İngiltere ve yerli işbirlikçiler destekli 200 bin kişilik yunan ordusunu
Afyon-Uşak arasındaki
Dumlupınar'da Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk ordusunun dünya tarihinin gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından birini yazdığı 30 Ağustos zaferinin 96'ncı yılını dün tüm yurtta coşkuyla kutladık.
Bir millette şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin hürriyet ve istiklâline sahip olmasıyla kaim olduğunu bilen bir millet olarak tarih boyunca hep hürriyet ve istiklale timsal olduk.
Şanlı tarihimizdeki dönüm noktalarından biri olan
30 Ağustos Zaferimiz dünyaya bu milletin en zor şartlarda birlik ve beraberlik içerisinde dirilişinin ve her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek güce ve cesarete sahip olduğunun en önemli kanıtı olmuştur.
96 yıl önce Dumlupınar'da bugün ise yine ülkemizin dört bir köşesindeki vatan hainleri ile mücadelede Milletçe sahip olduğumuz vatan sevgisi ve hürriyet aşkı Mehmetçiğimizin kahramanlık ve cesaretinde vücut bulmaktadır.
Dedelerimizin Cumhuriyetimizin temellerine yerleştirdiği vatan sevgisi ve hürriyet aşkı bugün aynı yüksek ruh ve şuurla aydınlık yarınlarımız için yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor.
30 Ağustos Zafer Bayramı, nasıl ki
"Zafer benimdir" diyebilen dedelerimizin olmuş ise bugünde kanla yıkamadıkları vatanımızı ekonomi ile yıkmaya çalışanlara karşı bizler
"Başarı bizim olacaktır" diyerek hep birlikte başaracağız.
Yeter ki birbirimizi ŞU'cu BU'cu demeden
'Söz konusu vatansa gerisi teferruattır' şiarıyla Ay- Yıldızlı bayrağımızı özgürce dalgalandıran, bu bayrağın altında özgürce yaşamamıza sebep olan başta
Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizin canlarını bedel olarak ödedikleri bu Vatan'ı koruyup kollama noktasında birleşelim yeter.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde içerisinde
Alevisi – Sünnisi – Lazı – Çerkezi - Kürdü ve Türk'ünün yer aldığı
şanlı
Türk Ordusu 30 Ağustos 1922'de vatanımızın
topraklarını işgalden kurtararak,
hepimizin ortak
değeri olan temelini attığı
Cumhuriyet'imize bizlerinde
hep birlikte sahip
çıkması lazım.
Bu Vatan, bu Cumhuriyet bir siyasi liderin ya da hiçbir siyasi partinin değildir.
Onların tekelinde olmamıştır.
Olamayacaktır da.
Bu Vatan, bu Cumhuriyet, bu Bayrak altında yaşayan (Vatan hainleri hariç ) hepimizindir.
Böyle kalması için de dün elindeki top tüfekle bugün dolar - Euro'yla bu vatanı parçalayıp, küçülterek ele geçirmek isteyenlere karşı birlik ve beraberlik ile milli tercihlerimizle en güzel cevabı vermeliyiz.
Bizlere bağımsızlığımızı armağan ederek bu onuru yaşatan
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarındaki şehitleri, bugün ise bu armağanı korumak için canlarını veren şehitlerimizi rahmet ve minnetle, anarken gazilerimizin ise önlerinde saygı ile eğiliyorum.