UEFA Avrupa Ligi Son 32 Turu ilk maçında Fenerbahçe, Rusya ekibi Zenit 'i 1-0 mağlup etti. Sarı-lacivertli temsilcimiz bu maçın rövanşını 21 Şubat Perşembe günü Yeni Zenit Stadyumu'nda oynayacak. SABAH Gazetesi'nin usta kalemi Gürcan Bilgiç, Fenerbahçe'nin galibiyetiyle ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu. İşte Gürcan Bilgiç'in yazısı... Sahanın bize söylediğini bir yana bırakıp, eski Kadıköy Geceleri'nin geri döndüğünü gördük. Tribünler yine eski iddiasına ve hırsına kavuşup, aynı duyguları takıma yansıttı. Zenit'in dezavantajlarını bir gün önce dillendirdiler. 2,5 aydır maç yapmayan bir ekibin, hem tempo, hem de oyun kurgusu ile sorunlarının olması kaçınılmazdı. Yine Isla bindirmeleri ile sağ kanattan pozisyon kovaladılar. Valbuena da kendini bu bölgeye taşıyınca, Hasan Ali sadece opsiyon olarak kaldı. Bu kadar istekle, 'bir an önce' telaşıyla direkt olarak kaleye gitmenin, geçmenin mümkün olmadığı bir duvardan atlamaya çalışmak gibi olduğunu, Zenit savunması çok güzel gösterdi. Golün duran top karambolünden geldiğini de düşünürsek, akan oyunda, Eljif'in şutları dışında kaleciyi zorlayamadılar. Moses ilk defa 11'deydi, Slimani de uzun bir aradan sonra... Böylesine yumuşak bir rakip ve boş alan bulmalarına rağmen, beklenenin uzağında kaldılar. Fark yaratacak performans Isla ve Harun dışında var mıydı? Çok koşan, terini sakınmayan oyuncularına rağmen, kendine ait bir oyun ve stratejinin olmadığını hala söyleyebiliriz. Ersun Yanal, hala işe başladığındaki, 'ileriye vur, dönen topu kap' formülüne hiçbir ekleme yapmadan devam ediyor. İyi taraftan bakarsak, Fenerbahçe'nin de akan oyunda rakibine fırsat vermediğini söylemeliyiz. Harun'un kurtardığı penaltı, belki de turun anahtarı olacak. Gol yemeden rövanşa gitmek, bu baskıyı rakibe vermek de önemliydi. Ama ne olursa olsun, Slimani'yi tekrar takımın parçası yapmak gerekiyor.