Yüzlerce kişinin telefonlarının yasa dışı dinlendiği Mersin'de, Paralel Yapı'nın tezgahları ortaya çıkmaya başladı. Dünyanın en büyük bakliyat üreticilerinden rekortmen işadamı Mahmut Arslan'ın da Paralel Yapı'nın kurbanı olduğu bildirildi. Örgüte hibe adı altında haraç vermediği gerekçesiyle kara listeye alınan Mahmut Arslan, "Asılsız soruşturmalarla adımı lekelemeye çalıştılar. İstedikleri parayı vermeyince, okulu yapmayınca düğmeye bastılar, beni bitirdiler. 50 şirketim battı, Full Pet yok pahasına satıldı, 400 milyon dolar civarında zararım var" dedi.
'OKUL YAPTIRMAM' RESTİ
Paralel Yapı Mersin'deki yüzünü, dönemin valisi Hasan Basri Güzeloğlu'nun da aralarında bulunduğu 123 kişiyi yasa dışı bir şekilde dinleyerek gösterdi. İş adamı Mahmut Arslan da örgütün dinlediği isimlerden biriydi. Gülen örgütü, Mersin'in tanınmış iş adamı ile irtibata geçip, hibe adı altında para talep etti, okul yapmasını istedi. "Ben okulu sadece devletime yaparım" diye restini çeken Arslan, bir anda Paralel Yapı'nın hedefi haline geldi. İşadamı Mahmut Arslan'ı bitirme planı adım adım uygulamaya konuldu.
GDO TEZGAHI KURULDU
Dönemin özel yetkili savcısı Fikret Gönen'in, Mersin Gümrüğü'ne baskın yapmasıyla gündeme gelen GDO'lu pirinç operasyonunun, işadamı Mahmut Arslan'ı zayıflatmaya yönelik bir kumpas olduğu ileri sürüldü. İddiaya göre, Paralel Yapı'nın organizasyonuyla İstanbul Teknik Üniversitesi'nde hazırlanmış gibi sahte rapor düzenlendi ve Mustafa Kolukırık imzasıyla hazırlanan raporda ithal edilen pirinçlerin GDO'lu olduğu kamuoyuna açıklandı. İTÜ Rektörü Mehmet Karaca açıklanan raporu yalanlasa da kamuoyunda GDO'lu pirinç algısı oluşturuldu.
400 MİLYON DOLAR KAYIP
Türkiye gündemine bomba gibi düşen GDO skandalının ardından Mahmut Arslan, Dünya Bakliyat Konfederasyonu Başkanı sıfatıyla, "GDO'lu pirinç olamaz, dünyada henüz üretilmedi" diye açıklama yaptı ancak sesini duyurmayı başaramadı. Sahte raporla desteklenen GDO iddialarının ardından iki işadamının tutuklanmasıyla alevlenen süreçte Mahmut Arslan'ın 50'ye yakın şirketine bloke uygulandı. 'Barzani'nin ortağı' yaftası yapıştırılan, 200 milyon dolarlık sigara fabrikası ve akaryakıt istasyonu Full Pet yok pahasına satılan Arslan, yaklaşık 400 milyon dolar kaybetti.
BARANSU'YA GÖNDERİLDİ
Derin güçlerin işadamı Arslan'ı bitirme planı operasyonlarla sınırlı kalmadı. İddiaya göre dönemin Mersin terör savcısı, Mehmet Yazıcı paralel kumpas bilgilerini, gazeteci Mehmet Baransu'ya servis etti. Baransu da düzenlenmiş belgelerle hem Mahmut Arslan'ı hem de hükümeti yıpratmaya yönelik haberler hazırladı. Mahmut Arslan'ın şikayeti üzerine gözaltına alınan Baransu'ya yaptığı haberler yüzünden dava da açıldı.
YALAN TWİTLER
Dönemin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu dahil 123 kişiyi dinleyen Paralel polisler gözaltına alınınca gazeteci Mehmet Baransu, Twitter'den yalanlar üzerine kurulu mesajlar yazmaya başlamıştı. "GDO'lu pirinç skandalına imza atan AKP'li işadamı Mahmut Arslan'ı temize çıkarmak için neler yapıldı dersiniz?" diyen Baransu, bir başka twiitinde "AKP'ye verilen rahatsızlık, Mersin Gümrüğü'nde Mahmut Arslan'a ait 23 bin ton GDO'lu pirinç yakalanmasıyla başladı" demişti. Twiitlerinden birinde de "GDO dosyasındaki belgeleri imha etmeye çalışanlar dosya bende" diye tehdit savuran Baransu, Mahmut Arslan'ın şikayeti üzerine kendisini çağıran mahkemeye ise gitmedi. Baransu hakkında Mersin 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi yakalama kararı çıkarttı.
O POLİSLER SERBEST
Yaklaşık 2 yıl önce GDO'lu pirinç operasyonuna imza atan emniyet içindeki Paralel yapılanma mensubu polisler, geçtiğimiz günlerde gözaltına alındı. Ancak yargıdaki derin yapılanma henüz bitirilemediğinden o polisler serbest kaldı. HSYK ise adliyedeki Paralel savcı ve hakimleri bu kararları sonrasında takibe aldı.