Bilim insanları, böceğin kanat yapısının robotlar, uydu antenleri, mikroskobik tıbbi cihazlar hatta şemsiyenin kapanma mekanizmasının geliştirilmesine ilham olabileceğin sonucuna vardı.
Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) akademik dergisinde yayınlanan makalede, vücudundan çok daha geniş olmasına rağmen, uğur böceğinin kanatlarının açılıp kapandığında 'mükemmel bir uyum' içinde canlının vücudunu sardığına dikkat çekildi.
Kın kanatlı familyasından böceklerin çabucak kanatlarını açıp uçmaya başladığını ve 'kusursuz bir kanat sistemleri' olduğunu belirten Saito, "Uğur böceğinin kanat sitemi 1000 yıldır aynı kalan şemsiyeleri de değiştirebilir" öngörüsünde bulundu.
Saito ve ekibi, uğur böceğinin kanat yapısıyla ilgili daha fazla bilgi sahibi olmak için böceğin benekli kabuğunın altında yer alan 'elytra' adlı alt kanatları yakından incelemeyi planlıyor.
Bunun için de uğur böceğinin kanatlarını açışını gösteren videolar 0.1 saniyede oynatılarak izleniyor. Japon bilim insanı çalışmalar hakkında, "İlk başa 3D yazıcılarla yapay kanat ürettim. Ancak yeterince şeffaf ve ince bir alt kanat yapmak çok zordu" bilgisini verdi.
Ardından ekibin sekreterinden tırnaklara sürülen fotopolimer kullanılması tavsiyesi geldi. Bu tavsiye üzerine üretilen alt kanat, araştırmacılara uğur böceğinin kanat yapısını incelemeleri için yeni bir kapı araladı.
Tomogorafi sayesinde böceğin kanatlarını tıpkı bir mezura mekanizması gibi açıp kapattığını keşfettiler. Böcek damarlarda biriktirdiği enerjiyi kullanarak uçuşa geçmeden önce kanatlarını hemen açıyor, bir noktaya konduğunda da kapatıyor.
Saito dergideki makalesinde, bunu "Şekil değiştirebilir yapıların birçok eklemleri ve bükülmez kısımları olur.
Uğur böcekleri, çok basit bir yapıya sahip olmasına rağmen esnekliğini kullanarak karmaşık şekillere girebiliyor" ifadeleriyle anlattı.
''Alakarga'' olarak bilinen kuş, kendi türünden bir kuşun ölüsünü gördüğünde yiyecek arayışına son verip diğerlerine sesleniyor. Çağrıyı duyan alakargalar, ölü kuşun etrafında toplanıyor.
Araştırmacılar, renkli tahta parçalarına tepki vermeyen alakargaların kendi türünden kuşun ölüsünü gördüğünde diğerlerini uyarmak için farklı biçimde ötmeye başladığını ve çağrıyı duyan diğer alakargaların da ölü kuşun etrafında toplandığını belirledi.
Bir karga, yerde başka bir karganın ölüsünü görünce gaklayarak alarm verir. Sonra dallara konarlar ve bağırmaya başlarlar.
Bu eylemi, kargaların tehlikeye verdiği bir tepki mi yoksa başka amacı lan bir davranış mı, anlamak güç.
Kargalar, en büyük düşmanları olan orman baykuşlarını gördüğünde de türdeşlerini uyarıyor. Çağrıyı duyup bir araya toplanan alakargalar, ortak düşmanlarının üzerine çullanıyor.
Alakargaların kendi türlerinden bir kuşun ölümünü diğerleriyle paylaşılması gereken bir durum olarak gördükleri anlaşılıyor. Zürafa ve fil gibi bazı hayvanların ölen akraba üyelerinin cesedi çevresinde dolaştıklarını belirleyen bilim adamları, hayvanların da tıpkı insanlar gibi ölüm kavramına yabancı olmadıklarını ve hatta ''Yas'' tuttuklarını ileri sürüyor.
Araştırmacı Mark Schwaıger ise kargaların zekasıyla alakalı şunları söylüyor: "Kargalar, eğitmeyi en çok sevdiğim kuşlar çünkü çok zekiler. Hatta sizden bile zeki olabilirler. Kuşlarımdan biri, başımı çevirdiğim anda belimdeki köpek mamasıyla dolu yem torbamı alıp kaçmayı öğrendi."
Bazısını hiçbir zaman yakından görmediniz, bazısı gündüzleri ortadan kaybolup geceleri ortaya çıkanlardan... Dünyanın ölümcül canlılarını ve insan öldürme oranlarını sıraladık. Bakın bakalım, en büyük korkularımız, kâbuslarımıza giren hayvanların mı öldürme oranı yüksek, yoksa hiç ummadığımız bir canlının mı?