CHP'NİN RAPORU
CHP'nin bu konuda hazırladığı rapora dikkati çeken Arınç, şunları söyledi:
''Görülüyor ki bugünkü raporlarına bakarsak, kafaları bir hayli karışık. Çünkü, parti içerisinde de bu sorunun öncülüğünü yapmış, savunuculuğunu yapmış, simge haline gelmiş, başörtüsü örten öğrencileri hayatından bezdirmiş insanlar da var. Bugün milletvekili sıfatıyla onlar CHP içerisinde bu sorunun çözülebileceği konusunda bir düşünceye sahip değiller. Şunu kabul etmemiz lazım: 90'lı yılların sonuna doğru, 28 Şubat sürecinde Anayasa'da, kanunlarda hiç bir hukuk normu olmamasına rağmen, yani başörtüsünü yasaklayan, kadının kıyafetini belirleyen bir hukuk normu olmamasına rağmen, özellikle üniversitelerde başörtülü öğrenci sayısının artması karşısında, bunu irticai eylem olarak, laikliğe ve rejime bir başkaldırı olarak görenler çok yanlış bir şey ama bunu görenler yazılı emir ve talimatla bunu üniversitelerde bir yasak olarak uyguladılar. Bunu uygulamak istemeyen rektörleri görevden aldılar, baskı kurdular, tehdit ettiler.
Bugün Türkiye'de nasıl bazı şeyler yıllar sonra konuşulabiliyor, hatta çok korkunç iddialar bile gündeme geliyorsa, emin olun bazı rektörler de konuşmaya başlarsa, geçmişte YÖK Başkanlığı yapanların, hatta YÖK Başkanının imzasına gerek olmadan, Genelkurmay İkinci Başkanlığı yapanların yazdığı yazılarla, çağırarak, telefon ederek, bizzat nasıl baskılarda bulunduğunu, bunlar hep söyleyecektir. Ama o dönemi geçtiğimizi kabul edelim, şimdi ne olacak? Bir defa şu olacak: Sayın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de başta olmak üzere ne zaman başörtüsü gündeme gelse, 'bu mesele bitmiştir, Anayasa Mahkemesi kararı var, Danıştay kararları var, hatta AİHM kararları var, bu konuda konuşamazsınız, bu konu bitmiştir...' Bu ne kadar kolaycı bir yaklaşım. Şimdi görüyoruz ki bitmemiş, hatta bitmediğini söyleyende CHP'nin Genel Başkanı. Demek ki başörtüsü veya türban, ne derseniz deyin, çok güçlü bir şey ve gücünü her zaman hissettiriyor ve demokratik gelişmeler karşısında bunu bir ifade özgürlüğü olarak, kendi kıyafetini bir kadının nasıl belirleyebileceğini peşinen kabul etmekle ilgili bir konu.'
Eşleri başlarını açabilir hatta diledikleri kıyafetleri giyebilir bu bize garip de gelebilir. Ama bir başkası da başını şu veya bu şekilde örtmek istiyorsa, buna kesinlikle engel olunmaması gerekir. Çünkü, bu ayrımcılıktır, bir zorbalıktır, bir haksızlık. Temel haklar noktasından baktığımız zaman bir insanın kendi kimliğini ortaya koyması, ifade etmesini bence bir özgürlük olarak kabul etmek lazım.''