Ünlü şarkıcı Ajda Pekkan konuk olduğu '2. Sayfa' programında "Keşke bir evliliğim olsaydı, 30-40 yıl sürseydi dediğiniz oluyor mu?" sorusuna, şöyle yanıt verdi:
"30-40 yıl hiçbir evlilik sürmez. Kedilerle avunmaya çalıştım. Oldu benim çocuğum 6 defa, istemedim. Ben kendi hayatımı zor idame ettirebildim, ayaklarım üzerinde zor durabildim. Sahnedeki şöhretin, evdeki pijamalı terlikli halini istemiyor erkekler. Sahnedeki gibi görmek istiyor. Ben de her dakika sahnedeki gibi olamam."

Ajda altı defa çocuk aldırdığını daha önce de açıkladı ama bu sefer sosyal medyada çok gündem oldu. Kürtaj kadınlar için yasal bir hak ama çok tartışmalı bir konu. Örneğin ABD'de kürtaj tartışması başkanlık seçimlerini bile etkiliyor.
Elbette kimsenin bir kadına 'Niye çocuk aldırdın?' diye sorma hakkı olmaz. Herkes kendi hür iradesiyle kararlarını verir ve bu kimseyi ilgilendirmez. Ama Ajda kendi özelini ilgilendiren bir konuyu net bir şekilde milyonlarla paylaştı. Üstelik o sıradan biri değil, o bir süperstar.

MADONNA DA STAR
Topluma mal olmuş bir süperstar altı bebeği topluma daha fazla mal olabilmek için aldırdığını söylüyorsa bu konunun tartışılmasını istiyor demektir. Ajda 'Beni yıllardır sahnede dimdik ayakta görmenizi biraz da o altı çocuğu aldırmama borçluyum' gibi bir açıklama yaptı.
Ajda kendi döneminde şov dünyasında çocuk yapmamanın altın kural olduğunu biliyor ama aynı hatayı altı kere yapıyor. Kimse altı bebeği öldürmeyi kendinde hak göremez. Hadi birincisi, ikincisi yanlışlıkla olmuş olabilir ama aynı hata altı kere yapılır mı? Doğum kontrol diye bir şey var!
Ajda Türkiye'nin starı ise, 61 yaşındaki Madonna da dünya starı ve ikisi biyolojik, dördü evlatlık altı çocuğu var. Demek ki, altı çocuk sahibi olup dünya starı da olabiliyormuş bir insan.
Sevgili Ajda Pekkan'ın sanatına sonsuz saygım var ama altı çocuğu aldırmak şöhretin bedeli olamaz.

Burak Yılmaz haklı
Çin'de iki yıl futbol oynayan Burak Yılmaz "Çin'de neler yeniyor neler. Bir gün merak ettim ve pazarlarına gittim. Gördüklerim karşısında şoke oldum. Çin'den daha çok hastalık gelir. Hayvan restoranları var. Köpek yiyorlar. Kültürleri böyle. Köpek, diğer yediklerinin içinde iyi. Bir Türk'ün yaşayabileceği yer olarak görmüyorum. 2 sene kadar kaldım ve sonra geri döndüm ben de" dedi ve Çin medyası da Burak'a kızdı.
Bir toplumu yemek kültürü üzerinden eleştirmek doğru değil ama bu kültür Covid-19 salgınını ortaya çıkardıysa tartışılmalı. Burak haklı, ben Çin'de bir hafta kaldım, yemek kültürleri hiç bize göre değil, resmen psikolojim bozuldu.
Vahşi hayvan pazarlarını konu alan videolardaki görüntüler ise içler acısı. Özellikle Güney Çin'de vahşi hayvanların ve böceklerin sevilmesinde sömürge döneminde yaşanan kıtlıkların büyük etkisi var. Ama dünya artık Çin'den koronavirüs salgınının çıkış noktası olarak gösterilen vahşi hayvan pazarlarını kapatmalarını istiyor.
'Kapandı, kapanacak' dendi, geçenlerde tekrar açıldığına dair haberler okuduk. Tamam, kıtlık çektiniz, kültürünüz bu ama artık zengin bir ülkesiniz. Artık yarasa, karıncayiyen, köpek, kedi de yemeyin be kardeşim.

Film festivali internette
Covid-19 salgını yüzünden 39. İstanbul Film Festivali yıl içinde ileri bir tarihe ertelendi diye üzülmeyin. Festivalin Mayınlı Bölge Tema Sponsoru da olan MUBI, İstanbul Film Festivali işbirliğiyle festivalin ödüllü filmlerinden oluşan 30 filmlik bir seçkiyi mubi.com/istanbul adresi üzerinden ücretsiz sunuyor. Karantina günlerinde canı sıkılanlar için iyi fırsat.