Sevgili SABAH okurları, Sizden ricam, yazımı okumadan önce şöyle ilkokul yıllarınızın 3'ncü, 5'inci sınıflarına uzanan o anları bir hafızanıza getirmeniz. Ne kadar ama ne kadar çok unutulmaz anımız var değil mi? Nerede şimdiki gibi okul servisleri, ana babaların okul kapısına kadar gelip bizleri alması... Son dersin bitiş ziliyle yüzlerce metre düşe kalka ama koşa koşa evin kapısına kadar gelip kara önlüğü ve çantayı fırlatıp hava kararıp sokakta kimsecikler kalmayana kadar oynamayanımız var mı içimizde? Hayır. Peki ya birçok defa bu oyunlar yüzünden öğretmenin verdiği dersi unutup, ertesi gün
"Öğretmenim elektriklerimiz kesildi, dersimi yapamadım" tatlı yalanını söylemeyen var mı? Hayır. İşte ne yazık ki
"Karanlığı kazımak için bu şehri aydınlatmaya talip olduk" sloganıyla Kahramanmaraş ve Adıyaman illerinde 550 bini aşkın müşterisine elektrik enerjisi ulaştırma hizmeti veren AKEDAŞ bu tatlı yalanı ortadan kaldırdı. Burada (yazık) diyorum ama o yazıklık eleştirel değil, bir şeyin (sonunun gelmesi) bir başarının, bir gururun bir canı gönülden AKEDAŞ yönetim ve çalışanlarına teşekkür etme anlamında… Ocak 2011'de bölgede işletmeyi devralan AKEDAŞ, bugün bırakın elektrik kesintisini, evlerde buzdolaplarımızın, televizyonlarımızın yanıp bozulmasına neden olan
'ani gidiş-geliş, yüksekdüşük akım ve dalgalanmayı' ortadan kaldırdı. Peki, AKEDAŞ tüm bu ve bunun gibi saymakla bitmeyecek kaliteli ve kesintisiz enerjinin bize ulaşması alanındaki hizmetlerini neyle yaptı? Cevap ortada. Bu şehrin evlatları olup, burada yaşadıkları için kendi memleketinin sorunlarını bilen şirket ortaklarının yatırımdan kaçınma yerine, yatırımı teşvik ve zorunlu kılan modernleşme düşüncelerini hayata geçiren, yetişmiş personel, uzman kadro, prensipli ve planlı çalışmayla… Kısaca ve özetle bu gidişle odak noktasına
'insanı' yani müşterilerini koyan bu AKEDAŞ
'çok olmaya' devam edecek. Eeee biz de memleketimize yaptıkları ve verdikleri hizmetlerden dolayı çoook teşekkür edelim o zaman.