Üç günlük bu yalan dünya için değer mi sanki? Bilemiyorum ama son günlerde gerek çevremde, gerekse duyduğum olaylarda herkesin, hepimizin yanmaya hazır yağlı birer çıra gibi olduğunu görüyorum.
Ceviz kabuğunu doldurmayacak nedenlerle birbirimize yumruk vurmak, ortalığı kırıp dökmek, hatta ve hatta karşımızdakini öldürmek için bahane arayıp, 'nerede, niçin, buna değer mi' bile bakmaz, bakamaz hale geldik.
Yolda yürürken birinin yan bakması, trafikte giderken birinin korna çalması, hatalı veya istemeden, hatta zorunluluğuna bakmadan aracımıza çarpması, yumruk yumruğa kavgaya, bıçaklamaya, silahı çekip öldürmeye, ölmeye bahane teşkil eder oldu.
Oysa Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) "İman etmedikçe Cennet'e giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe gerçekten iman etmiş sayılmazsınız" buyuruyor.
Amma velâkin gel gelelim ki hiçbir anlam ifade etmeyen birçok konuda birbirimize tahammül edemez duruma geldik. Dinimizde ve kültürümüzde var olan hoşgörünün yerinde yeller estiriyoruz. Adeta hepimiz pimi çekilmiş bomba, tutuşmaya hazır bir kıvılcım bekleyen çıra gibiyiz.
Hiçbirimiz de 'N'olur birazcık sabırlı olalım', 'Git Allah seni bildiği gibi yapsın', 'Seni Allah'a havale ediyorum' demiyor, diyemiyor, demek için de bir çaba göstermiyoruz.
Öfkemizi bir türlü kontrol edemiyoruz. Bencillik zaafımızla hakkımıza razı olmuyor, yaşadıklarımızda kendimizce haklı olduğumuza inanıp, biraz olsun hoşgörü ve anlayışı birbirimize göstermiyor, çok görüyoruz.
Oysa eminim ki sanki hiç ölmeyecek, bu dünyanın mavi boncuklu orta direği kalacakmış gibi hırs içinde olmamızın sebebini bilen yoktur.
Peki, ben bunları niye mi anlattım? Önceki gün bir haber takibi için gittiğim ilçe merkezinde dünyanın fani olduğu gerçeğini bize en iyi anlatacak yer olan mezarlık önünde şahit olduğum bir grubun yumruklu kavgasından dolayı.
Kavganın nedenini öğrendiğimde yuh ki yuh artık, hem de milyonlarca 'yuh' dedim. Mezarlık ziyaretinden çıkanlar ile oradan geçerken kendi aralarındaki konuşmaya yüksek sesle gülen taraf arasında çıkmış kavga.
"Biraz yavaş gülsenize",
"Gülmemizin ölçüsünü sana mı soracağız?"
Allah size, bize, hepimize akıl versin.
Hayırlı Cumalar…