Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TUBA KALÇIK İLE GÜNDEME DAİR TUBA KALÇIK

Uçurtmayı özgür bırakın

'Uçurtmayı Vurmasınlar' filmi üzerinden yeni bir tartışma başladı bu hafta; politik bir film olup olmadığı üzerine.
Nedeni ise; Tunç Başaran'ın, GÜNAYDIN için yaptığım söyleşideki açıklamaları. Sol çevrelerin büyük beğeniyle izlediği 'Uçurtmayı Vurmasınlar' filmi, bir döneme damga vurmuştu. Feride Çiçekoğlu'nun kitabından senaryolaştırılan film, Başaran tarafından 1989'da çekildi. Film öyle ilgi gördü ki, ulusal ve uluslararası festivallerden birçok ödül kazandı.

KARALAMA KAMPANYASI
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; Tunç Başaran, sadece Türk sinemasının kült filmi 'Uçurtmayı Vurmasınlar'ı çekmedi kariyeri boyunca. 'Piano Piano Bacaksız', 'Sen de Gitme', 'Biri ve Diğerleri' gibi sinemamıza değer katan filmlere de imza attı. Usta yönetmenin çektiği filmlerin önemli bir bölümü de, ulusal ve uluslararası festivallerden ödüller aldı. Röportajda Başaran'la 'Uçurtmayı Vurmasınlar'ı da konuşmak istedim. Filme dair '12 Eylül dönemini anlatan bir film' ifadesini de ekleyerek kendisine şunları söyledim: "Uçurtmayı Vurmasınlar' filminiz, bir döneme damga vurdu. Hatta Türkiye'nin ilk Oscar aday adayı oldu. Film, 12 Eylül dönemini anlatıyor bir çocuğun gözünden..."
Başaran ise bu ifademe katılmadığını belirterek şöyle devam etti sözlerine: "Bir sevgi filmidir 'Uçurtmayı Vurmasınlar'. Filmi bu duygularla yaptım. Hiç politik bir film değil düşünülenin aksine. Ben filmde mekan olarak hapishaneyi seçmiştim sadece. Aynı filmi tren garında da çekebilirdim. Benim amacım sevgiyi anlatmaktı. Sanat eserlerini herkes kendine göre yorumlar. Bence sanatın politik bir amacı yoktur, zaten olmamalı."
Bu sözleri üzerine daha önce de birçok sanatçının başına geldiği gibi sosyal medyada yine bir karalama kampanyası başladı. 'Vay nasıl böyle dersin? 30 yıllık politik filmini bile SABAH'a röportaj verdiği için inkar eder hale geldi' gibi itham edici sözlerle suçlamalara maruz kaldı Başaran.

FELLİNİ ÖRNEĞİ
Bu tartışmalar üzerine Başaran'ı aradım, tartışmalara değinerek 'Uçurtmayı Vurmasınlar'ın politik bir film olup olmadığını sordum ona. Bana aynen şu cevabı verdi Başaran: "Uçurtmayı Vurmasınlar' bir sevgi filmidir. Mesela, Federico Fellini 'Amarcord' filmini yaptığı zaman bir sinema eleştirmeni şöyle der: 'Ne güzel anlatmışsınız faşist İtalya'yı filmde'. Fellini de 'Ben mi anlatmışım? Haberim yok' diye cevap verir eleştirmene. Yine söylüyorum; sanatın politik bir amacı olmamalı. Bu tüm sanat dalları için geçerli. Resimde de, edebiyatta da, müzikte de böyle. Siz yaparsınız o eseri; izleyen, okuyan veya dinleyen kendine göre yorumlar.'

SEVGİ FİLMİ OLDUĞUNU YİNELEDİ
Kendi ifadelerinde de anlaşılacağı gibi; belli çevrelerin ısrarla 'politik bir film' iddiasına rağmen Başaran, 'Uçurtmayı Vurmasınlar'ı politik değil, sevgi filmi olarak tanımlıyor ve politik bir amaç yüklemeden çektiğini vurguluyor.
Bazı kesimler Başaran'ı hedef göstererek sırf SABAH'ın GÜNAYDIN ekine konuştuğu için filmi böyle tanımladığını söylese de, gerçeğin bu olmadığı bir kez daha ortaya çıktı. Başaran, ünlü İtalyan yönetmen Fellini'den de örnek vererek bir kez daha 'sanatın politik amaçla yapılmaması gerektiğinin' altını çizdi konuşmamızda. Filmin sahibi yönetmendir. Son sözü de o filmin sahibi söyledi: "Bir sevgi filmidir 'Uçurtmayı Vurmasınlar."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA