Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Memleketimden korona manzaraları

POLİS ABİLERE DE 2 ÇAY
Sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu geçen cumartesi Kağıthane'de bir kahvehaneye baskın düzenleyen polis, daha sonra içeride bulunanlara ceza kesmeye başladı.

O sırada işlem için kendilerine sıra gelmelerini bekleyen bir grup, cezayı kimin ödeyeceğini belirlemek için okey oynamaya devam etti. Ve içlerinden biri "Cezayı ödetmek için oynamaya devam" diye sosyal medyada paylaşım yaptı.
İşte cezalı okey bu oluyor. Masadaki yancı ne olacak? O da dahil mi cezaya?
"Polis abilere de 2 çay, bir oralet" diyen oldu mu? Polisler elin bitmesini bekledi mi? Acayip merak ettiğim bir ortam olmuş.
Öğrencilik yıllarımda evde bulaşığı kim yıkayacak diye batak oynadığımız günler aklıma geldi. Aslında dışarıdan bakıldığında eğlenceli bir ülkeyiz.

PATRONDAN
KURTULMA SANATI
Adana'da oto galerici İbrahim Ünverdi'nin, otomobil satışından kazandığı 215 bin lirayı ofise götürmesi için verdiği çalışanı Ramazan Ç., parayla birlikte ortadan kayboldu.
Ünverdi ise "Param çalındıktan sonra diğer personelim yanıma gelerek 'Ramazan Ç. daha önce koronavirüs hastasından tükürük alıp (500 liraya satın almış) içeceğine koymaya çalıştı' diye itiraf etti. Ben böyle bir öldürme tekniği görmedim" diye açıklama yaptı.
Şeytanın aklına gelmez böyle bir teknik. Tam da vakalar artarken inşallah bu haber eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmez! Tükürük için 500 lira iyi para!

Bu olay ya 'Patrondan Kurtulma Sanatı' filmine konu olacak olay diye yaklaşıp mavra yapılır ya da ABD'de koronalı adamın yüzüne tükürdüğü güvenlik görevlisi kadının koronadan ölmesi dikkate alınarak Ramazan Ç. cinayete teşebbüsten yargılanmalı.
Peki, tükürüğünü 500 liraya satan ne olacak? O da suça yardımdan mı yargılanmalı?

***


AŞI DOLANDIRICILARI

İnternet dolandırıcıların yeni tuzağı koronavirüs aşıları oldu. Vatandaşların cep telefonuna ya da maillerine mesaj göndererek para karşılığı aşı randevusu vereceklerini belirtiyor ve kredi kartı ile kimlik bilgilerini çalıyorlar.

Bu vicdansızlar medyayı çok iyi takip edip trend neyse onun üzerinden dolandırıcılık yapıyorlar. İnsanları ya korkutup ya da bir fırsat sunarak dolandırıyorlar. Şu an tüm Türkiye aşıyı konuştuğu için "Müjde size aşı çıktı" deyip insanları dolandırıyorlar. Siber polisler umarım bu aşı dolandırıcılarını çabuk bulur.

Vatandaş, Sağlık Bakanlığı'nın aşıların nasıl uygulanacağına dair yapacağı bilgilendirmeyi sabırla beklemeli. Ön aşılama grubunda olan kişiler e-Nabız aracılığıyla risk grubunda olup olmadıklarını ve sırasının ne zaman kendilerine geleceğini görebilecekler. Ayrıca 184 numaralı hattan aşı sırasıyla ilgili bilgilendirme yapılacak.

Aşıyla ilgili şu günlerde gelecek linklere sakın tıklamayın ve kimlik bilgilerinizi paylaşmayın!

***


BALLI İŞ!

DİSK'e bağlı en büyük sendika olan Genel-İş'in başkan ve yöneticilerinin 20 ila 25 bin lira aralığında maaş aldığı iddiası ortalığı karıştırdı.
Yöneticiler ayrıca 'hizmet ödülü' adı altında ek ücret de alıyorlarmış. Bazı çalışanlar bunu 'yağma' olarak değerlendirdi.
Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan ise 25 bin lira iddiasını reddetti: "Benim maaşım da 14 bin 500 lira ve yılda 4 maaş da ikramiye alıyorum."
Yani Çalışkan toplamda 19 bin 333 bin lira alıyor, 20 bine yaklaşmış aslında. 25 bine ulaşmak için de 'hizmet ödülü' ne onu öğrenmemiz gerekiyor galiba!
Türkiye'deki sendikacılık, ballı iştir. Hangi sendika ve ideolojiden olduğun önemli değil. Yeter ki, bir sendikada yönetici ol, işçi, memur öder senin maaşını, ömür boyu rahat edersin.

***


KOŞUN KAVGA VAR!

Futbol yorumcusu Mehmet Demirkol, Beşiktaş maçında verilen penaltı pozisyonuyla ilgili "Ben vermezdim" diyen Rıdvan Dilmen'e şöyle atar yaptı:
"Ben vermezdim diyorsun ama sen zaten hakem değilsin, oynadığın da 2 sezon top (sık sık sakatlanmasından bahsediyor). Şunu diyebiliyorsun 'Ben vermem', ya sen kimsin?"
Dilmen'i çok eleştirdim bu köşede ama bana göre Türkiye'de futbolu en iyi yorumlayan insandır. Demirkol'un, futboldaki bütün cinlikleri, oyunun doğasını vs. her şeyi yaşamış, süzmüş ve yorumlarına katmış birisine "Sen kimsin?" demesi için önce 40 fırın ekmek yemesi lazım!
Hele hele Fenerbahçeli çocukların kahramanı olmuş birine böyle laf hiç edemezsin. Ayrıca Dilmen'in 'prime dönemi' Sarıyer'deyken başladı! Evet, sakatlandı, kendine bakmadı ama hala onun gibi oynayan biri çıktı mı?
Ayrıca Dilmen'in futbolculuğuyla Beşiktaş'a verilen penaltı ne alaka? Cevabı hemen söyleyeyim; Demirkol da sosyal medyaya geçen birçok yorumcu gibi bir dönem eleştirdiği yorumcuların kahve ağzıyla konuşmaya başladı. Çünkü sosyal medyada atarlı konuşmak, laf çakmak TV'den daha çok prim yapıyor. Özetle Demirkol eskisi gibi değil, çok bozdu!

***


ENDİŞELİYİZ FRANSA!

Fransa'da Danıştay, polis ve jandarmanın, 'devletin güvenliği adına' insanların siyasi ve dini görüşleri ile sağlık bilgilerini listelemesine onay verdi.
Yeni kararnamelere göre sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar, yorumlar ve terör eylemlerinde bulunduklarından şüphelenilen veya Fransa'nın toprak bütünlüğünü tehdit eden kişiler listelenebilecek.
Özetle güvenlik güçleri devletin güvenliği adına insanları dini ve siyasi görüşlerine göre fişleyecek. Bu kararnameler düşünce, vicdan ve din özgürlüğünü orantısız şekilde ihlal etmektedir.
Bu durumda "Endişeliyiz Fransa" diyebiliriz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA