Gaziantep'i her zaman 'ekonominin lokomotifi' olarak tanımlarız. Neden?
Üretkendir, girişimcidir, ihracatçıdır, ulusal ekonomiden daha hızlı bir büyüme performansı gösterir, istihdam yaratır… Tüm bu yazdıklarımı rakamlarla ispatlamak mümkün ki daha önceki yazılarımda sıklıkla rakamları da verdim. Şimdi Doğu ve Güneydoğu'daki 23 ilimizi, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adıyaman, Şırnak, Hakkari, Batman, Siirt, Mardin, Muş… Hepsini rayın üzerinde ilerleyen birbirine bağlı bir vagon dizisi olarak düşünün.
Bu vagonları çeken makineyi, yani lokomotifi de Gaziantep olarak düşünün. Bu lokomotif ne kadar güçlü olursa tüm vagonların hedefe ulaşması da o kadar hızlı olacaktır. Sayın Başbakanımız 4 Eylül'de Diyarbakır'da Doğu ve Güneydoğu'daki 23 ili kapsayan bir teşvik paketi açıkladı. Bölgeler arası farklılığın giderilmesi açısından yürekten desteklediğimiz bir paket. Lakin aynı bölgede bulunan, yıllardır tüm bu şehirlerle yoğun ticari ilişkileri bulunan, bu illerden gelen iç göçe kucak açan Gaziantep kapsam dışında.
Her ne kadar ekonomimiz makro verilerde Moody's'in söylediği gibi kötü bir durumda olmasa da işlerin güllük gülistanlık olmadığını kabul etmeliyiz. Gaziantep turizm sektörü de en az Antalya, Muğla kadar kayıplar yaşadı. Sınırımızda süren operasyon, canlı bomba saldırısı derken tam da Gaziantep için sezonun başladığı sonbahar mevsimine girerken ABD ve Avrupa ülkelerinin bölgeye gitmeyin çağrısı sektörü daha da zora soktu. Aynı şekilde bu çağrılar ihracat kenti Gaziantep'in yabancı müşterilerinin şehre gelmesini de engelliyor. Gaziantep yıllardır kendi çabası ile devlet desteği almadan elde ettiği gücünü kaybederse bu vagonlar yoldan sapar. Teşvik güçlüyü güçsüzleştirerek diğerlerine güç katmak ile olmaz. Denge sağlayarak olmalı. Gaziantep daha önce de teşviklerden darbe aldı. Çevresindeki illere Gaziantep'in güçlü olduğu sektörler için destek verildi. Dolayısıyla haksız rekabet ortaya çıktı. Yeni teşvik sistemine göre 23 ilde 2027 yılına kadar mali destek verilecek. Anahtar teslim tesisler verilecek, ücretsiz yer verilecek, makine teçhizat desteği verilecek, üretilen mal devlet alımları ile desteklenecek. Bu arada tesisini bu illere taşımak isteyenler de desteklenecek. Sonra ne olacak? Gaziantep'in rekabet gücü zayıflarsa? Dış yatırımcı burayı tercih etmezse? Öte yandan var olanlar da burayı terk ederse? Yetişmiş insan gücünün gitmesi bile olası olursa!!! Gaziantep'i teşvik gazisi yapmayın. Yatırımcıyı küstürmeyin. Cazibe merkezlerinde destekleyeceğiniz sektörleri Gaziantep'i ve diğer üretim kentlerini göz ardı etmeden seçin. Hem 23 ildeki hem de Gaziantep'teki hâlihazırda faaliyette olan tesisleri de düşünün. Başta söyledik ya, teşvik güçlüyü güçsüzleştirerek diğerlerine güç katmak ile olmaz. Dengeli olmalı.