mert Vidinli: Nurella ama o seninle özdeşleşmiş bir yüz ifadesi. Sen yaparsın öyle... - Mesela bir yemeğe gittiğimizde hoşuma gitmeyen bir şey olursa yaparım. Yemeği, kıyafeti ya da bir kişiyi sevmediğimde yaptığımı söylerler arkadaşlarım. Bu aslında benim rahmetli annemin yüz ifadesi. Çok dominant bir kadındı. Çok zor beğenirdi. Mesela bir saç yapardım. Yüzünü öyle ekşitirdi. Bana annemden miras kalmış bir ifade bu. Beni yakından tanıyanlar da çok iyi bilir. Şimdi bana yap desen yapamam ama bir şekilde yerleşmiş yüzüme. - Mert Vidinli: Sokağa çıkıp geri döndüm dedin. Ne tepki verdi ki insanlar? -Aaaa, Nur Yerlitaş diye beni birbirlerine gösteriyorlardı. Benim yüz ifademi yapanlar, telefonlarındaki caps'leri bana gösterenler... Koşarak geri döndüm. Moda dünyasından sanal dünyaya transfer olduğumu o an anladım. - Peki ne hissettiniz? - Bir an şoka girdim. Akşam normal yatmıştım. Sabah bir uyandım ki kıyamet kopuyor. Arayanlar, mesaj atanlar... İnanamadım. Kız kardeşimi aradım panikle. O beni sakinleştirdi. Aslında caps'ler beni rahatsız etmedi. Bir anda herkesin konuştuğu bir şey olması beni şaşırttı. Benim taklidimi de yapıyorlar. Doğru şekilde yapanlara, gerçekten benzetenlere hiçbir şey demem. Hatta ben de güler, eğlenirim. Biliyorum, ben nev-i şahsına münhasır bir kadınım. Yaşam stilimle, bakış açımla, enerjimle taklidi yapılacak bir kadınım. Ama çok abartıldığı zaman rahatsız oluyorum.