İlker GEZİCİ Atv'nin yeni dizisi 'Sen Anlat Karadeniz', ekran yolculuğuna fırtına gibi başladı. Kadına şiddet konusunu merkeze alan dizi, giderek yükselen temposu ve heyecanıyla milyonları ekrana kilitliyor. Yapımcılığını ve yönetmenliğini Osman Sınav'ın üstlendiği dizide 'Mustafa' karakterini canlandıran Sinan Tuzcu'yla 'Sen Anlat Karadeniz'in başarısını konuştuk. Dizide düşmanını oynayan Mehmet Ali Nuroğlu ile partneri Öykü Gürman'ı öven Tuzcu, 'Daha yeni başlıyoruz' diyerek gelecek bölümlerle ilgili mesajlar verdi... - 'Sen Anlat Karadeniz', başladığı andan itibaren büyük ilgiyle karşılandı. Bu ilgiyi bekliyor muydunuz? Senaryoyu çok beğenmiştik; öykünün ne kadar kuvvetli olduğunu aramızda konuşuyorduk. Dolayısıyla bu dizinin tutacağını öngörüyorduk ama 20 reytinge ulaşacağımızı öngörmek pek mümkün değildi. Buna biz de şaşırdık! 4.5-5 bandında başlayıp 7-7.5 bandında bitirmek başarı kabul ediliyor. Biz 20'yi gördük. Meğer Türk milleti Karadeniz dizisi bekliyormuş, bilseydik daha önce yapardık. - Bu başarıyı neye bağlıyorsunuz? Hikayenin Karadeniz'de geçmesinin çok büyük etkisi var. Osman Sınav, çok önemli bir isim ve uzun zamandır bu senaryo üzerinde çalışmış. Hikaye çok basit ve düzgün anlatılıyor. Temposu çok yüksek; boş karakter ve boş sahne yok. İzleyici her bölümü nefesini tutarak izliyor. Dizinin kadına yönelik şiddete dur demesi de çok önemli. - Dizinin çıkış noktası zaten kadına yönelik şiddet... Ne düşünüyorsunuz bu konuyla ilgili? Sırf erkeklerin çirkinliği ve pisliği yüzünden onlarca, yüzlerce kadını kaybediyoruz. İzleyenler, 'Ekrana bakamıyoruz, canımız acıyor' diyor. Sen seyrederken bakamıyorsun, bir de buna maruz kalanları düşün! Şiddetin önüne geçmemiz lazım. Bunu bile engelleyemiyorsak ne için yaşıyoruz ki? - Karadenizli kadınların diziye yaklaşımı nasıl? Herkes sevgiyle yaklaşıyor. Türkiye'de kadına şiddetin en az olduğu yer Karadeniz'dir. Çünkü delidir Karadeniz insanı; sağı solu belli olmaz. Bunu bildiği için tutmaya çalışır kendini. Bunu da engelleyecek tek şey kadınlardır... Kadınlar birbirleriyle kenetlenince geriye bir şey kalmıyor. Onlar da bu hikayeyi sahiplendi. Beni pazarda, yolda görenler sarılıp kucaklıyor ama Mehmet Ali (Nuroğlu) için baya zor oluyor! ÖYKÜ'YE BAYILIYORUM - Kötü adam olmak kolay değil tabii. Genelde onu yalnız bırakmamaya, hep yanında olmaya çalışıyoruz. (Gülüyor) Bu bir dizi olsa da insanlar kendilerini kaptırıyor. Mehmet Ali, çok iyi bir oyuncu ve müthiş bir performans sergiliyor. - Normalde kötü adamı sizin oynamanız beklenmez miydi? Normalde ben kötüyü, Mehmet Ali iyiyi oynardı. Burada tam tersi oldu. Ben onun kadar iyi oynayamazdım sanırım. - Rolünüz için aksan çalıştınız mı? Evet, iki ay aksan çalıştım. Metin Akpınar'ın Karadeniz şivesiyle yaptığı her şeyi internette izledim. Şu an sette iki aksan koçu var. Bölge çok karışık; Karadeniz'de her bölge farklı konuşuyor. O yüzden her oyuncunun sabit kaldığı bir aksan geliştirmek gerekiyor. Öykü'yle çok çalıştık. Trabzonlu zaten kendisi... - Dizide Öykü Gürman da çok başarılı; herkes ondan bahsediyor... Evet, bayılıyorum; muhteşem oynuyor. Bazen oturup onu seyrediyorum. İyi bir oyuncu olduğunu biliyordum. - 'Asiye' ile 'Mustafa'nın karı-koca olarak sahneleri çok beğeniliyor. 'Oy Asiyem oy, ney Mustafam ney' slogan oldu. Ne düşünüyorsunuz bununla ilgili? O melodiyi bulabilmek için ne kadar çalıştık biliyor musunuz... Binlerce kez 'Oy Asiyem oy' demişimdir. Geceleri uyuyamıyordum, rüyalarıma giriyordu. Dört kelime için epey uğraştık ama sokaktaki insanlar arkamızdan bağırınca çok hoşumuza gidiyor. - 'Mustafa'yı nasıl tanımlarsınız? 'Mustafa'yı çok sevdim; iyi yazılmış bir karakter. Altıncı bölümden itibaren 'Tahir' konusunda neden bu kadar keskin çizgileri olduğunu anlıyoruz. Karadeniz'deki bütün aileler, birbirine soyadıyla hitap eder. Aile önemlidir ve 'Mustafa' için de ailesi çok önemli. Babası gittikten sonra 'Kaleli Ailesi'ni tek başına sırtlamış, korumacı ve muhafazakar bir adam. - Ama son sözü karısı söylüyor. Biraz hanımköylü biri sanki... Son sözü zaten kadınlar söyler... Bunun aksini iddia eden ya bekardır, ya da şuursuzdur! Evde ya annen konuşur, ya karın konuşur... Hele ki küçük bir kızın varsa, o ne derse onu yaparsın. O yüzden burada da biraz 'Asiye' ne derse onu yapıyoruz. 'Mustafa'nın erk kaybı değil bu. 'Muhafazakar, geleneğini, göreneğini muhafaza eden, tutucu birisi aşık olamaz' diye bir şey yok. Çok seviyor 'Asiye'yi, onun için ölebilir yani... - 'Asiye' de 'Mustafa'nın ruhundan çok iyi anlıyor... Aslında bu hep böyle değil midir? Bizi en çok hayatımızdaki kadınlar sakinleştirir. Çünkü onlar daha sağduyulu ve sakin durabilirler. Belki doğurganlıktan kaynaklıdır. Kadın her zaman yeniyi üretir, erkek ise sadece buna destek olur. O yüzden 'Asiye'nin onu sakinleştirmesi, kadının Türk toplumundaki bir yansıması... - 'Mustafa' da annesi ile 'Asiye' arasında kalıyor... Gelin-kaynana durumu söz konusu. 'Asiye', 'Mustafa'yı güzel yönlendiriyor. Aslında 'Asiye' ne isterse 'Mustafa' onu yapıyor. Hep öyle olmaz mı? Başka ne yapacak! (Gülüyor) ALLAH ASKERİMİZİN YARDIMCISI OLSUN - Afrin'de devam eden Zeytin Dalı Operasyonu'yla ilgili neler söylemek istersiniz? Ne diyeyim; çok zor... Allah onların yardımcısı olsun. Şehitlerimize rahmet, ailelerine sabır diliyorum.Bu ülkenin çocukları ölürken üzülmemek mümkün değil... Canımız acıyor. Üstüne söylenecek hiçbirşey yok. Bir an önce görevlerini yapıp sağ salim vatana dönmelerini istiyorum.