Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. Samiye Çelik, 'Yemeklerden hemen sonra oluşan ve sabah yataktan kalkıldığında hissedilen ağız kokusu fizyolojik bir sorundur. Tedaviye ihtiyaç duymadan ve kendiliğinden geçer. Ancak bunun dışında kalan ağız kokuları birçok hastalığın belirtisi ve sonucu olabilir' diyor. CİDDİ SIKINTI Dt. Çelik, 'Ağız kokusunun sebepleri arasında üst solunum yolu enfeksiyonları, karaciğer ve böbrek yetmezliği, şeker hastalığı gibi birçok hastalık yer alabilir. Bu nedenle ağızda kötü bir koku varsa mutlaka ciddiye alınması gerekir' şeklinde konuşuyor. Dt. Samiye Çelik, şu uyarılarda bulunuyor: 'Ağız kokusunu engellemede hijyenin önemi büyüktür. Dişlerin aralarında kalan yiyecekler, diş üzerindeki plaklar ağız kokusuna sebep olur. Ayrıca ağız bakımı kötü kişilerde uzun zaman iyi temizlenmeyen bölgelerde oluşan diş taşları, dişeti rahatsızlıkları, enfeksiyonlar ve çürükler ciddi ağız kokusu yaratır. Tedavi edilmediği takdirde, ağrı ve huzursuzluğa yol açar.' BOL BOL SU İÇİN 'Ağız kokusunu önlemek için bol su tüketmek gerekir. Özellikle yaşlandıkça tükürük akışı azalır. Tükürüğün yıkayıcı etkisi azaldığı için bakteri üremesi ve ürünleri artar. Yaşlandıkça hastalıkların ve buna bağlı olarak kullanılan ilaçların artması ağız kuruluğuna sebep olarak kokuyu arttırır. Çok su içmek onlarca diğer yaranın yanında dilin kurumasını da önleyerek ağızdaki tükürük salgısını artırır, kötü koku ile mücadelede önemli bir silah olur.' BUNLARA DİKKAT! Günde en az 2 kere diş fırçalayın. Diş aralarında biriken plak için diş ipi kullanın. Eksik dişler ve dolguları tamamlayın. Şekersiz sakız çiğneyin. Şeker ve karbonhidrat tüketimini azaltın. Kahve tüketimini azaltın. Alkol ve sigara kullanmayın. Ağız kokusunun dil kanseri belirtisi olabileceğini söyleyen Kulak Burun Boğaz ve Başboyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Akdağ, dil kanserinin hem halk içinde hem de bilimsel arenada çok az bilindiğini ve zaman zaman muayene edilirken gözden kaçırılan önemli bir hastalık olduğunu söyledi Uzmanlar, geçmeyen ağız içi yaraların ve buna bağlı olarak ortaya çıkan ağız kokusunun dil kanseri belirtisi olabileceğini bildirdi. Toplumun iletişim kurarken en önemli sorunu olarak ortaya çıkan ağız kokusunun, sanıldığını aksine çok da masum olmadığı ortaya çıktı. Ağız içinde çıkan ve geçmeyen yaralara bağlı olarak ortaya çıkan ağız kokularının, dil kanserinin habercisi olabileceği belirtildi. Uzmanlar, sigaranın da dil kanserine yakalanma riskini arttırdığını belirterek, erken tanının hayati önem taşıdığını dile getirdi. Kulak Burun Boğaz ve Başboyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Akdağ, dil kanserinin hem halk içinde hem de bilimsel arenada çok az bilindiğini ve zaman zaman muayene edilirken gözden kaçırılan önemli bir hastalık olduğunu söyledi. Ağız içindeki her yarının dil veya boğaz kanseri ile ilişkili olmayacağının altını çizen Doç. Dr. Akdağ, 'Ağız yaralarının birçok nedeni olabileceğini hatırlatmak lazım. Ancak bunlar içerisinde tümörün de kanserin de olabileceğini akılda tutmak lazım. Ağız içinde, tedaviye rağmen 15 günden uzun süren yaralarda mutlaka, kulak burun boğaz doktorunun muayenesi gerekiyor, ağız veya dil kanserini ayırt etmek açısından' dedi. YARAYA BAĞLI OLUŞAN AĞIZ KOKUSUNA DİKKAT! Dil kanserinin belirtilerinin farklılık gösterebildiğini vurgulayan Doç. Dr. Akdağ, şöyle devam etti: 'Ağız içinde geçmeyen yara ağrılı, ağrısız olabilir ama özellikle ağrısız olan yaralar önemli. Beraberinde uyuşma hissi, çok nadir ama gözden kaçan ağız kokusu dil kanserinin geç dönem belirtileri arasındadır. Dil kökü ve dil tabanı ile ilgili ilerlemiş ülserel lezyonlarda eğer çürüme ki yara alanlarında derinleşme krater gibi alan oluşur orada yemek artığı ile birlikte çürüme oluşuyor. Çürüme ve bakteriler ile birlikte kişi konuşurken veya soluk alırken ağız kokusu oluşuyor. Bu ağız kokusu da rutinin dışında bazen beklenmeyen dil kanserlerinin belirtisi olabiliyor.' SİGARA KARA LİSTEDE Dil kanserinde en önemli etkenlerden birinin de birçok gırtlak ve boğaz kanserinde olduğu gibi sigara olduğunu aktaran Doç. Dr. Akdağ, şu ifadeleri kullandı: 'Sigara özellikle içerisindeki nikotin ve diğer maddeler ağız tabanı ve dil kanserinde çok önemli bir sebeptir. Sigara dışında önemli etkenlerden biri de diş ve ağız hijyeni bozukluğudur. Ağız hijyeni bozuk olan insanlarda normal insanlara göre ağız içi tümörü görülme ihtimali yüksek ki burada en önemli faktörlerden biri de diştir. Diş bakımı, ağız bakımı, diş fırçalama yapılamayan bireylerde hem enfeksiyon hem de tümöral gelişim söz konusudur. Muayeneden sonra eğer dil tümöründen şüpheleniliyorsa mutlaka oradan bir biyopsi alınmalıdır. Biyopsi sonucunda eğer kanser çıkıyorsa yaranın lokasyonuna bağlı olarak operasyon gerçekleştiriyoruz. Erken tanı çok önemli, erken dönemde tanıyı koyarsak daha küçük tedavilerle hastaların sorununu çözmüş oluruz.'