Ünlü manken Ebru Şallı'nın oğlu Pars Tan, uzun süre mücadele ettiği lenfomaya yenilerek, henüz 10 yaşında iken 16 Nisan 2020'de hayata veda etmişti.
Oğlu Pars'a 'ponçiğim' diye seslene ve ona olan özlemini her fırsatta dile getiren Ebru Şallı, sosyal medya hesabından son yaptığı paylaşım ile yine yürekleri sızlattı.
Acılı anne Ebru Şallı'nın oğlu Pars Tan ile eğlendiği anlardan oluşan kareler yürekleri parçaladı.
Güzel günlerden kalma kareleri paylaşan Ebru Şallı oğlu Pars ile olan fotoğraflarına "Bazı anlar ölümsüzdür, hep yaşar. İşte o an... ponçiğim" notunu düştü.
Sanatçı dostlarının acısını paylaştığı Ebru Şallı'ya çok sayıda yorum geldi.
Oğlunu çok küçük yaşta kaybeden Ebru Şallı yaşadığı zor günleri sevenlerinin desteği ile atlatmaya çalışıyor.
Sık sık 'ponçiğim' dediği oğlu Pars'ı anan Ebru Şallı, oğlunun anısını yaşatmak için de çeşitli yardımlarda bulunmayı ihmal etmiyor.
Ebru Şallı katıldığı bir programda Pars'ın hastalığının ortaya çıkışını ve sonraki dönemde yaşadıkları acıları anlatırken gözyaşlarına boğulmuştu.
"GERÇEK BİR MELEKTİ"
"Tanıyan Pars'tan çok etkilenirdi. 'Bu nasıl bir çocuk' derlerdi. Gerçek bir melekti. Bu hayatta bir melek doğurmuşum ve dokuz yıl bir melek ile yaşamışım. Kimseyi kıramaz, azıcık üzüldüğü an onu toparlamaya çalışır, müthiş bir sevgi çıkıyordu içinden. Pars hep başkaydı."
"BİR ANNENİN VE BABANIN DÜNYASININ YIKILDIĞI AN"
Pars'ın boyun ağrısı yaşaması üzerine tetkikler için hastaneye gittiklerini belirten Şallı, doktorların bir hafta çabalarına rağmen tam olarak sorunun ne olduğunu bulamadıklarını, kan tahlillerinin iyi çıkmasına rağmen ağrısında bir değişiklik olmadığını anlattı.
"Ultrasonda da çıkmadı. MR çekildi, o zaman öğrendik. İlk duyduğunuz an bir annenin ya da babanın dünyasının yıkıldığı an. Çok büyük bir acı. Meğer ağrıları zaman zaman yaşıyormuş ve 'geçer' diye düşünüp söylemiyormuş. İlk defa okulda ağladığı bir an oldu, ağrısı çok fazlaydı. Çok hızlı ilerleyen bir türdü..."
"İLİK DAHİL HER ŞEYİMİ VERMEK İSTİYORDUM"
"2.5–3 yıllık süreçte tedavi ile çok güzel cevaplar aldığımız dönemler oldu. Cevap vermesi büyük bir şeydi. Bıraktığımız an tekrar hızlı şekilde atak yaptı, ağrılar başladı. Doktor aynı protokolü uygulayamayacağı için kemik iliği nakline geçmemize karar verdi...
"Dünyada bu iliği bulamadık. Aile bireylerine bakıldı. Bende literatürde olmayan bir doku çıktı ve o doku Pars'ta da vardı. Doktor 'iliğiniz tutmuyor ama bu doku sizde var ve Pars'ta da olduğuna göre bir anlamı var' dedi. İlik dahil her şeyimi vermek istiyordum. İlik verdim..."
"Bir yandan ünlü biri olmak zor ve çocuğa böyle bir anı bırakmak istemiyordum. O yüzden kimseye anlatmadık, paylaşmadık. O hastane odasında o kadar güzel günlerimiz geçti ki. O hastane odası benim için cennet bahçesiydi."
"PARS GÖRÜNMEZ OLDU"
Hastane sürecinde oğlu Pars ile aralarında geçen duygusal bir diyalogu da anlatan Ebru Şallı, Pars'ın kendisine 'Annecim ben senin hep böyle gülmeni, güzel olmanı istiyorum ve yaşlanmanı istemiyorum' dediğini ve Pars'ın isteğinin ise görünmez olmak olduğunu söyledi.
"Pars görünmez oldu işte. Ben onun hakkında konuşurken her zaman böyle ağlamam, sık sık yanına giderim, güzel şeyler konuşurum, gülerim. Acımı daha farklı yaşıyorum. Kimseye bunun hesabını vermek zorunda değilim. Benim onunla aramda olan diyalogu, duyguyu kimse bilemez."